Öbür gün translate English
431 parallel translation
Evet, öbür gün. Gösteri nasıl?
Yes, day after tomorrow.
Öbür gün Amerika'ya dönüyorum.
I'm going back to the States day after tomorrow.
Öbür gün.
Day after tomorrow.
Yarın öbür gün ölsen benim halim ne olur?
If you kicked off tomorrow, where would I be?
Aslında, eğer öbür gün gidiyor olmasaydım sizi kendim götürürdüm.
In fact, If I weren't going away the day after tomorrow I'd take you up myself.
Öbür gün beni son kez görmene izin verecekler.
Day after tomorrow, they let you see me for the last time.
- Yani yarın öbür gün bombalarında kullanacaklar.
So tomorrow they'll ship it back in bombs.
Öbür gün.
Day after tomorrow!
Pek deneyimim olmadı. Bak, öbür gün teyzen bizi konuk ediyor.
Well I haven't had much experience.
Yarın ya da öbür gün götürürüz.
We must do that, tomorrow or next day.
Ya da öbür gün.
Or the next day.
Öbür gün yola çıkıyoruz.
We're sailing day after tomorrow.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Mary, I know what I'm gonna do tomorrow and the next day and next year and the year after that.
Hatlar bir gün açık, öbür gün kesik. 35 mil güney...
One day the wire's up, the next day they're down.
Yarın olmadı öbür gün.
Tomorrow rather than the day after.
Buraya yarın da geleceğim, öbür gün de... her gün geleceğim.
I'll come here tomorrow, the next day... every day.
- Evet, yarın ya da öbür gün bir yerlere kaçıp...
Tomorrow or the next day, you run off somewhere...
Eğer şimdi böyle hissediyorsam... yarın öbür gün Tom, Dick, Harry olduğu zaman ne yapacağım?
If I feel like this now... what shall I do when it's Tom, Dick and Harry?
- Öbür gün, gün batımında.
- Day after tomorrow, at sundown.
Öbür gün sana da alacağım.
I'll buy you one day after tomorrow.
- Peki yarın? Ya da öbür gün?
- What about tomorrow or the next day?
Öbür gün bir geziye çıkmayı planlıyoruz, öyle değil mi?
We're thinking of going on an outing the day after tomorrow, right?
Tamam mı? Hanımlar, öbür gün sabah saat 10'da burada olun.
Ladies, be here at 10 : 00 a.m. The day after tomorrow.
Baksana, öbür gün sabah 10'da yine gel.
Listen, come back the day after tomorrow at 10 : 00 a.m.
Düğün yarın değil. öbür gün!
The wedding's the day after tomorrow!
Perşembe yarın değil öbür gün.
The day after tomorrow.
Öbür gün, yani perşembe.
Thursday.
Yarın ya da öbür gün burada olurlar.
Tomorrow, or next day, they will be here.
Rica ediyor, siz Sayın Lord Hazretleri, yarın veya öbür gün gelsinler diye.
He doth entreat Your Grace, my noble lord... to visit him tomorrow or next day.
Öbür gün Londra'ya gideceğim.
I leave the day after tomorrow for London.
Seven ve kaçan adam öbür gün aşkı yaşar.
He who loves and runs away, lives to love another day.
Rio Arriba'ya öbür gün gelebilirsin.
You're welcome to Río Arriba the day after.
- Öbür gün burada olmasını söyle.
- Tell him to be here day after tomorrow.
Onu elde ettiğim bitkiler hakkındaki şu kitaba göre, yarın değil, öbür gün, gün batımında açacak.
Sec? N the book, to be opened last morning, at dusk.
Haydi, bu akşam birini oraya birini buraya yatırdım diyelim. Peki yarın öbür gün ne yapacağım?
I found Somewhere for them for tonight, but tomorrow, God knows!
Öyleyse öbür gün sabah 6.50 trenine binmek üzere burada buluyorum sizi.
We'll be OK Meet you here day after tomorrow the 6 : 50 a.m. train
Öbür gün gece yarısına kadar vaktimiz var.
Gives us until midnight, the day after tomorrow.
Öbür gün, doğu kıyısına, hem sudan hem de karadan çıkarma yapmaya hazırlanıyorlar.
They're going for an amphibious landing the day after tomorrow on the east coast.
Bu gece gidiyorum ama yarın ya da öbür gün döneceğim.
Tonight, but I'll come back tomorrow or the day after tomorrow.
Ama yarın, öbür gün Meral'in davranışlarına muhakkak önceden içinde bulunduğu maddi durum yön verecektir.
But soon, Meral's behaviors will change according to her financial status.
Öbür gün, eski Lafayette Oteli'nde, saat 8'de.
Day after tomorrow at the old Hotel Lafayette, 8 : 00.
Öbür gün buradan gideceğini zannediyor.
He wouldn't last a day out there.
Öbür gün.
The next day.
Belki öbür gün!
Maybe the day after tomorrow!
Öbür gün.
The day after tomorrow.
Öbür gün kız arkadaşımı görmek istiyorum. Kondüktör. Tanıyorsunuz, değil mi?
The day after tomorrow I want to go see my girl - the conductor, you know?
Öbür gün sana bahşiş vereceğim!
I'll give you a tip another day!
- Öbür gün.
- Day after tomorrow.
Öbür gün ayağa kalkar.
She'll be up and about day after tomorrow.
Öbür gün.
- Day after tomorrow.
Öbür gün.
After tomorrow.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192