English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ Ş ] / Şimdi ise

Şimdi ise translate English

5,022 parallel translation
Şimdi ise gelecek seninle degişiyor.
And now the future is catching up with you.
Şimdi ise paralarının karşılığını istiyorlar.
And now they want their pound of flesh.
Şimdi ise ortada yok ve dışarıda kim bilir nerede. Benden seni övmemi mi bekliyorsun?
She's now disappeared, I know not where, in those streets, and you expect me to find a feather for your cap?
Biliyor musun, bu çok komik çünkü başta çok genel bir şeydi, şimdi ise çok özel.
You know, it's funny. First it was too generic. Now it's special.
Şimdi ise Georges de La Tour'un "Falcı" sı mı?
And now Georges de La Tour's "The Fortune Teller"?
Şimdi ise...
Now...
Şimdi ise el sağlamken arıyoruz.
But we're trying to find the hand while it's still viable.
Şimdi ise sizleri yeterlince dinledim.
Now I am done listening to you people.
Şimdi ise zengin bir pislik.
Yeah. And now, he's a rich asshole.
Şimdi ise Portland Trail Blazers'ın üçte birine sahibim.
Now I own one-third of the Portland trail blazers.
Şimdi ise, var olmamasını her şeyden çok isterdim.
Now, more than ever, I wish it hadn't.
Şimdi ise karşılığında ben senden bir şey istiyorum.
Well, I am now coming to you, saying that I need a favor in return.
Şimdi ise öldüler ve ben nedenini bilmek istiyorum.
And now they're dead, and I want to know why.
Şimdi ise tek ihtiyacı olan bir kadın.
Now all he needs is a woman.
Şimdi ise havuz partisi yapacak kadar kuru olacak.
Now it's not gonna be dry enough to have a pool party.
Şimdi ise Foxhead Steakhouse'un bulaşıklarını yıkıyor.
Now he's washing dishes at the Foxhead Steakhouse.
Şimdi ise evimden defolup gitmenin vakti geldi.
And, um, now... it's time for you to get the hell out of my house.
Şimdi ise gidip gelen 20 farklı ekibi kontrol etmeye çalışıyorum.
Now I've got 20 different missions going, teams rotating in and out.
- Şimdi ise benim.
Now it's mine.
Şimdi ise gecekondu mahallesi.
Now it's a slum.
Anneme aitti şimdi ise karıma aitler.
They belonged to my mother. And now they belong to my wife.
Şimdi ise sana yardım etmeye çalışıyorum.
And now I'm going to try to help you.
200 dolarımız vardı, şimdi ise 600 dolarımız var.
We had 200, and now we have 600.
Şimdi ise ofise döndük.
Now we're back in this office.
Şimdi ise birden bire Almanlar Texas'ı Meksika'ya geri vermek mi istiyor yani?
Now all of a sudden, the Germans are trying to return Texas to Mexico?
Onu korumam gerekiyordu ve şimdi ise kardeşimi öldürmüş olabilirim.
I was supposed to protect him, and now I might have killed my little brother.
Şimdi ise... Nick Thad'in kalbiyle ölüyor.
Well... and then Nick ends up with Thad's heart.
Şimdi ise çocuğun var diye ne olursa olsun doğru olanı yaparsın.
Now you'll do whatever it takes to do right by your kid.
Şimdi ise Bo var diye doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum. Kaybedilen zamanın yerini doldurmaya, Skouras'ın bulamayacağı Bo'nun güvenli bir şekilde yaşayabileceği bir yer bulmaya çalışıyorum.
Now I'm just trying to do the right thing by Bo, make up for lost time, find a safe place for Bo to live, somewhere Skouras can't find her.
Tüm hayatın boyunca çirkin bir hatundun. Şimdi ise birdenbire ateşli hatun oldun, büyük memeli minik meme uçlu.
Your whole life you've been an ugly chick, but now suddenly you're a hot chick, with big tits and small nipples.
- Şimdi ise gayet iyi görünüyor.
Yet now she looks remarkably well.
Bunu onlar yaptı, şimdi ise örtbas etmeye çalışıyorlar.
They did this, and they're covering it up.
Şimdi ise işe gittiğinde, tıpkı benim gibi sen de makyaj yapıyorsun.
And now when you go to work, you put on makeup just like me.
Şimdi ise stüdyoya Çevre Koruma Ajansı İdari Amir Yardımcısı Richard Westbrook katıldı.
And joining us now in studio is Richard Westbrook, Deputy Assistant Administrator of the EPA.
İşe yaramadı. Şimdi ne yapacağım?
_ _ [coughing]
Daha önce işe yaradı, şimdi de işe yarayacak.
It worked before, it'll work again.
- Şimdi işe yarayabilir.
- It'll work now.
- Şimdi işe yarayabilir.
- It'll work now. - I can die.
Sanırım bir katili işe almıştınız ve hep olduğu gibi şimdi bir kaçak oldu.
I think you may have been employing a murderer, and in all likelihood, he just became a fugitive.
Görünüşe bakılırsa işe devam ediyor. Ama Hiç evden çıkmıyorsa, şimdi nerede?
Oh, looks like he's still in business, but if he never leaves the house, then where is he?
Senin de bu işe ihtiyacın var ve eğer bunu göremiyorsan şimdi çıkıp gidebilirsin.
You need this job, and if you can't see that, then you might as well just leave right now.
- Bana, aynı okuldan mezun ve aynı şirkette işe başlayan iki çaylak asistan avukatın danışıklı dövüş yapmayacaklarını anlatma şimdi.
- Don't try to tell me two rookie associates who went to law school together and started at the same firm made this happen without collusion.
Kendini işe mi adadın sen şimdi?
Dedicated, are ye, now?
Şimdi işe isminizle başlamamız gerek, ne dersiniz?
Now... I think we should begin with your name, hmm?
Ama şimdi o 3 metrelik duvarların... senin için işe yarayıp yaramadığına karar vermen gerekiyor.
But now you have to decide whether those 10-foot walls are working for you.
Şimdi işe dönebilir miyim?
Now can I please get back to work?
İşe yarayacağını hissettim ve laboratuvar şimdi Hawaii gibi kokuyor.
I just had a feeling it would work, and now the lab smells like Hawaii!
Şimdi de Iraklılar mı işe karıştı.
Oh, so now the Iraqis are involved?
- Şimdi neden işe yarasın ki?
- And why would it work now?
Şimdi, liste gitti, kardeşin sana kazık attı, ortağın ise çok ama çok kötü kişilerin ellerinde.
Now that the list is gone, your brother double-crossed you, your partner is in the hands of some very, very bad guys.
Ve ne söyler ise Şimdi, bu göz hareketi, nistagmus denir Eğer var Benign Paroksismal pozisyonel vertigo : BPPV.
Now, that eye movement is called nystagmus, and what it tells me is you've got benign paroxysmal positional vertigo :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]