Şu işe bak translate English
2,054 parallel translation
Selam, Bender, şu işe bak.
Hey, Bender, check it out.
Şu işe bak.
What are the odds?
Şu işe bak.
Oh, look at that.
Şu işe bakın Büyük anne ve babalarımız pijamalarıyla karanlıkta yaparlardı.
Well, I gotta say that Grandpa and Grandma did it in the dark...
- Şu işe bak.
- See that?
- Sen şu işe bak!
Wow.
Şu işe bak!
You have no power!
Şu işe bak, haklıymışsın.
How about that, you were right.
Evet, şu işe bak.
Yeah, how about that?
Şu işe bak.
Well, well. What are you doing here?
Şu işe bak.
I mean, my God.
Şu işe bak, karı senden de inatçı çıktı.
God, she's more stubborn than you are.
Şu işe bak.
How about that?
- Köpeği kaybettin değil mi? Şu işe bak birileri bir anda köpekle ilgili sorular sormaya başladı.
Well, look who's all full of questions suddenly about the dog.
Şu işe bak.
Heavens to Betsy.
Hey, şu işe bak.
Oh, hey, look at that.
Şu işe bak. Bu benim.
Summa Eve!
Bak sen şu işe.
Well, there's the switch.
Bak şu işe!
Fancy that.
Bak sen şu işe.
What do you know about that?
Bak sen şu işe.
Well. How about that.
Şu işe bak.
?
Bak sen şu işe.
Well, what do you know?
Bak sen şu işe.
Now, now.
Bak sen şu işe.
Well, well, well.
Bak sen şu işe.
Yeah...
Bak sen şu işe.
Holy matrimony.
Şu ise bak, New York'ta bir içki otoritesi daha.
Hey, look at that. Another authority on liquor in new york state.
Bak sen şu işe.
Oh, look.
Bak sen şu işe.
I hadn't heard that.
Bak sen şu işe, yetkili benim.
Sarcastically, I'm in charge.
Bak şu işe.
Tough.
Bak sen şu işe. Büyük beyni olanların çok çişi olurmuş.
Look at him, big brain lots of urine.
Bak şu işe.
It's funny.
Bak sen şu işe!
How did that happen?
Bak şu işe.
We just found him fertilizing
Bak sen şu işe. Ummadığın taş...
Well, well, well, how the turntables...
Şu işe bak.
What do you know.
Şu işe de bakın. Buradalar işte.
Hold on,'ere they are,'ave a look,'ere we are!
Bak sen şu işe, burada ne arıyorsun?
Well, well, well. What the hell are you doing here?
Şu işe de bakın hele.
- You too. - Well, look at you go.
Tamam dinle bak, maksadım şu işe yarayacak sanırım bu oyun :
Ay, my lord, I would know that. Marry, sir, here's my drift, and I believe, it is a fetch of wit.
Bak, artık işe dönmem gerekiyor. Ama şu çorbadan biraz içmek isterim.
Uh, look, I gotta go back to work.
Bak şu işe, bu bir tekne.
Lo and behold, there's this boat.
Bak şu işe.
Yikes.
Bak şu işe. İştahım kaçtı.
Look at that, I'm not hungry anymore.
Şu işe bak!
Can you believe this?
Bak sen şu işe. Dinle.
Far out.
Şu işe bak.
Oh, god.
İşte Hope Town'ın nefes kesici manzarası. Ve- - Bakın şu işe.
Here's the incredibly breathtaking view of Hope Town, and, what do you know?
Bak şu işe?
Satisfied?
şu işe bakın 65
işe bak 97
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
işe bak 97
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
bakarız 131
baksana 1623
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
bakarız 131
baksana 1623
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30