Adam öldü translate Spanish
1,632 parallel translation
Beraber olamadığın tek adam öldü.
Y el único que no pudiste tener, termina muerto.
Bentley tarafından tecavüze uğradı ve adam öldü.
Fue violada por Bentley ; ahora él está muerto.
Adam öldü.
Tenemos a un tipo muerto...
Soyuldum ve bir adam öldü. - Sana göre hepsi alay konusu.
Me robaron, un hombre murió, y todo es una gran broma para ti.
Adam öldü ve hiç kimse ölü bir bedenden daha yüksek sesle konuşamaz.
Está muerto, y nadie habla más alto que un cadáver.
İki adam öldü.
Han muerto dos hombres.
O adam öldü.
Ese hombre murió.
Onun güzelliği uğruna kaç adam öldü merak ediyorum.
Me pregunto cuántos hombres han muerto por amar su belleza.
Ama bu arada, zavallı adam öldü çünkü çok kötü yaralanmıştı ve biz onu nasıl iyileştireceğimizi bilemiyorduk.
Pero, mientras tanto, el pobre tipo murió Porque estaba gravemente herido Y no supimos cómo curarlo.
Bu peştamalın içine girmek için tam olarak kaç adam öldü biliyor musun?
Sabes cuantos hombres han muerto literalmente para entrar dentro mio?
Bir adam öldü.
Alguien ha muerto.
Burada bir adam öldü.
Un hombre murió aquí.
Richie, adam öldü.
Richie, está muerto.
Adam öldü!
¡ Está muerto!
Hope'u öldüren adam öldü.
El hombre que mató a Hope se fue.
Adam öldü suçu benim üstüme mi atacaksınız?
¿ El hombre está muerto, y van a intentar incriminarme?
Adam öldü.
Está muerto.
Howard Epps adında bir seri katilin peşindeydik ve adam öldü. - Bu kimin hatasıydı?
Yo y mi compañera perseguimos a este asesino serial llamado Howard Epps, y el murio
İçkiyi içmeye zorladın ve adam öldü.
Lo obligaron a tragar una bebida envenenada y lo mataron.
Artık bir şey yapamayız ki. Adam öldü.
Es demasiado tarde para hacer algo. ¡ Ya murió!
İki adam öldü, Bay Glaser.
Dos hombres están muertos, Sr. Glaser.
- Benim yüzümden iki adam öldü.
Tenemos dos muertos por mi culpa, jefe.
Musul'da bir sürü adam öldü dostum.
Matamos a muchos en Mosul, hombre.
Callie, en son bileğini burkmuş bir hastayı tedavi ederken hastanın aslında beslenmemekten ülser olduğunu farketti ve adam öldü.
La última vez que Callie trató lo que pensábamos era un tobillo torcido, resultó que el paciente estaba desnutrido, tenía una úlcera perforada y murió sobre la mesa.
O ve onun yaşlı eşi ilaç masraflarından dolayı iflas etti ve bir yıl sonra da adam öldü.
Él se murió después aproximadamente un año, y por entonces, él y su señora vieja había ido quiebra de todas las facturas médicas y Yo estaba sentándome en la penitenciaría.
20 adam öldü!
20 hombres murieron!
Sorumluluğundaki 20 adam öldü!
20 hombres bajo su comando fueron asesinados!
Ve onun gücünü tüm dünyayı kapsayan istilasını başlatmak için kullandı. Sonunda çok yaşlı ve başarılı bir adam olarak öldü.
Y usó su poder para lanzar su invación a escala mundial al final el murio como un viejo y exitoso hombre
Buraya sadece tekrar güvenli olduğunu düşündüğü için taşınmıştır, yani bunu ona yapan adam ya taşındı ya da öldü.
Ella se había vuelto a vivir aquí porque pensó que estaba a salvo. Así que el hombre que, en realidad, le hizo esto, también se mudó o murió.
O gün üç adam, iki kadın, hepsi sivil yedi yaşında küçük bir kız ve iki MI5 elemanı öldü.
El tributo que se pagó fue de 3 hombres y 2 mujeres todos civiles, una niña de 7 años y dos agentes del MI5.
Dün gece evli bir çift ve bir adam yanarak öldü.
Una pareja y un hombre murieron en un incendio la pasada noche.
Üç adamımız öldü.
Tres nuestros han muerto.
Hayatını bilime adamış inanılmaz bir kadındı. Radyasyon zehirlenmesinden ölene kadar. - Öldü mü?
Fue una mujer admirable que dedicó su vida a la investigación hasta que murió de envenenamiento por radiación.
Seni vuran adam hapiste mi öldü?
¿ El hombre que te disparó murió en prisión?
Ruhani bir adam olduğu için öldü.
Murió porque era un hombre espiritual
Ve o adam işte tam burada öldü.
Y ese hombre murió. Aquí, en este preciso lugar.
- Adam öldü.
Pues, murió.
Adam zaten öldü.
- Qué se joda, ya está muerto, ¿ verdad?
Albayın postası öldü, yerine koyacak adam yok.
El guardia del Coronel ha muerto y no hay reemplazo.
Dün karısı doğum yaparken öldü, ben de başka bir adamı kullandım.
Su mujer murio dando pariendo Asi que utilize otro hombre
"Öldü, öldü, adamımız öldü."
"muerto, muerto". Está muerto.
Biliyorum, ama bir kazaydı, ve adam da öldü.
Te pasó por encima. Lo sé, pero fue un accidente, y está muerto.
Evet. Bilim adamı patlamada öldü... CTU, Fayed'in o sırada nerede olduğunu belirlemeye çalışıyor.
El científico fue muerto en la explosión, y la CTU está tratando de determinar donde estaba Fayed en ese momento.
Diğer adam, Octavio Lopez adındaki dövüşçü,... o da ringde öldü.
Otro boxeador, llamado Octavio López también murió en el cuadrilátero.
Zavallı adam korkudan öldü.
Este hombre ha muerto de miedo.
Saygıdeğer bayan, bu zavallı adam şakalarının dengesizliğinden öldü.
Ha muerto de un desequilibrio de humores.
Cassidy'nin iki adamı öldü.
-... a dos del grupo de Cassidy.
Üç adam şimdiden öldü.
Ya hay tres hombres muertos.
Burada bir adamın öldüğünü biliyorum, ama ölen öldü.
Sé que un hombre murió aquí,... pero muerto es muerto.
Adamım benim yüzümden öldü.
Mis hombres murieron por mi culpa.
Adam öldü. Öldü mü?
¿ Muerto?
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25