Asla olmadı translate Spanish
2,256 parallel translation
Asla olmadığın mükemmel eşi oynamayı kes.
Deja de jugar a la esposa perfecta.
Bu asla olmadı.
Nunca pasará.
Bildiğin kadarıyla bu olay asla olmadı.
En lo a que nosotros respecta. Esto nunca ha sucedido.
Asla olmadı.
Nunca ha pasado.
Böyle bir şey asla olmadı. Anladın mı?
Nunca sucedió, ¿ entendido?
Asla olmadı.
Nunca lo estuvo.
Asla olmadı.
Nunca la tuvo.
Kesin emin olmadığın sürece asla başka bir hemşireyi uyuşturucu kullanmakla suçlayamazsın.
Zoey, nunca trates de drogadicto a otro enfermero a menos que estés absolutamente segura.
Sen asla Tanrı'ya bağlı bir kadın olmadın.
Dios, nunca has sido una verdadera mujer de Dios.
Hislerimize asla karşılık vermez, bu da sevilmeye değer olmadığımız kanaatimizi güçlendirir.
Nunca podrá correspondernos, lo que reforzará la convicción... de que no merecemos ser amadas.
Gerçek işinde değilsin, Michael. Asla da olmadın.
No estás en el verdadero negocio Michael, nunca lo estuviste...
Asla kardeşine yeterli olmadığımı düşünürdü.
Nunca creyó que fuese lo suficientemente bueno para su hermana.
Kardeşimin asla böyle bir şansı olmadı. Biraz içki aldım, ve birkaç kızla tanıştım... Birkaç insana yardım ettim.
Mi hermano nunca tuvo la oportunidad, entonces yo traje algunas bebidas, y conoci algunas chicas, y ayudé algunas personas.
Biliyor musun, bazı insanların travmatik olaylardan sonra asla eskisi gibi olmadıklarını duydum.
Sabes, he oído que algunas personas nunca son las mismas, después de un incidente traumático.
Yani böyle bir proje asla var olmadı?
¿ Así que este proyecto nunca existió?
İnsanlığa tehdit oldum doğaya, hatta bir keresinde Jüpitere bile ama asla seksi bir kızın erkek arkadaşına tehdit olmadım.
He amenazado a la humanidad, el medio ambiente, hasta a Júpiter una vez, pero nunca al novio de una chica que esté buena.
Bunu kendine sakla. Böyle birşey asla olmadı.
- No se lo cuentes a nadie.
Onu öldürmemiş olabilirim fakat bir daha asla yürüyemeyecek ama hiçbir şey olmadı öyle mi?
- Esto nunca ha pasado. Puede que no la haya matado, pero probablemente ella nunca vuelva a caminar. ¡ Pero esto nunca ha pasado!
Birbirimizi tanıdığımız bunca zaman, biz asla beraber olmadık.
En todo el tiempo que llevamos de conocernos, en realidad nunca estuvimos juntos.
Doris Osgood asla kayıtlı bir hemşire olmadı...
Um, Doris Osgood nunca fue una verdadera enfermera titulada -
Artık olmayan biri. Belki de asla var olmadı.
Quizá nunca existió.
Belki de L.A.P.D. tarihinin en harika itiraflarından biri asla var olmadı.
¡ Quizás una de las mejores confesiones de la historia del departamento de Policía de Los Angeles nunca ha existido!
Yani, ilişkimiz yürümemiş olabilir ama asla seni bile bile incitecek biri olmadım.
Quiero decir, no funciono lo nuestro, pero nunca te haría daño intencionadamente.
O para asla babanın olmadı.
Ese dinero nunca perteneció a tu padre.
Ama Gordon bir avukatın müvekkilini asla bırakmadığını, bunun ahlaki olmadığını söyledi.
Pero Gordon dijo que un abogado jamás abandona a su cliente. No es algo ético.
House asla öyle olmadı.
House nunca fue así.
Aşk aramızda asla bir sorun olmadı.
Yo también te amo.
Benim için asla dönüp gitmek kolay olmadı.
No estás dentro de mí.
Blogların bilmediği bir şey var o da Patrick asla benim erkek arkadaşım olmadı.
Pero, lo que los blogs no saben es que Patrick nunca fue mi novio.
Asla böyle olmadı.
En lo absoluto.
Bu asla İngiltere'yle ilgili olmadı, bu küresel.
Esto no sólo concierne al RU, esto es mundial.
Zor olduğunu biliyorum Mia ama asla yalancı olmadın.
Mira, sé que ha sido duro,
Asla benim olmadı ki.
- Nunca estuvo conmigo.
Ve Indiana, Orson sakinleri, kapıları kilitlemekten asla övünmezken birini kilitlemek zorunda olmadığın hâlâ güzeldi.
Y aunque la gente de Orson, Indiana, presume de no tener seguro en la puerta es bueno tenerla para dejarla sin seguro.
Benim asla Boston aksanım olmadı.
Nunca tuve acento bostoniano.
Travis'in kızlarla arası asla harika olmadı.
Osea, a Travis nunca se le han dado bien las chicas.
Senden taraf değilim asla da senden taraf olmadım.
No estoy de tu lado. Nunca he estado de tu lado, y nunca estaré de tu lado.
Şirine'ye benim gerçek bir şirin olmadığımı ve asla mutlu olamayacağımızı söyledi.
Le dijo a Pitufina que yo no era un pitufo real Y que nunca podriamos ser felices.
Bunlar, büyük bir gece eğlencesinde gerçekten yapmak istediğimiz şeyler de olabilir veya tek başınızayken asla beraber olduğunuz zamanki kadar güçlü olmadığınızın farkına varmanız da olabilir.
Si eso es lo que realmente queremos hacer en una gran noche o darte cuenta que nunca serás tan fuerte estando solo que estando todos juntos.
'çünkü Ike bile senin kadar iyi ve nazik olmadı.Asla "
Porque Ike nunca hace nada fácil y suave. Nunca. "
"asla bu kadınla beraber olmadım." " yalancı!
"Nunca estuve con esa mujer." " ¡ Mentiroso!
Hayatımı yaşadığımdan beri, asla pişman olmadım.
Como yo vivía mi vida, nunca me he arrepentido de nada... ya que nada podía cambiar.
- Asla seçme hakkım olmadı.
- Yo nunca tuve una alternativa.
Öyle bir şey asla olmadı.
Nunca sucedió.
Ama gerçekte, asla aşık olmadığıma emin oldum.
pero en realidad, me aseguraba de que nunca lo hiciera.
Zamanlamam asla iyi olmadı.
Nunca he tenido puntería con el tiempo.
Ve bir daha asla eskisi gibi olmadın.
Y ya nunca fuiste el mismo...
Asla bir yerim olmadı.
Nunca tuve mi lugar.
Ben asla, daha önce ağlamıyor olan bir oğlanla olmadım.
Jamas he estado con un hombre, fue genial
Hiç olmadı, asla olmayacak.
Nunca lo hemos tenido y nunca lo tendremos.
Asla içinizden biri olmadım.
Ni ahora ni nunca.