Asla olmaz translate Spanish
2,037 parallel translation
Asla olmaz, değil mi?
Nunca lo fue, ¿ Verdad?
Asla olmaz. Bana göre değil.
No es quien soy.
Asla olmaz, herşey E-Dog ile ilgili.
No way, es all sobre el E - perro.
Asla olmaz.
Jamás.
- Asla olmaz.
- De ninguna manera.
Asla olmaz, asla.
No hay modo.
Gerçek ya da mutluluk, ikisi asla olmaz.
Verdad o felicidad, no ambas.
Asla olmaz.
- Absolutamente no.
Asla olmaz adamım.
No jodas, amigo.
Görünüşe göre arabada uyuyacağız. - Asla olmaz.
De acuerdo, bien, parece que dormiremos en mi auto.
Asla olmaz.
Eso no sucederá.
Hayır, asla olmaz!
No, no, no, no, no. ¡ De ninguna manera!
- Asla olmaz, hadi gidelim.
- No mejor vamos...
Asla olmaz.
De ninguna manera.
Hayır, hayır, asla olmaz.
No, no, nunca.
- Asla olmaz.
- Absolutamente no.
Asla olmaz.
Bueno, no para siempre.
- Asla olmaz!
- ¡ Ni de coña, tío!
- Internet'den reklam da olur. - Asla olmaz!
-... quizás hasta un anuncio en la red.
Asla olmaz!
- ¡ Desde luego que no! ¡ Desde luego que no!
O da "Asla olmaz!" dedi ve kapandı.
Y él dijo : "¡ Ni hablar!", y se cubrió.
Asla olmaz dostum.
¡ Ni hablar, amigo!
Sana söylüyorum, asla olmaz.
Te lo advierto, ¡ ni lo pienses!
Asla olmaz.
Si buscan lo suficiente, van a encontrarlo.
Asla olmaz.
Olvídalo.
Asla olmaz.
- No sucederá nunca.
- Asla olmaz.
Siéntate.
- Asla olmaz
- De ninguna manera
Çelimsiz ve solgun asla başarısız olmaz.
"Blanco y débil nunca fallan."
Olmaz ki. Asla zamanında işleme koyup resmiyete kavuşturamazlar.
Nunca podrían hacer el tramite a tiempo.
Asla olmaz David.
Está por encima de su capacidad.
Burada asla geç olmaz.
Nunca es tarde aquí.
Eğer işgal edersen, asla sonu olmaz.
Si invaden, no habrá fin.
Asla olmaz.
Hazlo.
Kız bir neşter kadar keskin. Ayrıca formda, ki asla zararı olmaz.
Ella es tan filosa como un maldito escalpelo y es linda, lo que nunca viene mal.
Sistem asla insanların hayatına mâl olmaz.
El sistema nunca mastica a la gente.
Asla olmaz.
Claro que no.
Asla yanında olmaz, sonra da olabilecek en berbat zamanda ortaya çıkar.
Nunca está ahí para ti y entonces aparece en el peor momento posible.
YiJung asla vücudu LeeHyori ve yüzü Kim Taehee'e benzemeyen biriyle olmaz.
Yi Jung no saldría con nadie... que no tuviera el cuerpo de Lee Hyori y la cara de Lee Tae Hee.
- Siktir git. O asla... Hayatta olmaz.
- Jodeye ella nunca... ni en un millon de años.
İnsanları öldürmek asla bir çözüm olmaz.
Matar personas nunca es la respuesta.
Aslında, "hayatta olmaz, asla" dedi.
En realidad, dijo que de ninguna manera, nunca.
Asla, olmaz.
Te lo prohíbo.
... asla hayal ettiğimiz gibi olmaz.
- Gracias. ... nunca es como nos lo imaginamos.
Eğer onu alırsam asla eskisi gibi olmaz.
Si lo recibo, jamás volverá a ser el mismo.
Başladığın zaman asla geç olmaz ama.
Nunca es demasiado temprano para tomar precauciones. Es tiempo de que empecemos.
Hırslı bir adamsın. Hırslı adamlar ellerindekiyle asla tatmin olmaz.
Eres un hombre ambicioso y un hombre ambicioso nunca está satisfecho con lo que tiene.
Bazı şeylerin zaman içerisinde hep aynı kalmasını istesek de asla öyle olmaz.
Por más que nos gustaría que algunas cosas permanezcan en el tiempo. Nunca lo hacen.
İğnelemek asla yardımcı olmaz.
El sarcasmo nunca ayuda.
Asla olmaz.
Absolutamente no.
Bir daha asla eskisi gibi olmaz.
Las cosas no volverán a ser iguales.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
asla unutmayacağım 25
asla bilemezsin 91
asla mı 40
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
asla unutmayacağım 25
asla bilemezsin 91
asla mı 40