Başka bir yerde translate Spanish
3,623 parallel translation
Neden başka bir yerde yaşamak isteyeyim ki?
¿ Porqué iba yo a querer vivir en otro sitio?
Bir sihirbaz ellerini sallayıp "işte sihrin meydana geldiği yer" dediğinde asıl numara başka bir yerde dönüyor demektir.
Cuando un mago mueve la mano y dice... "Aquí sucede la magia", el truco de verdad está sucediendo en otra parte.
Yeteneği başka bir yerde yatıyor.
Su talento está en otra parte.
Pilotun tüm çabaları yetersizdi ne yazikki. O Anda başka bir yerde Başka bir trajedi yaşanıyordu,
Mientras el piloto combatía la furia de los elementos ocurría cerca de allí otra dolorosa tragedia de enormes consecuencias en los hechos futuros.
Başka bir yerde kalabiliriz.
Podemos quedarnos en otro lado.
Başka bir yerde kolonileri veya kraliçeleri olmadığını nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabe si no había otra colonia? ¿ Otra reina?
1985'ten sonra bir şey yapmadığına göre eminim en iyi olduğu işi başka bir yerde yapıyordur.
Viendo que no hay nada después de 1985... seguramente está haciendo lo que mejor sabe en otra parte.
Zaman kavramını yitiriyordum başka bir yerde olmayı umut ediyordum bir yerde gözüm kararıyordu, başka bir yerde gözümü açıyordum.
Perdí la noción de los días, del tiempo, saltaba de un lugar a otro, me enlagunaba en un lugar, me despertaba en otro.
Muhtemelen başka bir yerde paslandı ya da biri onu ters çevirdi.
Probablemente se oxidó en otra parte. O alguien le dio la vuelta.
Siz ikinizin başka bir yerde olması gerekmiyor mu?
¿ No deberían ir a otro lugar Uds. dos?
Onu eline al başka bir yerde yersin
¿ Supongamos que no hay mucho para comer aquí?
- Başka bir yerde görüşsek daha iyi olur.
Mejor estar en otro lugar.
Çok basit bir şekilde anlatırsak, başka bir yerde yaşamayı düşünemiyoruz.
se reduce a un simple hecho, es que no podemos imaginar vivir en otro sitio.
- Bilmiyorum. Başka bir yerde dostum.
Ella está en algún lado.
- Bilmiyorum. Başka bir yerde dostum.
Ha ido a otra parte, tío. ¿ Por qué?
Başka bir yerde olduğumu düşünecekler.
Creerán que estoy en otro lugar.
Başka bir yerde yaşıyorsanız, Demek istiyorum ki...
Yo podría vivir en otro lugar, creo...
Ama şimdi başka bir yerde yaşayabileceğimi düşünemiyorum.
Ahora, no podría imaginarme viviendo en otro lugar.
Senin başka bir yerde olman gerekmiyor mu?
¿ No deberías estar en algún sitio?
İşin garibi, geçmişteki iki sakatlığım da spor salonunda değil, başka bir yerde oldu.
Y la cosa es que, en los Últimos dos lesiones que he tenido no estaban en el gimnasio, que estaban fuera del gimnasio.
Aşkımız burada, kurşunlar başka bir yerde.
Aquí estamos enamorados, mientras allí se disparan balas.
- Başka bir yerde misin?
- ¿ Estás en otra parte?
Evet, çünkü başka bir yerde olmalıyım.
Sí, sólo tengo en alguna parte a sea.
Kaderin başka bir yerde, Leonardo.
Tu destino está en otra parte, Leonardo.
Belki de bunu başka bir yerde konuşmalıyız.
Quizás deberíamos discutir esto en algún otro sitio.
Aklın başka bir yerde gibi.
Su atención parece estar en otro lado.
Başka bir yerde olmak istiyormuş gibi mi, kanka?
Como si tuviera algo mejor que hacer.
Londra'dayken başka bir yerde kalmayı asla düşünmem.
No pensaría en quedarme en ningún otro lugar cuando estoy en Londres.
Tahminimden de iyiymiş. Ama şu anda başka bir yerde olmam gerekiyor.
Mejor de lo que imaginé pero hay otro lugar donde tengo que ir.
Başka bir yerde çalışmak iyi olabilir.
¿ Sabes? Que podría ser bueno trabajar en otra parte.
Gidin başka bir yerde dağıtın.
Id a liarla a otra parte.
Başka bir yerde dökülürüm artık.
Iré a caerme a cachos a otro sitio.
- Pekâla. Desna, aramamıza başka bir yerde devam edelim.
Desna, continuemos con la búsqueda.
- Başka bir yerde...
- En otra parte...
Başka birisi olduğumu hayal ederim ve başka bir yerde olduğumu düşlerim.
Estoy soñando que soy otra persona y estoy soñando que estoy en otro lugar.
Başka bir yerde mi olacak?
¿ Va a ser en otro lugar?
Başka bir yerde konuşalım.
¿ No deberíamos buscar otro lugar para sentarnos?
Demek istediğim, başka bir yerde kalabilirsin.
Quiero decir, puedes quedarte en otro sitio.
- Başka bir yerde daha kanama olmalı.
Debe tener una hemorragia por alguna parte.
Başka bir yerde yaşayamazdım.
No viviría en ningún otro sitio.
Başka bir yerde oynayacağız!
Iremos a jugar a otra parte.
Naziler tarihe karıştı, kötüler başka bir yerde artık.
Los nazis quedaron en el pasado, el mal, ahora, está en otro lado.
Bunlar eleme baskıları burada veya başka bir yerde bulacağımız izlerinizi ekarte etmek için.
Es para descartar sus huellas de las que podamos encontrar.
Çoklu evrende, bize yakın bir yerde, bu numaraların başka değerler aldığı başka bölge var ve başka değerler aldığı bir başka bölge daha.
Y en el multiverso, cerca de nosotros, en alguna parte, hay otra región en la que estos números toman otro valor al azar, y otra región en la que toman otro valor al azar.
Ne bir yerde, ne de başka bir işte.
O en cualquier otro lugar, para el caso.
Başka bir şeyin var olup olmadığını bile bilmediğim bir yerde.
Es donde está todo lo demás que yo ni sabía que existía.
Ama kasabanız dışında başka hiçbir yerde böyle güzel kadınlarla dolu bir kalabalığı görme zevkini hiç yaşamadım.
Pero nunca he tenido el placer de ver semejante multitud de chicas tan guapas como aquí, en el maravilloso Roughdovender.
Gob, simin olduğu yerde Tony Wonder'ın olduğunu anlamıştı. İşte o anda Gob, beklenmedik bir hadise yüzünden dikkatlerin başka tarafa kaymasından faydalandı ve içinden Tony Wonder'ın çıkacağını iyi bildiği paneli sabitleyerek biraz eğlendi.
Gob se dio cuenta que había un brillo, que también debe ser Tony Wonder... y fue cuando Gob decidió tomar ventaja de una distracción inesperada y divertirse un poco al poner una cuña en un panel en el podio del que sabía que Tony Wonder iba a salir.
Bak... Baska bir yerde yasamayi istiyorsan...
Mira... si crees que deberíamos vivir en otro sitio...
Uçuş denemelerimizi Floransa'dan başka nerede yapabiliriz? Başka bir yerde yaptıklarımız için kazıkta yakılırdık.
En cualquier otro lugar, terminaríamos quemados en la hoguera por nuestros esfuerzos.
Başka bir yerde olsaydı daha çok şaşırırdım.
Pero la gente para la que trabajaba...
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka bir şey istemiyorum 16
başka biri 45
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka bir şey istemiyorum 16
başka biri 45
başka bir şey bilmiyorum 23