Başka bir yol bulmalıyız translate Spanish
137 parallel translation
- Evet. - Başka bir yol bulmalıyız.
Hallar otro camino.
Bu en azından 1 milyon eder! Hayır, kesinlikle hayır. Başka bir yol bulmalıyız.
Monseñor, podríamos llevarnos un lingote.Pero vale mucho mas al menos cuesta un millón y medio.
Gant'i bir şekilde durdurmalıyız. başka bir yol bulmalıyız. Sözlerimin hepsi bu kadar.
Si queremos desembarazarnos de Gant y detener sus muertes... tendremos que encontrar otro modo, eso es todo.
Başka bir yol bulmalıyız.
Hemos de encontrar otro camino.
Başka bir yol bulmalıyız.
Debemos encontrar otra ruta.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tendremos que pensar en otra cosa
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Debemos encontrar otra entrada.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tendremos que encontrar otro camino.
Başka bir yol bulmalıyız.
- Debe haber otro modo de entrar.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tenemos que encontrar otra salida.
Yerini tespit edecek başka bir yol bulmalıyız.
Debemos localizarle de otra forma.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Debemos encontrar otra opción.
- Yukarıya giden başka bir yol bulmalıyız.
- Tenemos que buscar otra salida.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Debemos encontrar un atajo.
İçeri ışınlanmak için riske edemeyiz. Mokra'nın tespit edemeyeceği, başka bir yol bulmalıyız.
Habrá que entrar de un modo que no puedan detectar.
Başka bir yol bulmalıyız.
Debemos encontrar otra. Vamos.
Başka bir yol bulmalıyız.
Hay que encontrar otra manera.
Başka bir yol bulmalıyız.
¡ Tenemos que encontrar otra forma de entrar!
Başka bir yol bulmalıyız.
Tendremos que encontrar otro modo.
Biz başka bir yol bulmalıyız onu korkututrsak bizi bir süpernovaya doğru sürükler.
Si la asustamos, puede mandarnos justo a la supernova. Tenemos que encontrar otra forma.,
Başka bir yol bulmalıyız.
Necesitamos otra manera de salir de aquí.
- Ama doğru. - Başka bir yol bulmalıyız.
- Tenemos que encontrar otra forma.
Başka bir yol bulmalıyız.
- ¡ Cielos! Tendremos que buscar otra forma.
Başka bir yol bulmalıyız.
Hagamos otra cosa. Es demasiado peligroso.
Alüminyum bulamazsak başka bir yol bulmalıyız.
Si no nos dan aluminio, tendremos que buscar otra manera.
Başka bir yol bulmalıyız.
Habráque probar otro camino.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- Tenemos que buscar otro modo.
- Başka bir yol bulmalıyız.
Tenemos que encontrar otro camino.
Belkide başka bir yol bulmalıyız.
Quizás tendríamos que probar de otra forma.
Buradan çıkacaksak başka bir yol bulmalıyız.
Si queremos salir de aquí, hay que encontrar otra manera.
Başka bir yol bulmalıyız. - Doug!
Tenemos que hallar otra salida.
Kendimizi dünyaya gösterişli bir biçimde duyurduğumuza göre bu tepeleri geçmek için başka bir yol bulmalıyız.
Como nos hemos anunciado tan espectacularmente debemos buscar otro camino por las colinas.
Başka bir yol bulmalıyız.
Necesitamos pensar en una alternativa.
- Başka bir yol bulmalıyız.
Habrá que encontrar otra forma.
Eğer buralarda bir yerde gemisi varsa, mahvolduk demektir. Başka bir yol bulmalıyız.
Si tiene una nave ahí, la hemos fastidiado Debemos encontrar una forma de pasar
Eğer bu doğruysa... Başkan'a dava açmak için başka bir yol bulmalıyız.
Si esto es cierto, necesitamos hallar otro modo de armar un caso contra el Presidente.
O halde başka bir yol bulmalıyız, tamam mı?
De acuerdo. Tendremos que encontrar otra manera.
Dinamitleri patlatmak için başka bir yol bulmalıyız.
Tenemos que dar con otra forma para detonar la dinamita.
Oradan aşağıya inemeyeceğiz anlaşıldığına göre başka bir yol bulmalıyız!
No podemos bajarlo por ahí. Debemos pensar en algo más.
Baba, belki de başka bir yol bulmalıyız.
Papá, quizá deberíamos encontrar otra forma de cruzar.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tendremos que encontrar otra forma.
Kanatlanıp uçma pahasına bile olsa bu dağın etrafından başka bir yol bulmalıyız.
Encontraremos otro camino para salir de esta montaña. Incluso si tenemos que hacer que nos salgan alas y volar.
Evet, başka bir yol bulmalıyız çünkü yatakta saklanamayız.
Necesitamos hallar otro, no nos ocultaremos en la cama.
Yani, buradan gitmek için başka bir yol bulmalıyız.
Entonces, debemos encontrar otro modo de irnos de aquí.
O zaman başka bir yol bulmalıyız.
Entonces encontraremos otra forma.
Bu yüzden başka bir yol bulmalıyız. Evet.
- Por eso debemos hallar otro modo.
Federaller senin yargıca rüşvet vermeni bekliyorlar, yani sanırım davayı kazanmak için başka bir yol bulmalıyız.
Los federales están esperando a que sobornes al juez, así que... supongo que vamos a tener que encontrar otra forma de ganar el caso.
Başka bir yol bulmalıyız.
Tiene que haber otra forma.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- hay que hacerlo de otra forma.
Peki, başka bir yapmak için bir yol bulmalıyız yeterince güçlü ve hızlı.
Pues arréglatelas para hacer otra que sea fuerte. Date prisa.
Geri dönüp başka bir yol mu bulmalıyız?
¿ Deberíamos volver? ¿ Buscar otro camino?
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23