Başın mı ağrıyor translate Spanish
164 parallel translation
Başın mı ağrıyor?
- ¿ Te duele la cabeza?
- Biraz başın mı ağrıyor?
- ¿ Te queda un poco de cabeza?
Başın mı ağrıyor?
¿ Le duele la cabeza?
- Başın mı ağrıyor, baba?
- Jaqueca, ¿ papá?
- Başın mı ağrıyor?
- ¿ Dolor de cabeza?
- Başın mı ağrıyor?
- ¿ Te duele la cabeza?
Yine başın mı ağrıyor?
¿ Le duele la cabeza otra vez?
Gerçekten yine başın mı ağrıyor?
- Rosalía, ¿ de verdad te duele la cabeza? - Sí...
Başın mı ağrıyor?
¿ Tienes dolor de cabeza?
Hala başın mı ağrıyor?
¿ Aún tienes jaqueca?
- Başın mı ağrıyor? O halde, Lola önümüzdeki üç gün içinde evlenebilir.
Lola podría casarse en tres días.
Anne, başın mı ağrıyor!
Mamá, me duele la cabeza.
Başın mı ağrıyor?
Te duele la cabeza, ¿ eh?
Tatlım başın mı ağrıyor? Hayır, çatal düşünüyorum.
Que pague por no cultivar?
Başın mı ağrıyor? Tetsuo Shima!
¿ Ya ha comenzado?
ne oldu? Başın mı ağrıyor?
Kiki, ¿ qué te pasa?
Başın mı ağrıyor?
¿ Te duele la cabeza?
- Yine başın mı ağrıyor?
¿ Te duele otra vez la cabeza?
Sorun ne? Başın mı ağrıyor?
- ¿ Te duele la cabeza?
Başın mı ağrıyor, baba?
¿ Tienes dolor de cabeza?
Temiz havada doğayla iç içeydim. Başın mı ağrıyor?
El mundo salvaje, el contacto con la naturaleza.
- Başın mı ağrıyor?
- ¿ Migraña?
Başınız mı ağrıyor?
¿ Le duele la cabeza?
- Başınız mı ağrıyor? - Hayır, hayır.
- ¿ Le duele la cabeza, señor?
- Başınız ağrıyor mu, ağrımıyor mu?
Le duele la cabeza, ¿ sí o no? Sí.
Artık başın ağrımıyor değil mi?
Y no más jaquecas, supongo.
Şimdi başım ağrıyor ve darmadağınım.
Y en vez, me duele la cabeza y me siento destruída.
Gerçekten başın ağrıyor sanmıştım.
Pensaba de verdad que te dolía la cabeza.
- Başınız mı ağrıyor?
- ¿ Le duele?
- Hergün başı ağrımıyor herhalde. - Bana ağrıdığını söylüyor.
- No creo que le duela todos los días.
Yıldızların kaosu başımı ağrıtıyor.
El caos de las estrellas me provoca dolor de cabeza.
Başın falan mı ağrıyor?
¿ Te pasa algo en la cabeza?
"Her gece başın ağrıyor." - Tamam mı?
"Todas las noches tienes migraña".
Pera, evlat sen hastasın hastayım, başım ağrıyor.
Pera, hijo, estás enfermo. Estoy enfermo, me duele la cabeza. Estoy enfermo, mucho.
Küçük hanım? Aspirin ya da ağrı kesici gibi bir ilacınız var mı, başım ağrıyor da?
Señorita, ¿ no tendría una aspirina o algo así... para el dolor de cabeza?
Başım ağrıyor ve suçlamalarını dinleyecek halde değilim!
Tengo una jaqueca fatal, y no me gusta que me acusen.
- Sağ ol ama başım ağrıyor ve ağzımın tadı iyi.
- Gracias, pero me duele la cabeza.
Başınız mı ağrıyor?
- No tiene usted dolor de cabeza?
Karımın başı ağrıyor.
Mi esposa tiene dolor de cabeza
İki haftadır yollarda perişan olduktan sonra planlarını dinlemek başımı ağrıtıyor.
Tus intrigas constantes me dan dolor de cabeza tras dos semanas de viaje.
- Başımın tam şurası ağrıyor.
- Ése es el punto de presión del dolor de cabeza.
Anladım başın ağrıyor ama beni dinleyemez misin?
Vale, tienes dolor de cabeza, ¿ pero no puedes escucharme?
Başım çok ağrıyor. Bu kadın kafamı şişirdi.
Me está matando de aburrimiento.
Başının burası mı, yoksa burası mı ağrıyor?
Tu cabeza. ¿ Te duele aquí, o te duele aquí?
- Sen haykırdığın için başım ağrıyor.
Si no lloraras quizá no me dolería la cabeza.
- Başınız mı ağrıyor?
- ¿ Le duele la cabeza?
- Başın mı ağrıyor?
¿ Te hizo doler la cabeza?
Başın ağrıdığında, bunu takıyorsun, tamam mı? Kafanı sıkıştırıp, gerginliği azaltıyor.
Te lo pones, comprime la cabeza aliviando la tensión.
İki haftadır yollarda perişan olduktan sonra planlarını dinlemek başımı ağrıtıyor.
Llevo dos semanas oyendo tus intrigas y ya me duele la cabeza.
Başın mı ağrıyor?
¿ Dolor de espalda?
- Başın ağrımıyor mu?
- ¿ No te duele la cabeza?
ağrıyor 25
ağrıyor mu 16
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başına dikkat et 60
başını dik tut 33
ağrıyor mu 16
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başına dikkat et 60
başını dik tut 33