Bir yıl kadar önce translate Spanish
566 parallel translation
Bir yıl kadar önce bu üç bey beni öldürüp gömdüler.
Hace como un año, ellos tres me asesinaron y me enterraron.
Bir yıl kadar önce şu ağacı kesiyordum ki birden yağmur başladı.
Hará cosa de un año estaba cortando ese árbol y de pronto empezó a llover.
Buraya bir yıl kadar önce geldi.
Vino aquí hace un año.
Bir yıl kadar önce, Beverly Hills, California'da, hoş bir gece geçiriyorduk.
( supongo que para él la peor noche de su vida ) fue justo hace un año, en Beverly Hills, California Fue una noche memorable. Acabó por ser una fiesta memorable
- Evet, bir yıl kadar önce.
Sí, hace cosa de un año.
Bir yıl kadar önce. Hmm.
Hace un año.
Bir yıl kadar önce, sana çok büyük bir iyilik yapmıştım.
Hace un año, te hice cierto favor.
Bir yıl kadar önce, bir Alman devriyesine, yaralılarını hastaneye götürmesi için güvenli geçiş sağladım.
Hace un año di un salvoconducto a una patrulla alemana para llevar a los heridos al hospital.
- Bir yıl kadar önce Paris'te.
- Hace un año, en París.
Bir yıl kadar önce. - Bana bir içki ısmarladın.
Me cogiste, bebimos, me llevaste a tu apartamento.
Bir yıl kadar önce Fantomas, halka terör yaşatıyordu.
Hace menos de un año Fantomas aterrorizó el país.
Bir yıl kadar önce evlerindeki laboratuvarda çıkan yangında Dr. Kurt Zubrovnik yanarak öldü.
Hará un año, Kurt Zubrovnik murió quemado... en un incendio en el laboratorio de su casa.
Bir yıl kadar önce altın saati satmam icap etti.
Tuve que vender el reloj de oro hace un año.
Bir yıl kadar önce...
Hace un poco más de un año.
Bir yıl kadar önce.
Hará un año.
Bir yıl kadar önce oldu.
Eso fue hace casi un año.
Bir yıl kadar önce Hal Philip Walker adında bir adam bazı sorularla bir grup öğrenciyi heyecanlandırdı.
Hace poco más de un año, un hombre llamado Hal Phillip Walker... provocó a un grupo de universitarios con algunas preguntas :
Sonra, bir yıl kadar önce, evlat edinmeye karar verdik.
Hace cosa de un año, decidimos adoptar.
Çin'den bir yıl kadar önce geldiler ve eski derneklere benziyorlar.
Vinieron de China hace más o menos un año y son como las viejas mafias.
Yaklaşık bir yıl kadar önce aramayı bıraktı.
Hace poco más de un año dejó de llamar.
Bir yıl kadar önce Blaupunkt Üniversitesi'nde siyahların tarihiyle ilgili ders veriyordum.
Verás, hace un año atrás... yo estaba enseñando un curso de historia negra... en la Universidad de Blaupunkt.
- Bir yıl önce mi? - O kadar geçmiş olamaz.
- No puede hacer tanto.
Ushuaia Yüz yıl önce, İngiltere'nin çorak Yorkshire fundalıklarında, etrafındaki boş arazi kadar kasvetli ve ıssız bir ev yükseliyordu.
En los estériles páramos de Yorkshire, Inglaterra, hace 100 años había una casa tan desierta y desolada como sus yermos alrededores.
Kale zincirleri, ya da derinden akan nehir, ya da sıra dağlar yok Ama bir çizgi, yüz yıl kadar önce insan tarafından haritaya çizilmiş el sıkışılarak kabul edilmiş ve o günden beri korunmuş iki toplumu bölen bir sınır, dostça yapılan toplantıların zeminini oluşturan,
No es una cadena de fuertes ni un río ni una cordillera, sino una línea trazada en un mapa por los hombres hace casi un siglo, aceptada con un apretón de manos, y mantenida desde entonces.
Senin kadar gençken, kırk yıl önce nasıl bir yoldaş olduğumu nereden bilebilirsin?
¡ Qué vas a saber tú la clase de hombre que era yo a tu edad! Hace 40 años.
Her şey, üç yıl kadar önce, yağmurlu bir öğleden sonrasında başlar.
Todo empieza una tarde lluviosa hace alrededor de tres años.
Bundan bir kaç sene kadar önce kavmimiz kuzeyin çorak topraklarında gezinen açlık ve soğuktan kırılıyordu.
Hasta hace unos años, nuestras tribus, diezmadas por el hambre y el frío, recorrían los desiertos del norte.
Birkaç yıl önce Schliemann adında bir alman gidip onu kralın hazinesiyle birlkte bulana kadar.
Hace unos años la halló un alemán llamado Schliemann. También encontró el tesoro del rey, y no fue cuestión de suerte.
Pekala, Binbaşı, buradan bir an önce ayrılmamız gerekiyor. Eğer siz ve arkadaşlarınız aşağı inerseniz, sizi Cebu'ya kadar götürürüz ve orada birliğinize katılırsınız.
así que... iremos a Cebu y podrá reincorporarse a su unidad.
Sekiz yıl kadar önce Baltimore'da bir davaya bakıyordum.
Hace ocho años tuve un caso en Baltimore.
Birileri sana bir hafta kadar önce, senin kadının Arlette'yi 5 yıl önce Deauville'de nasıl boğarak öldürdüğünü anlattı.
Alguien le dijo hace diez días... que él ahogó a tu amiga Arlette hace cinco años, en Deauville.
" Bir yıl kadar sonra, zamanından önce kocamış
'En un año habrá envejecido prematuramente
Ordu İstihbarat, Albay Broderick hakkında 2 yıl kadar önce, bir güvenlik soruşturması düzenlemiş.
El coronel Broderick fue sometido a un examen hace dos años.
Ne kadar dokunaklı! Bir yıl önce Gus Gilroy'a kaçtığında neler hissettiğim umurunda değildi!
¡ Te importaron un bledo mis sentimientos cuando te fugaste con Gus Gilroy!
Bu fosiller kanıtlıyor ki buna güçlü bir biçimde inanıyorum insanoğluna çok benzeyen bu yaratıklar 5 milyon yıl kadar önce Dünya üstünde yürüyordu.
Los fósiles prueban... que seres parecidos a los humanos... vivían aquí hace 5 millones de años.
Gittiğimiz okulda bize öğretildi ki hepsinin akıllarında aynı amaç olan, uygun eğitimli liderlik vasıflarına sahip 13 koloni imzalayacakları bir kağıt önlerine konmadan önce Bağımsızlık Savaşı sonrası 1776 dan 1787 ye kadar 11 yıl boyunca barış çabası içinde olmuştur.
Al colegio donde fui, nos enseñaron que las 13 colonias con líderes educados e igual ambición después de la guerra, tardaron de 1776 a 1787. Once años de esfuerzo pacífico antes de lograr el papel que las 13 colonias firmaran.
Dört yıl kadar önce, ölümle sonuçlanan bir ameliyata katıldığımızı hatırlıyor musun?
¿ Recuerda que me asistió en una operación hace cuatro años?
Bir akşam, yedi yıl kadar önce Harvard'daki bir Pentecostal toplantısına gitmiş sonra da kendini bir anda bilmediği bir lisanı konuşurken bulmuş.
Una noche, hace siete años... estaba en un encuentro pentecostés en Harvard... y se encontró hablando otros idiomas.
Bir süre önce tekrar gitti, iki ya da üç yıl kadar önce.
Sí, fue hace dos o tres años.
Bak ben hatırlıyorum, beş yıl kadar önce... bir tur atmak için birkaç saat alırdı ve... bir depo dolusu benzin gerekirdi.
Recuerdo que hace cinco años, necesitabas dos horas y todo un tanque de gasolina para recorrer un circuito.
Şey - 40 yıl kadar önce, kız kardeşiniz Harriet'in bebeğini herhangi bir iz bırakmadan evlatlık verdirdiniz.
Bien... Hace 40 años, obligo a su hermana Harriet a que se desprendiera de su hijo.
Bir ara Russellville'de olduğunu hatırlıyorum. İhtiyar Charly Bowles. 15 yıl kadar önce.
Recuerdo en Russelville a Charlie Bowers, hace como 15 años.
Profesör Çetin El yaptığı basın toplantısında bu güne kadar yeryüzünde eşine rastlanmamış bir meteor taşı bulduklarını ve bu taşın 7 ışık yılı önce parçalanan Kripton gezegeninden dünyamıza düşmüş olabileceğini açıkladı.
El Profesor Hetin El ha explicado, en su rueda de prensa, que han encontrado una piedra de meteorito única y que esa piedra debió caer en la tierra del planeta Kriptón, que se desintegró hace 7 años luz.
Neredeyse bin yıl kadar önce Güney Amerika'daki, Anasazi halkı yılın en uzun gününü gözlemlemek için taş bir tapınak inşa etti.
Hace casi mil años, en el sudoeste de EE.UU los Anasazi erigieron un observatorio astronómico para marcar el día más largo del año.
Yaklaşık 15 milyar yıl önce görünür evreni oluşturan tüm madde ve enerji topluiğne başı kadar bir boyuttaydı.
Hace unos 15 000 millones de años la materia y energía que hoy forma el universo observable se concentraba en un espacio menor que la cabeza de un alfiler.
Milyonlarca yıl önce, yüksek derecede zeki, boyutlararası bir ırk, hayatın anlamı üzerine yapılan atışmalardan o kadar bıktı ki, bu sorunu ilelebet çözmeye karar verdi.
Hace muchos millones de años, una raza se seres hiperinteligentes y pandimensionales terminaron tan hartos de las continuas discusiones sobre el sentido de la vida que decidieron tomar asiento y resolver el dilema de una vez por todas.
Başlangıçta, altı yedi yıl kadar önce, birkaç uzun saçlı hippi gelirdi sadece, yelkenlileri ile, bir kaç balya almaya.
Al principio, hace seis o siete años... sólo un puñado de hombres llevaban algunos fardos a bordo.
Bir kaç yıl önce o kadar da kötü değildi.
Hace un par de años no estaba tan mal.
Bir yıl önce ilk manyetik tuz arındırma işlemini mükemmelleştirmek üzereydim. O kadar olağanüstüydü ki günde 2 milyon metreküp deniz suyundaki tuzu çıkartabilecek durumdaydı.
Verás, un año atrás, estaba casi perfeccionando... el primer proceso magnético de desalinización- - tan revolucionario, era capaz de remover la sal... de aproximadamente 500 millones de galones de agua de mar al día.
İki yıl önce, bir sabah o güne kadar, benim için tamamen bir yabancı olan Blessington adındaki bir adam ziyaretime geldi.
Una mañana hace dos años recibí la visita de un hombre llamado Blessington, que hasta ese momento me había sido completamente desconocido.
Gördüğüm kadarıyla oradan, 800 ya da 900 yıl önce bir adamımız vardı!
Me parece que tenemos a un hombre de hace 800 o 900 años.
bir yıl sonra 30
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yıl önce 51
bir yıldız 18
bir yıl 90
bir yıl mı 27
bir yılan 29
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere kaybolma 21
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28