Birşeyler translate Spanish
13,469 parallel translation
At ilişkisini sağlayacak... birşeyler lazım bana.
Sólo necesito facilitar que unos caballos se relacionen.
Birşeyler görüp görmediğini merak ettim.
Solo me preguntaba si habrías visto algo.
Burda birşeyler şüpheli Bart.
"A MI AMIGO". Algo sospechoso, Bart.
Ama önce birilerinin koridorda kalan oda servisi... tepsisinden birşeyler yiyeceğim.
Pero antes me voy a comer la bandeja del servicio de habitaciones de otro que dejaron en el pasillo.
Birşeyler duyduysan, ya da birşey biliyorsan, bunu içişlerine vericeksin.
Ahora bien, si has oído algo, o sabes algo, se lo das a IA
Tristan, neden koştuğunu biliyorum Çünkü birşeyler gördün, ve katilin senin peşinden gelecek diye korkuyorsun.
Tristán, sé que ejecutó porque usted vio algo, y tienes miedo a que el asesino venga a por ti.
Ya kendimden geçmişken birşeyler söylediysem.
¿ Qué pasa si le conté algo sobre mis progresos?
- Birşeyler yanlış gidiyor.
- Algo está mal.
Birşeyler olmuş.
Pasó algo.
Sana birşeyler almama izin ver.
Vamos a comprar algo de comer.
Hala benim için birşeyler hissettiğini söyleyebilirim.
Puedo decir que todavía tienes sentimientos por mí.
Birşeyler mi bilmek istiyorsun?
¿ Quieres saber algunas cosas?
Evet, Onlar zaman hakkında birşeyler söylediler.
Sí, dicen algo acerca del tiempo.
Ah, ama ben bir- - değişik birşeyler istiyorum.
Pero yo quiero un cam... Quiero un cambio de ritmo.
Sanki birşeyler biliyor gibiydi.
Como si pensara en algo.
Tekrar düşündüm de, ekstra güvende olman için belki birşeyler gösteririm.
Pensándolo bien, tal vez te acompañe para estar más seguro.
Bununla birlikte, elimizdeki kanıtlar kesinleşip bize birşeyler gösterene kadar potansiyel terörist saldırılarına da... bakacağız, tamam mı?
No obstante, vamos a ver esto como un posible ataque terrorista hasta que tengamos evidencia concluyente que nos indique otra cosa, ¿ de acuerdo?
Onun birşeyler üzerinde olduğununda güçlü bir kanıtı olur bu.
Eso sugiere fuertemente que había encontrado algo.
Size birşeyler soracağım.
Te voy hacer unas preguntas.
Edward, birşeyler söyle!
Edward, háblame.
Birşeyler yap!
¡ Haga algo!
Sally hakkında kirli birşeyler sızdır.
Filtra algo sucio sobre Sally.
Birileri Daniel Douglas hakkında birşeyler biliyor.
Alguien sabe lo de Daniel Douglas.
Buraya oturarak, istek ve umutla Daniel Douglas'ın ölümü hakkında ona kimin birşeyler sızdırdığını bulduğumu mu duymak istersin?
¿ Así que prefieres que... me quede aquí sentado con los dedos cruzados, esperando que quienquiera que le esté calentando la oreja sobre la muerte de Daniel Douglas se vaya de rositas?
Sağol, Tom. Jake'e karşı birşeyler hissediyor musun?
Gracias, Tom. ¿ Sientes algo por Jake?
Başkandan ne zaman birşeyler duyabileceğiz?
¿ Cuándo podemos esperar escuchar algo del Presidente?
Eğer bana birşeyler söylemezsen burada kendi kendime gelin güvey olduğumu zannedeceğim.
A menos que yo sólo he estado engañando a mí mismo que hay algo aquí y usted no puede encontrar una manera de decirme.
Lauren bana birşeyler getirmek istiyorsa, bu yeni bir basın sekreteri olabilir.
Si Lauren quiere que me traiga algo, ella me puede traer un nuevo secretario de prensa.
- Sana önemli birşeyler oluyor...
- Algo importante está pasando con usted...
Gerçek bu, Mellie, ve bunca yılın ardından, onun için yaptığın bunca şeyden sonra, gerçek birşeyler hak ediyorsun, seni seviyormuş rolü yapan bir adamın aksine seni seven bir adamı mesela...
Esto es real, Mellie, y después de todos estos años, después de todo lo que has hecho por él, te mereces algo real, alguien que no solamente esté haciendo el papel del hombre que te quiere...
Gündem için birşeyler ver, Jeannine.
Danos un adelanto, Jeannine.
Eğer o viskiyi şu an bırakmaz ve çocukların için birşeyler yapmazsan bir 4 yıl daha bu evde neler olacağını göremeyeceksin çünkü inan bana eğer bu röportajı yapamazsam onlar için çok daha kötü olacak
Por otros cuatro años en esta casa, lo que no ocurrirá si no dejas el escocés ahora mismo y haces algo con tus hijos, porque créeme, va a ser mucho peor para ellos si no hacen esta entrevista.
Evliliğimizin bu kısmının bittiğini açıkça belirtmiştin, içinde birşeyler ölmüştü.
Dejaste claro que esa parte de nuestro matrimonio estaba muerta, que estabas muerta por dentro.
Yani içinde birşeyler ölmemiş.
Así que no estás muera por dentro.
Fakat birşeyler oldu ve onlar bu şekilde düşündü...
Pero las cosas que hacen y la manera en que piensan...
Her iki kültürdende birşeyler ekledik.
Estábamos incorporando cosas de ambas culturas.
Evet, ama benim de içimde birşeyler değişti.
Sí, pero... algo también ha cambiado dentro de mí.
Birşeyler görüyorum burada olmayan insanlar ateşböcekleri.
He estado viendo cosas... gente que no está ahí... luciérnagas...
Sadece... en azından benim için birşeyler hissetmeni dilerdim.
Yo solo... deseo que pudieras al menos sentir algo por mí, lo que sea.
Sadece benim için birşeyler hissetmeni istemiştim.
Simplemente quería que sintieras algo por mí.
Aslında... İcabına bakılması gereken birşeyler var.
En realidad... tengo que ir a ocuparme de algo.
Bu kızda birşeyler şüpheli, ve onu takip edip ne olduğunu anlamalıyım.
Hay algo raro acerca de esa niña, y voy a seguirla y averiguar qué es.
Lisa, birşeyler söyle.
Lisa, solo dime algo.
Sana birşeyler öğretebilir.
Puedes acercarte más a él.
Mansfield'ın 60 gün izin borcu var. Ayarlarız birşeyler.
Bueno, Mansfield me debe unos 60 días de vacaciones, así que veré que puedo hacer.
İzin verebilir misin? Bana birşeyler öğretsin.
¿ Puedes prescindir de ella un día para que pueda enseñarme?
Size Miranda Collins hakkında birşeyler soracaktım.
Quería preguntarle acerca de Miranda Collins.
Birilerini birşeyler hissetmeyi... hakediyorsun hatta bu ben olmasam bile.
Te mereces sentir algo... por alguien... aunque no sea yo.
Şimdi, daha acı verici birşeyler yapmadan önce şu iki kırmızı kapıdan bahset.
Ahora, antes de que te haga algo infinitamente doloroso a ti... háblame sobre esas dos puertas rojas.
Bu arada adam bize birşeyler sızdırdı.
Pero sí que se le escapó algo.
Jake'e karşı birşeyler hissediyor musun?
¿ Sientes algo por Jake?
birşeyler oluyor 22
birşeyler söyle 44
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşeyler söyle 44
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28