English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ B ] / Birşey daha var

Birşey daha var translate Spanish

346 parallel translation
Ve, izin vermediğimiz birşey daha var, kadınlarımızın etrafında dolaşmayın.
Y hay una cosa, la cual no permitimos. Que se metan con nuestras mujeres.
Anladığına sevindim. Sana sormak istediğim birşey daha var.
Me alegro de que Io veas.
Birşey daha var...
Y... y otra cosa más.
Birşey daha var ; bana sattığın saat sana geri vereceğim.
Ah, y otra cosa. Me siento generoso. Te devuelvo el reloj que me vendiste.
- Birşey daha var.
- Pero hay algo más.
Oh, birşey daha var.
Hay una cosa más.
Birşey daha var, Bu tepelerin arasındaki her gölde balık avladım.
Otra cosa. He pescado en cada lago de estas colinas...
Birşey daha var.
Escuchad.
- Birşey daha var.
- Hay algo más.
Birşey daha var, diğer adı hatırladım.
Oh, y otra cosa... Me he acordado de aquel nombre.
Birşey daha var.
Y os diré algo más.
Son birşey daha var, patlamanın şiddetiyle yere yığıldığınızda... sıcak mıydı yoksa soğuk mu?
Una cosa... cuando la ráfaga de viento lo tiró al suelo... ¿ fue una ráfaga fría o caliente?
Başka birşey daha var.
Hay algo más.
Birşey daha var, Çavuş.
Solo otra cosa Sargento.
Bayan Colbert... Birşey daha var.
Sra. Colbert, una cosa más.
Birşey daha var, Bay Capone.
Sólo hay una cosa, Sr. Capone.
Başka birşey daha var, artık evlenmemiz hiç de tuhaf değil.
Sabía que lo harías. ¿ Sabes otra cosa? Los niños tenían razón.
Başka birşey daha var.
- Oh, una pregunta más.
Birşey daha var.
Una cosa más :
Evet ama, başka birşey daha var..
Bueno, no sólo eso.
Unutmadan, birşey daha var.
Solo una cosa antes de que se me olvide
Birşey daha var.
Una cosa.
Birşey daha var...
Algo más...
Birşey daha var fairchild.
Una cosa más, Fairchild.
Birşey daha var. Manzaralı bir oda istemiştim.
También pedí que tuviera vistas.
Birşey daha var.
Hay algo más.
- Birşey daha var Kaptan.
- Hay algo más, mi capitán,
Sana yardım edeceğim. Birşey daha var.
Y ha venido a verme.
Gidelim. Oh, birşey daha var.
No puedo entrar alli con Uds.
Sormak istediğim birşey daha var.
Hay algo mas sobre lo que queria preguntarte.
Ama sanki birşey daha var.
Pero tiene algo mas.
Başka birşey daha var, Al. Buraya geldiklerinde böyle küçümseyici şakalar yapmanı istemiyorum.
Otra cosa más Al... miestras están aquí no quiero que hagas comentarios maliciosos.
Birşey daha var, Derek, etrafa iyice bir bak.
Otra cosa, Derek, observa bien cuidadosamente.
Bu tanrıça işlerinde cazip birşey var aşikâr bir cazibeye kıyasla erkekleri daha fazla etkileyen birşey.
Ese asunto de la diosa resulta atrayente... ... más desafiante para un hombre que los atractivos más obvios.
Birşey daha var.
Otra cosa.
Daha sonra, başkaları geldi, birşey var. Bu işin katı kuralları vardır, kuralların ne olduğu önemli değildir.
Después, nada volvió a estar tan claro, excepto una cosa, ceñirse a las normas, sólo las normas importan.
Sanırım taktiklerinizi daha etkin hale getirmek için size verebileceğim birşey var.
Puedo darle algo que hará sutáct ¡ ca más efect ¡ va.
Sen belki normal insanlardan daha iyi görebilirsin, ama çok da iyi göremediğin birşey var.
Podrás ver mejor que mucha gente normal, pero hay una cosa que no has visto bien.
Daha önemli birşey var.
Hay una cosa más.
Daha önce yapmam gereken. birşey var 157 00 : 11 : 06,600 - - 00 : 11 : 08,640 Tamam acele etme.
- Primero, tengo que hacer algo.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var. böylece herkes birşey arıyor, bir şekilde bir cevap arıyor. Cevabın bulunmadığı bu yere.
Gente que está perdida ha venido aquí buscando alguna clase de respuesta que no existe.
Ama sanırım burada daha derin birşey var.
Pero creo que hay algo más profundo en esto.
Bundan daha iyi yaptığı birşey var mı? Bu onun konuşma tarzı.
¿ Hay algo que no haga mejor que los demás?
- Kireçten daha beyaz birşey var mı? - Defolun, hayalet gibi!
- ¿ Hay algo más blanco que la cal?
Buna yolaçan diğer yaratıkların akıllarında tek birşey var, daha büyük bir gücün keşfi.
Estamos contra una raza de monstruos. Creados por otros monstruos que solamente tienen una sola cosa en sus mentes, el descubrimiento de un mayor poder.
Kısacası Cakarta, soruların cevaplardan çok daha fazla olduğu bir şehir... Fakat kesin olan birşey var :
En resumen, Yakarta es una ciudad donde las preguntas exceden las respuestas... pero una cosa es segura :
Bende daha iyi birşey var.
Tengo algo mejor.
Daha ağır birşey var bunun arkasında.
Han puesto cosas mas pesadas en medio.
Daha güçlü birşey var mı? Biraz kafa yapıcı bir süt?
¿ Y de vaca loca no hay?
Entrikalardan daha fazla senin hoşuna giden başka birsey var mıydı ki?
¿ Te gustan tanto los misterios?
Onun için yaptığım çok daha iyi birşey var.
Tengo algo mucho mejor para él ahí afuera

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]