Birşey söyle translate Spanish
471 parallel translation
- Bana bilmediğim birşey söyle.
- Dígame algo que no sepa.
Birşey söyle.
Diles algo.
Gideon, güzel birşey söyle.
Venga, Gedeón, di algo.
Bana birşey söyle...
Díme algo...
Ve gülümse. Biliyorum, bu oyunda, kalbimi ve hayatımı çalabilirsin. Ama bana hoş birşey söyle.
... Y sonrie Sé bien, que en este juego puedes robar mi corazón y mi vida pero dime, algo gentil, querido...
Eğer seni üzecek birşey söylediysem, lütfen söyle bana.
Si dije algo que te enojó, por favor, dímelo.
Birşey söyle. Gitti mi?
Di algo, ¿ ya se fue?
Güzel birşey söyle.
Di algo bonito.
Birşey söyle.
¿ No me dices nada?
Birşey söyle.
Dile algo.
O zaman birşey söyle.
Bueno, di algo.
Rosa, bana birşey söyle.
Rosa, dime algo.
Luis, birşey söyle.
Luis, di algo.
Birşey söyle.
Di algo.
Birşey söyle.
Diga algo.
Birşey söyle!
¡ Di algo!
Bana birşey söyle.
Dígame una cosa.
- Yeni birşey söyle?
- Qué novedad.
Yeni birşey söyle.
¿ Ninguna novedad?
Birşey söyleyeceksen, söyle ve git.
Si tienes algo para decir, Brogan. Dilo y vete.
birşey söyle benim için.
Canta algo para mí, mamá.
Bana birşey söyle, MacCleary.
Dime una cosa, MacCleary.
Birşey söyle hayatım. - Merhaba tatlım.
Hola bombón.
- Profesör, bize birşey söyle.
Profesor, díganos algo.
Trevor, birşey söyle.
Trevor, di algo.
Tek birşey söyle.
Dime alguna cosa.
Julie, söyle bana, ki bu sadece senin söyleyebiliceğin birşey Pres hala seni seviyor mu?
Julie, dime algo que sólo tú puedes decirme ¿ Preston aún te quiere?
Sana yardımcı olabileceğim herhangi birşey varsa söyle yardım ederim.
Si hay algo que pueda hacer por ayudarlo, lo haré. No, gracias, Wash.
Yanlış anlaşılacak hiç birşey yok ona geri döneceği mi söyle.
Con cuidado no habrá ningún malentendido, dígale que volveré.
- Bilemiyorum. - Bu fiyatta birşey söyle.
- Ya se me ocurrirá.
Pekala, benim kendime söyledğimden daha kötü birşey düşünebiliyorsan, söyle ve çık dışarı.
Si se te ocurre algo más despreciable de lo que ya me he dicho a mí misma, dilo y vete.
Söyle, hoş birşey olmuş.
Lo has hecho muy bien.
Sende onun için Çavuş Kenner'dan birşey olduğunu söyle.
Le dices que tienes algo para él del sargento Kenner.
Şimdi söyle bakalım... eğer gerçekten saklamam gereken birşey varsa... sence bu ne olabilir?
Ahora, dime... Si realmente tuviera algo que ocultar... ¿ qué crees que sería?
Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz.
Dile que estamos esperando albañiles y que no podremos pasar nada hasta nueva orden.
Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Dígales que todo está bien y que no hay nada de qué preocuparse.
Hey, Bubber, Bana birşey söyle.
Eh, Bubber, di algo ahora.
.. kuğu diyince aklıma şöyle... ne bileyim, narin birşey geliyor, değil mi?
- Algo suave y cándido.
Ee birsey soyle!
Bueno, di algo.
Bana söylemek istediğin birşey var, söyle onu.
Si tienes algo que decirme, ¡ dílo!
Sana şöyle birşey de diyebilirim, başka bir gün beni öldürmek istedi.
Podría contarte algo como, que el otro día el quería matarme.
- Voodoo mu? - Lucas birşey bilmiyor. Babamın babası herzaman şöyle dermiş, ne zaman ki ölülerin üzerine yağmur yağarsa, onlar o zaman canlıların kanını emmek için geri dönecekler.
El padre de mi padre siempre decía, que cuando la tierra escupa a los muertos, regresaran para alimentarse con la sangre de los vivos.
Şöyle parıltılı birşey.
Algo que brille.
Birşey daha söyle.
Di algo más.
Söyle Scully, birşey konuşmuş olmalısın.
Vamos, debe haberle dicho algo.
Şöyle basit birşey denediniz mi?
¿ Y algo más sencillo como?
Senin için yapabileceğimiz birşey varsa, söyle.
"Si podemos hacer algo por ti, dínoslo."
Bir dahaki sefer böyle birşey yapacaksan lütfen önce bana söyle?
Bueno, la próxima vez que vayas a hacer algo asi... ¿ puedes decírmelo primero?
Willie, işte deltadan birşey. Bana son house olmadığını söyle
Willie, aquí hay algo de los Delta Dime si esto no es Son House.
Birşeyler söyle ; herhangi birşey, hadi.
Di algo, lo que sea.
Professor Hawking, kitabınızın son paragrafında şöyle dediniz : eğer evrenin birleştirimiş kuramını keşfedersek, bu sadece bilim insanları tarafından değil herkesçe anlaşılır birşey olacak.
Profesor Hawking, en el último párrafo de su libro decía que si hallamos una teoría completa del Universo, con el tiempo sus principios generales deberían ser entendibles por todos y no sólo por unos pocos científicos.
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyle bakalım 455
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39