Bu önemli mi translate Spanish
1,886 parallel translation
Bu oldukça önemli bir uzlaşma, öyle değil mi?
Es una gran concesión, ¿ no?
Bu bile kendinizi önemli hissetmenize yeter öyle değil mi?
Nos hace sentir medio insignificantes, ¿ no?
Bu da çok önemli, değil mi?
Eso ya es algo, ¿ no crees?
bu sizi ilgilendiren bi konuşma değil bu önemli bir iş anladın mı?
Disculpe, lady no te interpongas entre mi trabajo y yo ¿ Entendido?
Bu... Bu toplantı gerçekten benim için önemli! Benim iş Lts parçası!
Esto es... esta reunión es realmente importante para mí es parte de mi trabajo
Bu bizimde çok önemli Değil mi?
Es importante para todos nosotros. , ¿ No?
- Babanın işi bu tabi.. ve önemli di mi!
No. No lo sé. Sé cuán importante es el trabajo de tu padre para tí.
Bu gün muhtemelen hayatımın en önemli günü olacak.
Éste podría ser el día más importante de mi vida.
Kapiya vardigimda kimligimi unuttugumu fark ettim. Normalde bu çok önemli bir sey degildir.
Cuando llegué a la reja me di cuenta de que había olvidado mi credencial y normalmente no supone un gran problema.
Sizin gibi insanlarin anlam çikarmasi için bu kadar önemli mi?
¿ Pero es de veras tan importante como la gente lo hace ver?
Bu çok önemli bir sey degil. Bu... Yani bu gerçekten yanlis mi?
Qué cosa es... quiero decir ¿ es realmente incorrecto?
Profesyonel görüşünüz için o kadar önemli mi bu?
¿ Es importante para su opinión profesional?
Bir hasta kaybetmek bu kadar önemli mi?
¿ Perder un paciente es un asunto tan importante?
- Bu önemli mi?
- ¿ Realmente importa?
Babam benim için bu dünyadaki en önemli insan.
Mi papá es la persona más importante para mí en todo el mundo.
Bu ısı derecesi önemli mi?
¿ La credibilidad es relevante?
Bu detayları bilmen çok önemli, böylece icradan hapse atıldığım zaman savunmamda bana tanıklık edersin.
Es importante que sepas esos detalles así puedes testificar en mi defensa cuando me arrojen dentro de la cárcel de deudores.
Annemi ara ve ona benim bu şovda önemli bir rolüm olduğunu ve okulu asmamın tamamen zorunluluktan olduğunu söyle.
¿ Usted llama a mi madre y le dice que tengo un papel importante en la obra y no puedo ir a la escuela?
Önemli mi bu?
¿ Eso qué importa?
- Bu gerçekten o kadar önemli mi?
¿ Eso importa, realmente?
Ne yani bu önemli değil mi?
Perdón, ¿ y esto no es importante?
Yani bu şey'önemli değil'diyecek kadar önemli olmalı senin için öyle değil mi?
Así que debe ser muy importante para ti, para terminar diciendo que no es importante ¿ no?
Lütfen, Russell. Bu, benim için çok önemli.
Esto es realmente importante para mi.
Önemli değil zaten. Acele etmemize falan gerek yok çünkü bu akşam kardeşimle yemeğe gitmiyoruz.
No importa, no tenemos prisa porque no vamos a cenar en casa de mi hermano.
Bu gerçekten... Önemli mi?
- � Importa realmente?
Bu yarışmayı kazanmak senin için çok önemli, Değil mi?
Es muy importante para ti ganar este concurso, ¿ no?
Değiştirme şansı bulamadım. Bu gerçekten önemli mi?
Y no tuve oportunidad de cambiarla. ¿ Eso importa?
Bu akşam seni iyileştirecek doktorla görüşeceğiz. Yarın ise, ben çok önemli bir toplantıya katılacağım ve bu esnada sana Millecent Teyzen bakacak.
Esta noche conoceremos al doctor que te curará y mañana la tía Millicent te va a cuidar mientras voy a mi súper importante reunión.
Bu çok önemli görüşmeyi unutacağımı düşünmedin, değil mi?
¿ Creíste que iba a olvidar algo tan importante?
Birisi evinize giriyor tavana ip asıyor ve bu önemli bir şey olmuyor, öyle mi?
Alguien irrumpe en su casa, una cuerda con un nudo, no significa nada?
Ayrıca, Bay Madsen, benim Bölge Savcısı seçimlerimde önemli bir destekçim, bu sebeple, bu sabah, geçen birkaç ay olanları öğrendiğimde çok üzüldüm, Bay Madsen'in firması belkide alamayacağı onaylar ve anlaşmalar için memurlara ciddi paralar ödemiştir.
Además, el Sr. Madsen es un importante partidario financiero de mi candidatura para Fiscal del Distrito que es la razón por la cual me entristece hoy saber que desde hace varios meses la empresa del Sr. Madsen ha participado en una serie de pagos a los funcionarios de la ciudad con el fin de obtener contratos y aprobaciones que su empresa no podría de otro modo haber disfrutado.
Şu an bu seçimi kimin kazanacağı önemli değil. Şu an Barack mı, McCain mi, önemi yok çünkü hala Bush başta.
No importa quien gane la elección, Barack o McCain,
Bunu unutmaya niyetim yok. Ama bugün kendime gelmem için bu çok önemli. Kendime, zevklerime isteklerime odaklanmalıyım artık.
Pero hoy en día Tengo que encontrarme a mí misma de nuevo, volver a concentrarme en mis deseos, mis impulsos, tomar las riendas de mi vida.
Biliyorum ama, hayatımda ilk defa önemli bir şey yapıyormuş gibi hissediyorum. Bu herhangi bir satıcının oğlunun karısı olmaktan iyidir.
Lo sé, pero es la primera vez en mi vida que siento que estoy haciendo algo importante, lo que es mucho mejor que ser la esposa del hijo de un mercader.
Bay Burns, oğlum ve ben madeni para biriktiriyoruz. İkimizin kaynaşmasına yardımcı oldu. Bu akşam aldığınız o para oğlum için çok önemli.
Sr Burns, mi hijo y yo coleccionamos monedas, y eso nos unió mucho, y ese centavo que usted compró esta noche significa mucho para él.
Aslında önemli olan da bu, eğer arkadaş olamazsak başka bir şey de olamayız, değil mi?
Bueno, eso es lo más importante si no podemos ser eso, entonces no podemos ser nada correcto?
Ne kadar önemli olabilir ki? Kızım, bu görev için 17 yaşındaki eski erkek arkadaşını destekliyor.
Quiero decir, mi hija está apoyando a su novio de 17 años para el puesto.
Baskın bu kadar önemli mi?
¿ Un arresto como éste?
Bu kankam Ken için çok önemli.
Significa todo para mi muchacho Ken.
Benim fikrimle. Rodney, bu gerçekten önemli mi?
Rodney, ¿ realmente importa?
Önemli olan da bu değil mi?
¿ No es eso lo que importa?
Bu asansöre binmelerimiz haftamın en önemli bölümü olmakta. Ve seni Cuma gecesi tekrar görmek isterim.
" El viaje en el elevador ha sido lo mejor de mi semana y me gustaría verte otra vez el viernes a la noche.
Bu kıyafetin içinde çok hoş görünüyorsun ve önemli olan şey de bu değil mi?
Te ves linda en tu traje y ¿ eso no es lo que realmente importa?
Dur bir saniye, bu filmi beğenmem senin için önemli öyle değil mi?
Espera, para ti es muy importante que me guste la película, ¿ cierto?
Bu benim için çok önemli bir gün.
Es mi gran día.
Ortağımın söylemek istediği şey şu ki size bu önemli servisi sunmak için burada bulunuyoruz...
Lo que mi socio intenta decir es que estamos para ofrecerle a la comunidad un servicio- -
- Önemli olan da bu değil zaten, değil mi?
Ese no es el punto, ¿ verdad?
Mutlu musunuz, yoksa bu film sizin için benden önemli mi?
¿ Están felices o la película es más importante que yo para Uds.?
Kocamın size ne söylediğini bilmiyorum ama bu gece ikimiz için de oldukça önemli.
No sé qué les dijo mi esposo pero esta noche es extremadamente importante para los dos.
Ama bu önemli değil, çünkü...
¡ No puedes controlar mi vida!
Kardeşin bir intihara tanık olmuş, bu önemli gelmedi mi?
¿ Qué su hermano le contara que había presenciado un suicidio no era importante?
bu önemli değil 131
bu önemli 208
bu önemli bir şey 18
önemli mi 77
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
bu önemli 208
bu önemli bir şey 18
önemli mi 77
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41