Daha mı translate Spanish
148,514 parallel translation
Benden daha mı seçkin?
¿ Más importante que yo?
Onu bir kez daha itersen seni en yakın hava kilidinden dışarı yollarım sa sa ke?
¡ Oye, oye, oye, oye! Lo vuelves a empujar y te mando afuera por la esclusa de aire más cercana, ¿ sa sa ke?
Ralph, sana bu oyun daha fazla oynamayacağımı söyledim.
Ralph, te dije que ya no vamos a seguir con este juego.
Tanrı'dan sağlık dilerim, işlerin daha da açılmasını çocuklarımın ve torunlarımın hasta olmamasını isterim.
Le pido a Dios buena salud, que mis ventas sean mejores y que mis hijos y nietos no se enfermen.
Bence Tanrı'nın hayatımızda bir rolü var ve sanırım doktorluktansa bu konuda daha iyi olacağımı düşündü ve işte buradayım.
Dios tiene un papel en nuestras vidas. Creo que Él pensó que yo era mejor para esto en vez de ser médico y aquí estoy.
Daha önce biraz sıkıştırmışım demek... Gücünü denerken.
Debí haberlo atascado mientras estaba comprobando su virilidad.
Ben daha çok Olsun Bitsin İşimize Bakalım havasındayım.
Soy más del tipo de chica de uno Rapidito para olvidar.
Görevimdeyken anket yapıldığı sızarsa çok daha kara bulutlar sarar etrafımı. Peki bu neyin nesi o halde?
Mira, estoy seguro que el salmón alcanzará para cuatro si quieres acompañarnos.
Hayatım üstüne bahse girerim, bunu bir daha söylemeyeceksin.
Apuesto que no repetirás eso.
Bir sabah uyanırım ve kendimi bir gecede lisans, sendika ve vergilere boğulmuş hâlde bulurum. Canımı yakmak için hiç beklemediğim bir düzine yol daha bulur.
Me despierto un día y veo que tengo problemas con mis licencias con sindicatos, impuestos y ya tiene otra docena de maneras de dañarme de las cuales no sé aún.
Bana bir konuda yardım edersen daha iyi olacağım.
Mucho mejor si me ayudas con un pequeño asunto.
Sonumuz sandığımızdan daha çabuk gelebilir.
El fin puede llegar antes de lo que creemos.
Bir daha birine vicdanım hiçe saymasını söylersen bunu gerçekten kastetmiş olacaksın.
Cuando sugieras que alguien ignore su conciencia, será la primera.
Bobby Axelrod'un bana hayatımı veren ya da kaybetmememi sağlayan adam olduğunu söylemek abartı olmaz. Bundan daha da önemlisi bana arkadaşlık vermiş olması.
No es una exageración decir que Bobby Axelrod es el hombre que me dio mi vida o, al menos, que me dejó conservarla pero más que eso me ha dado amistad.
12 kat aşağıdayım ve sokağa daha yakınım.
12 pisos más abajo y con menos espacio, pero...
Daha basit olmalı mı bilmem ama olmadığını biliyorum.
No sé si debería. Sé que no lo es.
Bunu atlatırsak... -... daha güçlü olacak mıyız?
¿ Si superamos esto significa que nos fortaleceremos?
Bana karşı koz oynamadığını çünkü bunun daha nazik ve kârlı bir yaklaşım olduğunu söylüyorsun.
Entonces, no te aprovechas de mí porque crees que es el enfoque más cordial y provechoso.
Daha fazla suya ihtiyacım var!
¡ Necesito más agua!
Yaşamak için daha büyük bir şeye ihtiyacımız var.
Necesitamos algo más grande por lo que vivir.
Daha önce onunla uğraştım.
He lidiado con él.
Daha çok silahımız var.
Estamos mejor armados.
Daha önce onunla uğraştım.
He hecho acuerdos con él.
Walker'ın ileri karakolda yaptığı bizim yaptığımızdan... daha kötü, değil mi?
¿ Es peor lo que hizo Walker en el puesto de vigilancia de lo que hemos hecho nosotros?
Bir kere daha soğuk kompres yapalım mı?
¿ Podemos ponerle otra compresa fría?
Annemi korumak için bin kere daha yaparım.
Lo haría mil veces para protegerla.
Phil, Rusell ve eşlerinden... daha uzun süre yaşamadım ben.
No sobreviví a Phil y Russell y a dos buenas mujeres para morir como un conejo sin resistencia.
Sanırım restoran daha yakın.
Creo que está más cerca el banco de los restaurantes.
Daha önce seks yaptığımı hatırlamıyorum ama eminim ki iyi olmuştur.
No recuerdo haber tenido sexo antes, pero estoy seguro que estuvo bien.
- Burada yaptığımız tek şey daha çok insan öldürmek oldu. - Yakıt ile başlayın.
- ¡ Empiecen con el combustible!
Bu şey için daha fazla cephane var mı?
¿ Más municiones para esta cosa?
"Pardon, arkadaşlarımı... "... ispiyonlamakla meşgulüm çünkü.. ... herkesten daha iyiyim. "
"Lo siento, estoy muy ocupada... burlandome de mis amigos porque creo... que soy mejor que todos."
Daha iyi saldırgan lazım.
A un atacante mejor.
Bunun için biraz daha ödenek bulmana yardım etmek isterim.
Me gustaría ayudarte a lograr más financiación.
İzin verseler daha çok yapardım.
Haría muchas más cosas, si me dejaran.
Çünkü buraya bir daha adım atamayacaksın.
Porque es la última vez que la pisa.
Daha çok yardımcı olamadığım için üzgünüm.
Lamento no haber podido ayudarlo más.
Bir daha hiçbir komiteye girmemesini sağlarım.
Me aseguraré de que no vuelva a ver un comité. No.
- Daha fazla konuşmayacağım.
Ya no diré más.
İstediğimiz Alfred'in ölmesi ve bunun daha erken vuku bulması için savaşa ihtiyacımız olacak.
Es a Alfredo al que queremos muerto y para que eso pase pronto, necesitaremos guerra.
Yollarımız bir daha kesişinceye kadar.
Hasta que nuestros caminos se crucen de nuevo.
Onları bir daha asla yüzüstü bırakmayacağım.
Y nunca más volveré a defraudarles ni a fallarles.
Evde tek başıma kalamaz mıyım? 11 yaşındayım. - Daha olmadın.
Pero yo no.
Gücüm yerine geldi... Ve savaş için bir kez daha hazırım.
Mi fuerza está plena, y estoy listo para la batalla de nuevo.
Ancak unvanımı herkesten daha dayanıklı ve istekli olarak kazandım.
Pero gané mi título de manera justa por ser más ruda y hambrienta que las demás.
Ölümü canımı herkesten daha çok yaktı.
Su muerte me lastimó más que a nadie.
Hayır, daha önce böyle bir dille hiç karşılaşmadım.
No, nunca había visto un lenguaje como este antes.
Düşünmen için biraz daha zaman tanıyacağım fakat beni çok bekletme bebeğim.
Te daré un poco más de tiempo para reconsiderar. Pero, nena, no esperes demasiado.
New York'taki sakinlerimizin hayatlarını iyileştirmek amacıyla sizi daha güvenli ve daha rahat bakım evlerine gönderiyoruz.
- En un esfuerzo para mejorar las vidas de todos nuestros residentes de Nueva York, están siendo trasladados a unas instalaciones residenciales más seguras y cómodas.
Daha fazla gözlem yapmalıydım.
Debí haber hecho más reconocimiento.
Anlasanıza aptallar Strigoi kanımızın tadını sevdiği ve bizden daha çok yapmadığı için buradayız.
Oigan, tontas, estamos aquí porque a los strigois les gusta nuestra sangre y nos quieren para hacer más.
daha mı iyi 42
daha mı kötü 17
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88
daha mı kötü 17
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88