Dinleyecek misin translate Spanish
222 parallel translation
Görüşüp diyeceklerini dinleyecek misin?
¿ Le gustaría quedarse y hablar con él acerca de cómo le va a su padre?
Beni dinleyecek misin?
¡ Concéntrese!
Beni dinleyecek misin, yoksa anlayamıyor...
¿ Me está escuchando? ¿ O acaso no entiende...?
- Dinleyecek misin?
- ¿ Vas a escucharme?
Şimdi beni dinleyecek misin?
- Quiero que me escuches.
- Beni dinleyecek misin sen?
- ¡ Escúchame por una vez!
Dinleyecek misin?
Escúchame.
Anne, beni dinleyecek misin? Tabii, konuş.
- Mamá, ¿ quieres escucharme?
Artık dinleyecek misin?
Ahora, me escuchará?
Senden utanıyorum. Joseph, beni dinleyecek misin?
¡ Ven ahora mismo Joseph, te ordeno que vengas!
Çeneni kapayıp dinleyecek misin!
¡ Cállate y escucha!
- Beni dinleyecek misin?
- ¿ Vas a escuchar...?
Peki hala içini döktüğüne göre, şimdi ya beni dinle ya da çeneni kapa, dinleyecek misin?
Ahora que te has desahogado, escúchame un segundo y cállate, ¿ quieres?
Dinleyecek misin? Baş üstüne.
Sí, coronel.
Beni dinleyecek misin?
¿ Quieres que te cuente o no?
Bir dakika ses çıkarmadan beni dinleyecek misin?
¿ Quieres escucharme un momento, en silencio?
Dalga geçmeyi bırakıp beni dinleyecek misin?
Deja de hacer el tonto y escucha, ¿ vale?
Red, beni dinleyecek misin?
Red, ¿ Quieres oírme?
Jerry, nasihatımı dinleyecek misin?
Jerry, ¿ quieres hacerme caso?
- Dinleyecek misin?
¿ Vas a escucharme?
Ron, dinleyecek misin?
Ron, ¿ me escucharás?
Şu aptal şeyi kesip, beni dinleyecek misin?
¿ Quieres parar con esa tontería del ritmo y escuchar?
Onlarι dinleyecek misin?
¿ Quieres escuchar lo que han dicho?
Beni gerçekten dinleyecek misin?
¿ En serio me harás caso?
Dinleyecek misin yoksa konuşup duracak mısın be?
Adelante, acabe con su mensaje.
Çeneni kapatıp beni dinleyecek misin?
¡ ¿ Te vas a quedar callada mierda y me vas a escuchar?
Dinleyecek misin dinlemeyecek misin?
¿ Vas a escuchar o no? Vamos, siéntate, ¿ quieres?
Günah çıkarışımı dinleyecek misin?
Quiero confesarme.
Bu zırvaları dinleyecek misin?
¿ Oye lo que está diciendo?
Öğüdümü dinleyecek misin?
- ¿ Escucharás mi consejo?
Beni dinleyecek misin?
- ¿ Y usted me oirá?
Sana anlatmaya çalıştığım şeyi dinleyecek misin?
- Escúchame bien.
Beni dinleyecek misin?
¿ Listo para escuchar algo?
Bir dahaki sefere beni dinleyecek misin?
Me escucharas la próxima vez?
Dinleyecek misin, karar ver.
Decide si escuchas o no.
Rebecca... dinleyecek misin?
Rebecca... ¿ me escucharás?
Dinleyecek misin, pencereden dışarı mı bakacaksın?
¿ Vas a oír o a mirar por Ia ventana?
Onları dinleyecek misin?
Los vas a escuchar?
Nasihatimi dinleyecek misin?
Vas a tomar mi consejo? Si.
Beni dinleyecek misin?
¿ Me escuchas?
Dinleyecek misin?
- ¿ Tú me escucharías a mí?
- Ben bütün dünyayı dolaştım, evlat hem de bir ucundan bir ucuna kadar. Joshua'yı dinleyecek misin artık?
¿ Ahora si escuchara a Joshua, eh?
Francis beni dinleyecek misin?
Francis, ¿ quieres escucharme?
Şimdi beni dinleyecek misin?
¿ Me harás caso ahora?
- Beni dinleyecek misin?
- ¡ Escúchame!
- Dinleyecek misin? Hayır!
Escucha...
Onu dinleyecek misin?
¿ Le escucharás?
Özrümü dinleyecek ruh halinde misin?
- ¿ Aceptarías una disculpa? - Olvídalo.
Peki Kontes Ferenczy'yi dinleyecek misin?
- Y tú haces caso a esa estúpida.
Özrümü dinleyecek ruh halinde misin?
¿ Aceptaría una disculpa?
Bana, ağabeyine vurmanı, söylüyor, dinleyecek misin?
¿ A tu hermano mayor?
misin 24
mısın 19
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
mısın 19
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24