English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ D ] / Doğru diyorsun

Doğru diyorsun translate Spanish

386 parallel translation
Doğru diyorsun.
- Tiene razón.
Doğru diyorsun.
Buena pregunta.
- Doğru diyorsun, kardeşim.
¿ Tú lo has dicho, hermano!
Doğru diyorsun.
Lo puse nervioso.
Doğru diyorsun.
Concuerda.
- Doğru diyorsun.
Tienes razón.
Evet doğru diyorsun.
Sí, tienes razón.
Doğru diyorsun. Binbir türlü fırsat var.
Sí, señor, hay toda clase de oportunidades.
Doğru diyorsun, bu altın!
¡ Es verdad! ¡ Es oro!
Doğru diyorsun.
Tienes razón.
Doğru diyorsun.
Has dicho verdades.
Doğru diyorsun.
En eso tiene usted razón.
Doğru diyorsun.
Es verdad.
Doğru diyorsun. Başka gelişmeler olabilir.
Puede haber más novedades.
Doğru diyorsun.
Es cierto.
Evet. Böylesine güzel bir tavuk, iki balonu hak ediyor. - Doğru diyorsun.
Una gallina tan linda como ésa se merece dos globos.
! Doğru diyorsun!
¡ Eso es absurdo!
Doğru diyorsun. Bütün gemilere bildirin... Saldırmak için geri dönün!
Y añado que deberíamos unirnos con la 2ª Flota tan pronto como sea posible.
Doğru diyorsun.
Tienes toda la razón.
Doğru diyorsun lanet olası!
¡ Maldita sea si!
Oh, doğru diyorsun Koç'un köpeği.
Claro, consentido del entrenador.
Doğru diyorsun. Hatta birkaç tane de lamba filen verirler.
Tal vez deban regalarles las lámparas, también.
- Doğru diyorsun.
Le creo.
- Doğru diyorsun.
- Es verdad.
Eğer kavga diyorsan, doğru diyorsun.
Si dices pelear, estás en lo cierto.
Doğru diyorsun.
Así es
Doğru diyorsun.
Cierto...
Evet doğru diyorsun.
- Sí, claro.
Doğru diyorsun.
Buen punto.
İzleri güneye doğru mu diyorsun?
El clan de Diablo. ¿ Su pista iba hacia el sur?
General, karım ve çocuklarımı öldürdükleri için Harper'ları... mahkum ederdim diyorsun, doğru mu?
General, dice Ud. Que habría condenado a los Harper... por matar a mi mujer y a mis hijos, ¿ verdad?
Bayan... Kontes Mattoni, diyorsun ki, sen dün gece kocanı vurdun, fakat senin hikayenin doğru olduğuna kanıtımız yok.
Condesa Mattoni,... dice que mató a su marido, pero no hay pruebas de que sea cierto.
Doğru diyorsun.
Ya sé.
Doğru mu diyorsun? Çok sevindim!
¿ De veras?
Sen diyorsun ki, "Bu doğru, bu yanlış."
Dice : "Esto está bien. Esto está mal".
- Yani bu doğru mu diyorsun?
- ¿ Crees que estaría bien?
Bir şey hissetmiyorum diyorsun ama bu doğru değil.
Afirmas que no sientes nada, pero no es verdad.
Ne söylese, hep "Doğru" diyorsun. Farkında mısın?
Cada vez que él dice algo, tú dices "cierto", Brett. ¿ Te das cuenta?
- Yani saat, doğru zamanda çaldığında kapağı açılacak ve gizli bir geçit mi çıkacak diyorsun?
¿ Quiere decir, cuando el reloj de la hora correcta se abre, y hay una escalera secreta?
Bu doğru, seni fazla tanımıyoruz ama bize göre ne zaman sana bir şey önersek şöyle diyorsun : "Hayır, almayayım, hayır ben gerçekten..." Ben zor biri değilim.
Casi no te conozco, pero cuando te proponemos algo... siempre dices que no te interesa mucho.
Evet, doğru diyorsun.
Sí, eso parece.
Ve Mark ile Fran doğru insanlar mı diyorsun?
¿ Y realmente crees que Mark y Fran son la forma de hacerlo?
Doğru değil diyorsun.
Nada bueno.
Doğru diyorsun.
- Bromas àparte, todos son iguales aquí.
Ne diyorsun sen? Doğru söylüyor Robert.
¿ De qué está hablando?
- Ben doğru yapmış demiyorum ki. Ama sen ayak masajı bir şey ifade etmez diyorsun ben de eder diyorum.
No está bien, pero tú dices que no significa nada y yo digo que sí.
Şimdi sen bana bu doğru değil mi diyorsun?
¿ Me está diciendo que no es verdad?
Ne kadar çok öğrenirsem o kritik anda doğru kararı verip bir hayat kurtarmam o kadar mümkün olur. Bana adi mi diyorsun?
Pero prefiero aprender para reaccionar correctamente en una crisis y salvar una vida.
Tam olarak ne diyorsun... Benim gibi bir adam olmamalısın diyorum Çünkü aptal saçlarım var... Ve komik giyiniyorum, doğru mu?
Lo que estás diciendo básicamente... es que no te gustaría alguien como yo porque tengo un pelo estúpido... y me visto raro, ¿ no?
Ne diyorsun? Yazındaki hikayenin tam doğru olmadığını kabul edip teorinin doğru olduğunu kanıtlama şansın var.
Una oportunidad para probar que tenías razón, que tu historia es real.
- Doğru. - Tamam, artık gitmemiz lazım. Ne diyorsun?
antes de que te vayas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]