English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gördügüm

Gördügüm translate Spanish

15,989 parallel translation
- Hepinizi gördüğüm iyi oldu.
- Qué gusto verlos.
Gördüğüm kadarıyla oldukça zor bir şey Olabilir miyiz yazgımızdan başka bir şey?
Por lo que veo es difícil ¿ Podemos superar nuestro destino?
Daha önce gördüğüm belirtilerden biraz şiddetli olduğu ortada ama durum ciddi olsaydı şu anda...
Pero admito que esa reacción es más grave que las que he visto. Aunque de ser grave, él habría...
Açıkça gördüğüm tek kişi oydu.
A ella la vi claramente.
Şimdiye kadar gördüğüm en güçlü Karkavveten bu.
Es más poderoso que cualquier obscurial del que haya oído.
Vivian'ı haberlerde gördüğüm an bunu yapmakla zorunluydum.
Al momento en que vi Vivian en las noticias, fue mi tarea.
Kafanın biraz karışık olduğunu gördüğüm için sana biraz açıklayacağım.
Voy a explicárselo porque veo que está un poco confundido.
Çünkü gördüğüm kadarıyla delil zaten var, görgü tanıkları sağlam.
Porque lo que veo es que la prueba ya está, los testigos son muy sólidos...
Gördüğüm en güzel kızsın.
La chica más bella que he visto.
Bir kere başlayınca gördüğüm şeylerin var olduğunu bile fark edemezdim.
Una vez que empecé, ya sabes, ver cosas que no, que no conocía, cosas que ni siquiera existían.
Gördüğüm zaman sana delice, aşık olmayacağımı nereden bileceğim?
¿ Cómo sabré cuando lo vea, que no caeré enamorado por ti?
Bugüne dek gördüğüm en güçlü zihne sahipsin.
Tienes la mente más poderosa que conozco.
Bugün laboratuvarda gördüğüm bir şey bunu açıklayabilir.
Quizá tenga que ver con algo que vi en el laboratorio.
Durda sana geçerken gördüğüm bir hikayeyi anlatayım.
Déjame contarte de cuando salí caminando.
Vay canına baba. Gördüğüm en harika hediye.
Papi, El mejor regalo del mundo
Haberlerde gördüğüm şarkı yarışması için olmam.
No para ese concurso de canto que vi en las noticias.
Gördüğüm hanımefendilerden pek bir farkı yok.
Parece que la dama no está de acuerdo.
Bu gördüğüm, en güzel gösterilerden biriydi.
Este show si que vale la pena ver.
Ama sınıfta gördüğüm...
- Por Halloween.
Gördüğüm kadarıyla mutluluk, ellerinin arasından bütün göz alıcılığı ve yumuşaklığıyla alınmış.
Hay muchos factores que...
Gördüğüm kadarıyla ürperiyorsun ve bütün vücudun titriyor.
Se llaman "interruptores endocrinos".
İnsanların seni benim gördüğüm gibi görmesini.
Que la gente te vea...
Gördüğüm en yavaş bisikletçisin.
Eres el ciclista má lento que he conocido.
Ölüm sahnesi herhangi bir filmden daha iyi Gördüğüm kadarıyla
Es la mejor escena de muerte, más que cualquier película que haya visto en mi vida.
Seni ilk gördüğüm andan itibaren sevdim.
Te amé desde el momento en que te vi.
Sizi gördüğüm için çok mutlu oldular.
Están tan felices de verte.
İlk kez yürüdüğünü, baban yanımdayken gördüğüm için minnettarım.
Agradezco el poder verte caminar por primera vez... con tu padre a mi lado.
Hala yenilenleri destekliyorsun gördüğüm kadarıyla. Naziler ve müttefikleri.
Veo que aún apoyas a los perdedores, nazis y confederados.
Bakın, çocuklar, inanmayacaksınız Daha yeni gördüğüm şey
Escuchen, no van a creer lo que acabo de ver.
Yaptığını gördüğüm şeyleri siz görmediniz. Çeviren : eşekherif.
No la han visto hacer lo que yo le he visto hacer.
Sen gördüğüm iyi oldu.
Gusto en verte.
İnternette gördüğüm yarı çıplak fotoğraflarına bakılırsa iyi vakit geçiriyorsun gibi duruyor.
Parece que la has pasado muy bien a juzgar por tus fotos semidesnuda que vi en Internet.
Gördüğüm araba senindi.
Fue tu coche el que vi.
Her neyse, hepimiz burada beraberiz. Ve sizi gördüğüm için çok mutluyum.
Como sea, el tema es que estamos todos juntos y que me alegro mucho de verlos.
Sadece gördüğüm iğliğe karşılık verdim.
Solo devolví un favor.
Hayır 5'ti. Şimdiye kadar gördüğüm en iri ordu muhafızlarıydı.
No, 5... de los mayores rangers del ejército que yo he visto.
Gördüğüm hiç bir şeye benzemiyordu.
Nunca había visto nada igual.
Hamilelik testini çöpte gördüğüm an Gwen'e evlenme teklif ettim.
Me declaré nada más ver el test de embarazo en la basura.
Bu gördüğüm en güzel pasta.
Es el pastel más hermoso que jamás he visto.
Seni gördüğüm için mutlu olurum.
Me alegraría verte.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en temiz Pakistanlı.
Es el paquistaní más limpio que haya visto.
Seni gördüğüm ilk andan beri bela olduğunu anlamıştım.
Supe que eras problemas desde el momento en que te vi.
Sizin gibi bir grubu gördüğüm için uyarmak vatandaşlık vazifem olacaktır.
En vista de que son tan buen grupo... siento que es mi deber cívico... El advertirles.
Tek gördüğüm bir sürü şey değil.
Todo lo que veo, es un montón de nada.
Sanki daha önce bunları görmüştüm. Bu gördüğüm?
Siento como si hubiese visto todo esto antes.
Sen gördüğüm en iyi bulaşıkçılardan birisin, bunu biliyor muydun?
Eres una de las mejores lavaplatos que haya visto.
Gördüğüm en harika şeydi.
Fue lo más "cool" que jamás he visto.
Taşların yanında gördüğüm o çiçeği aramak için Craigh na Dun'a geri gittiğim o günü hatırlıyor musun?
Recuerdas que volví a Craigh na Dun ese día... para buscar una flor que había visto cerca de las piedras.
Çünkü onda diğer müvekkillerimde gördüğüm şeyi görmedim.
Porque no vi lo que veo en mis otros clientes.
Gördüğüm şey, bir çocuğu Rikers'a tıkıp "Biz seni yapmadığın bir şeyden yargılarken sen hayatta kalmaya çalış" dedikleri.
Veo lo que sucede cuando meten a un chico en Rikers y dicen : "Bien, ahora sobrevive a eso mientras te juzgamos por algo que no hiciste".
Hayatımda gördüğüm kızların En güzeli
♪ La mejor chica que conocí En toda mi vida ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]