Görmedin translate Spanish
5,226 parallel translation
- Yeterince doktor görmedin mi?
¿ No has visto bastantes doctores?
Onunla görüşürken Ne kadar sinirli olduğunu görmedin mi?
Usted no ve lo nerviosa que estaba cuando estábamos entrevistando a ella?
Evimizdeki atmosferi görmedin mi?
¿ No ves la atmósfera?
Görmedin, değil mi?
No me viste, ¿ cierto?
Hiçbir şey görmedin.
No lo viste.
Bunu görmedin.
Hola. Tú no viste nada.
Daha hiçbir şey görmedin.
Y aún no has visto nada.
Yani beni görmedin.
Pero no me habías visto.
Haberleri görmedin mi?
¿ Aún no has visto las noticias?
Görmedin mi?
¿ No viste?
" Kapıdaki yazıyı görmedin mi?
" ¿ No viste el letrero en la puerta?
Yani onu hiç görmedin?
¿ Entonces en realidad nunca la viste?
Baba! Şirkete giren mafya adamlarını görmedin mi?
No viste el video de los mafiosos, ¿ no?
Gelen haberi görmedin mi?
¿ No viste el memo?
Hayır. O soruşturma kayıtlarını görmedin mi?
Claro que no. ¿ Viste las entrevistas?
Henüz doğu kıyısı gazetelerini görmedin mi?
¿ No has visto los periódicos de la Costa Este todavía?
Bana nasıl baktığını görmedin mi?
 ¿ No viste cà ³ mo me mirà ³?
Ezilmiş bedenin yattığı yerde büyürken onları görmedin.
Y no las viste crecer Donde su cuerpo deshecho yacía
Evet, gördüm. Sen beni görmedin mi?
- Sí, te vi. ¿ Tú no me viste?
Vücutlar kesiliyor ve ortadan bir anda kayboluyor, ama hadi ama dostum, hiçbir şey görmedin mi yani?
Hay asesinatos y desapariciones por todas partes, pero por favor, amigo, ¿ usted no vio nada?
Halim, bugün bir gemi görmedin, öyle değil mi?
Halim, por casualidad, ¿ no viste un barco hoy?
- Evet, ama daha potansiyellerini görmedin Pete.
Sí, pero Pete, debes ver el potencial que tienen. ¿ Potencial?
Sen beni görmedin,... ben de seni görmüyorum.
No me ves y yo no te veo a ti.
Yani Giovanna'nın yüzünü hiç görmedin mi?
Siempre. Así nací.
Değişen parça görmedin demek.
- No las vi. ¿ No viste ninguno?
Sen benim yatak odamı görmedin daha, değil mi?
No has visto mi habitación todavía, ¿ verdad?
Daha hiçbir şey görmedin.
No tienes ni idea.
Görmedin mi?
¿ Nah?
Böyle bir şey görmedin ben!
¡ No he visto eso!
Bunu görmedin mi?
¿ No te das cuenta?
Daha önce hamburger görmedin mi?
¿ Jamás habías visto una hamburguesa? - Sí.
Bu civarda kimseyi görmedin mi?
¿ No has visto a nadie por aquí?
Ne kadar güçlü olduğunu görmedin mi?
¿ No viste qué fuerte era?
- Nasıl göründüğünü görmedin mi?
¿ Notaste cómo se ve?
- Bu Brandy'nin külotuna benziyor. - Sen benim külotlarımı hiç görmedin.
Parecen pantis de Brandy.
Seninle konuşmak için arabayı iten güzel kızı görmedin mi?
¿ No viste a esa mujer hermosa que empujó un auto para hablarte?
Daha önce yemekten önce dua okuyan kimse görmedin mi?
¿ Nunca viste a alguien agradecer antes de cenar?
- Anneni görmedin mi?
¿ No te ves con ella?
- Dostum, daha hiçbir şey görmedin.
- Oh, amigo, - Fue increíble. - Aún no han visto nada.
- Az once onu görmedin degil mi?
- No acabas de ver eso.
Hiçbir şey görmedin!
Usted vio nada!
Şimdi söyle, gördün mü görmedin mi?
¿ La has visto o no?
Yani sen göç ettiğinden beri babanı görmedin mi?
¿ Entonces no has visto a tu padre desde que emigró?
Onlara ne olduğunu görmedin mi?
¿ No lo puedes entender?
Daha hiçbir şey görmedin.
No tienes idea.
- Karısını görmedin galiba.
- ¿ Conoces a su mujer?
- Önden girdiğimi görmedin mi?
- ¿ Qué no viste que yo iba primero?
Sen de görmedin mi?
¿ Lo habré de ver?
Bauer'in, ailesine neler yaptığını görmedin, Audrey'e ne yaptığını da. Jack Bauer'den gerçekten hoşlanmıyor.
Realmente no le gusta Jack Bauer.
Şeyi... - Bir şey görmedin değil mi?
- ¿ No lo viste...?
Kaslarini gormedin mi?
¿ No vio sus músculos?