Görmek istiyor musun translate Spanish
333 parallel translation
- Onu yakalayışımı görmek istiyor musun?
- ¿ Quieres ver cómo le cojo?
Onu görmek istiyor musun?
Lo recibirá, ¿ no?
Şimdi, gitmeden önce onu görmek istiyor musun istemiyor musun?
¿ Quieres verla antes de irte?
Beni görmek istiyor musun?
¿ Quiere verme?
Arayanların listesini hemen görmek istiyor musun?
¿ Quieres la lista de llamadas ahora?
- Kingsby. Görmek istiyor musun?
- Es Kingsby, ¿ lo quieres ver?
Gazeteyi görmek istiyor musun?
¿ Quieres leer el periódico?
Arthur, Joy'u görmek istiyor musun?
Arthur, ¿ quieres ver a Joy?
- Gelenleri görmek istiyor musun?
- ¿ Quiere verlos?
- Beni görmek istiyor musun?
- ¿ De verdad quieres salir conmigo?
- Annem de çok güzeldir. - Onları tekrar görmek istiyor musun?
¿ No te gustaría verlas?
- Yaşlı adamları görmek istiyor musun, istemiyor musun?
- ¿ Quieres ver a los viejos o no? - ¿ Estás loco?
Görmek istiyor musun, istemiyor musun?
¿ Quiere ver los hechos? Venga.
Ofisimi görmek istiyor musun?
- ¿ Quiere ver mi oficina o no?
- Görmek istiyor musun?
- ¿ Quieres verlo?
Onu görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver a la Sra. Reeves?
- Onları tekrar görmek istiyor musun?
¿ Quiere verlos otra vez?
Aileni görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver a tus compañeros?
Oma bu adamı görmek istiyor musun?
Oma, ¿ quieres ver a este hombre?
Hazine Adası'nı görmek istiyor musun?
¿ Quieren ver La Isla del Tesoro?
Geçekten Yu'yu görmek istiyor musun?
¿ En serio quieres ver a Yu?
- Koca Ed'i görmek istiyor musun?
- ¿ Para qué quiere ver al gordo Ed?
Onu görmek istiyor musun?
¿ Quieres verle?
- Görmek istiyor musun?
- ¿ Quieres?
Vücudumu görmek istiyor musun?
- Quieres ver mi cuerpo?
Beni soyunukken görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver que me desvista?
David? Ay tutulmasını görmek istiyor musun?
David, ¿ te quedas despierto para ver el eclipse?
Thornton'ı canlı görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver a Thornton vivo?
Yarını görmek istiyor musun?
" ¿ Quieres llegar a viejo?
Laura'yı ölü görmek istiyor musun?
- ¿ Quieres que maten a Laura? .
Nasıl iyi gittiğini görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver cómo va tomando forma? No.
Bak, Amerika'da ki hayatı görmek istiyor musun sen?
Mira, ¿ quieres saber como lo hacemos en América o qué?
Sahne görmek istiyor musun?
¿ Quiere ver una escena?
Onu görmek istiyor musun?
Ah. ¿ Quieres verlo?
Jerry, evi görmek istiyor musun istemiyor musun?
Jerry, ¿ quieres verlo o no?
Kocanı... görmek istiyor musun?
¿ Usted desea ver a su marido?
Görmek istiyor musun?
¿ Quieren verlo?
Gerçekten görmek istiyor musun?
¿ Seguro que quieres ver esto?
Onu görmek istiyor musun?
¿ Quieres verla?
Görmek istiyor musun?
¿ Quiere verlo? ¡ Ahí está!
Onları görmek istiyor musun?
¿ Quieres verlos?
Onu görmek istiyor musun?
¿ Quiere verla? ¿ Quiere tocarla?
Dünyayı görmek için gerçekten yola çıkıyor musun diye öğrenmek istiyor.
Quiere saber si en realidad se marcha Ud. A recorrer el mundo... - Sí, es cierto.
Seni görmek istiyor, anlıyor musun?
Así que quiere verte. ¿ Entiendes?
Biliyor musun, onların hepsi de senin güvende olduğunu görmek istiyor.
Sabes, todos quieren saber que estás bien.
Onu görmek istiyor musun?
¿ La querías?
Görmek istiyor musun?
- Veo que prohibió la canción.
Onu görmek istiyor musun?
¿ Quiere tocarla?
Eski halini görmek istiyorum. Kızı istiyor musun?
Tienes que recuperar la confianza.
- Gerçekten görmek istiyor musun? Bilmem.
¿ De verdad quieres?
Görmek istiyor musun?
¿ Quieres ver?