Görmek isterdim translate Spanish
806 parallel translation
Seninle kaçtığımı duyunca, babamın yüzünü görmek isterdim, ayrıca, uçağını da kaybetti!
¡ No me gustaría ver la cara de papá cuando se entere de que me he fugado contigo... y he perdido su avión además!
Geri dönmüş olsa o surat ifadeni görmek isterdim.
Me gustaría ver qué cara pondrías, si volviese antes.
Onu görmek isterdim.
Me gustaría verlo.
Pasifik Okyanusunu görmek isterdim sanırım ya da içinde boğulmak.
Creo que me gustaría ver el Océano Pacífico o puede que ahogarme en él.
Küçük bir kızken, büyük bir şatonun içi nasıldır, hep görmek isterdim.
Cuando era pequeña siempre quise saber cómo era un castillo por dentro.
Herhangi birinin, ben istemezken beni nasıl temizleyeceğini görmek isterdim.
Me gustaría ver a alguien tratando de bañarme, si yo no quiero.
İnsan kemiği görmek isterdim.
Me muero por ver huesos humanos.
Sizinle kalıp, babamla güzel bir yere yerleştiğinizde yüzünü görmek isterdim.
Me muero por estar con ustedes para verlos cuando se establezcan en un buen lugar.
O an seni görmek isterdim. Ama artık buna fırsatım olmayacak.
Te aseguro que me encantaría pero no creo que vaya a poder ahora.
Senin o kokanalardan birine ders verdiğini görmek isterdim.
¡ Cómo me gustaría verte con tres harpías a la vez!
Onlardan birini görmek isterdim.
Me gustaría mucho poder ver uno.
Yine de o araziyi görmek isterdim.
Sin embargo, me gustaría ver ese pedazo de tierra.
Kavunun içindeki altınları görünce yüzünün alacağı şekli görmek isterdim.
¿ No os gustaría verle la cara cuando descubra que el melón está lleno de oro?
Onu görmek isterdim son bir kerecik.
Me gustaría haberlo visto. Al menos una vez.
Hesabinin donduruldugunu ögrendiginde suratini görmek isterdim.
Me hubiera gustado ver su cara al oír que han bloqueado su cuenta.
Bunun sonunda McNamara ile kozunuzu nasiI paylastiginizi görmek isterdim.
Me hubiera gustado ver el final, ver cómo te las arreglas con McNamara.
İçinizden birinin, bir gösteri esnasında yaptıklarımı yapmasını ve gösteri sonunda da ayakta durabilmesini görmek isterdim.
Quisiera verlos hacer lo que yo hago y llegar hasta el final.
- İçerisini görmek isterdim.
- Quisiera ver qué hay dentro.
Onu senin yaptığını görmek isterdim, Blore.
Me gustaría verle haciendo eso.
Böyle bir oyunu görmek isterdim.
Me gustaría ver semejante función.
Ama görmek isterdim. Görebilir miyim?
Me encantaría verlo. ¿ Puedo?
Bunu denediğini görmek isterdim.
Me gustaría que lo intentases.
- Bunu denediğini görmek isterdim. - Kitty...
Me gustaría que lo intentases.
Seni benim yerimde görmek isterdim.
Me gustaría verlo a usted así.
- Senin gittiğini görmek isterdim.
- Eres hombre o mujer? - Me gustaría verte ir.
Bilirsin işte... Sanırım seni daha parlak renkler içinde görmek isterdim.
Pero sabes... me gustaría verte con colores más fuertes.
Bir gece böyle sarhoş halde, uçurumdan aşağı arabayla uçarken görmek isterdim onu.
Me gustaría verlo una noche así y que se cayera por un acantilado.
Firardan sonra bölge avukatının yüzünü görmek isterdim!
Me gustaría ver la cara del fiscal... -... cuando se entere de que me he escapado.
Ne yazdığını görmek isterdim.
Me muero por saber lo que te ha escrito.
Bahçeyi görmek isterdim.
- Me gustaría ver Ios jardines.
- Evet, O çapkını görmek isterdim, size...
- Ya quisiera ver a quién se atreva...
Dışarıda o sarışınla ne içtiğini görmek isterdim!
¡ Quisiera ver lo que toma cuando sale con esa rubia!
- Ben de onları görmek isterdim.
- Me gustaría verlos.
Evet onları görmek isterdim. İlk önce telefonu kullanabilir miyim? Karımla konuşmalıyım.
Me gustaría verlos, pero antes, ¿ puedo llamar por teléfono a mi esposa?
Seni bir kez olsun eksiksiz giyinmiş olarak görmek isterdim.
Me gustaría verte vestido del todo alguna vez.
Geminin içine girip nasıl çalıştığını görmek isterdim. Sizce onun hareketini sağlayan nedir?
Me gustaría entrar en la nave y ver cómo funciona. ¿ Qué cree que la propulsa?
Siz serserilerin evlerini görmek isterdim.
Chico, me gustaría ver donde vivís.
Seni görmek isterdim.
Quisiera ir a verla.
O sıfatının hâlini görmek isterdim.
¡ Me gustaría verle la cara!
Bir kanguruyu yakında görmek isterdim.
Me gustaría ver uno de cerca.
İpin boynuna geçtiğini görmek isterdim.
Ella no parece tan bonita.
Reno Smith'le dövüşmenizi görmek isterdim.
Me hubiera gustado verlo enfrentarse a Reno Smith.
- Ev sahibimiz, kendisini görmek isterdim.
- Nuestro anfitrión. Me gustaría verle.
Pek kolayca söyledin Fogg ama 80 günde yaptığını görmek isterdim.
Es fácil decirlo, Fogg, pero me gustaría verle hacerlo en 80 días.
Kime benzediğine görmek isterdim.
Queremos ver al niño.
- Onu görmek isterdim.
Me gustaría verla.
Görmek isterdim.
Eso me gustaría verlo.
Eğer biz herşeyi açık oynuyorsak onlar düştüğünde kartları görmek isterdim.
Me gustaría ver las jugadas cuando estén las cartas sobre la mesa.
Denize açılmadan önce Kanada'yı biraz daha görmek isterdim Holmes.
Me hubiera gustado ver algo más del Canadá, Holmes.
Görmek isterdim.
Me gustaría verlos.
Bu teşekkür eden ağzı, aydınlıkta görmek isterdim.
¡ Me gustaría ver a plena luz esa boca que dice "Gracias" tan bien!