Haklıymışım translate Spanish
649 parallel translation
Haklıymışım.
Tenía razón.
- Haklıymışım, değil mi?
- ¡ Se acabó el trabajo!
Böyle bir gelecek vaatlerini duyunca yaptığımda haklıymışım diyorum.
Cuando te oigo hablar así del futuro, me doy cuenta de que hice lo que debí hacer.
Korkmakta haklıymışım!
Tenía motivos para tener miedo.
- Ama haklıymışım, değil mi?
- Pero tenía razón, ¿ verdad?
Haklıymışım.
Yo tenía razón.
Haklıymışım, Thomas.
Tenía razón Thomas.
Onu mağazaya getirmekle çok haklıymışım.
Qué razón tuve al contratarle.
Haklıymışım.
Lo sabía.
"Teğmen Stanislav Sobinski." Haklıymışım, genç bir pilot.
"Tte. Stanislav Sobinski." Estaba en lo cierto, era el joven aviador.
Haklıymışım. Hemen iniyorum.
Bajo ahora mismo.
Bir anda, onun otele gitmediği konusunda içime şüphe düştü... ben de kontrol ettim ve haklıymışım.
BUDDY, LOS CHICOS DEL BARCO PREGUNTAN POR TI. ¿ EL BARCO?
Buradaki gelişimini büyük bir dikkatle takip ettim... Ve memnuniyetle söylüyorum ki seni şirkete almaktaki kararımda son derece haklıymışım.
He observado con atención sus progresos aquí... y me congratula ver que ha justificado plenamente mi decisión... de invitarle a entrar en la casa.
Korkarım ki haklıymışım.
Ahora veo que estaba en lo cierto.
Anlaşılan haklıymışım?
Y tenía razón.
Haklıymışım. Sissi Possenhofen'e gitmiş. Ne âlâ!
¡ Yo sabia, ella fue a Possenhofen!
- Haklıymışım.
- ¿ Qué quieres decir, que estuvo bien?
- Haklıymışım ne demek?
- Sé quién es ella.
Şimdi anladım ki haklıymışım
Ahora sé que era cierto.
Gördün mü? Haklıymışım.
Ya ves que no me equivocaba.
Haklıymışım demek ki.
Así que tenía yo razón.
Tadınık biri olduğunu düşüyordum..... ve haklıymışım, sen İchi ustasın.
Pensaba que me resultabas familiar... y tenía razón. Eres Ichi.
Gördün mü? Haklıymışım.
Bien, ¿ qué dije yo?
Baştan beri haklıymışım. Tamamen haklı.
Mi juicio fue absolutamente correcto.
- Endişelenmekte haklıymışım. Kovuldum.
Tenía razón para estar preocupada.
Demek haklıymışım. Kesinlikle.
- ¡ Y mi ayudante me contó lo contrario!
Haklıymışım.
No me equivocaba.
Haklıymışım seni ahmak, ve artık delilim de var.
Estaba en lo cierto. Y ahora tengo pruebas.
Bir bakıma haklıymışım.
Bueno, tenía razón en algo.
Haklıymışım.
Estoy en lo cierto.
Haklıymışım... değil mi Bill?
Yo tenía razón, ¿ Will?
Polis kontrol etti ve haklıymışım.
Los policías lo comprobaron y tenía razón.
Haklıymışım, fatura yanlışmış.
Ya ves que tenía razón. La factura estaba mal.
Haklıymışsın, kısım amiri.
Tenía usted razón, Sr. Supervisor General.
Wade Harper haklıymış, inanmamıştım ama şimdi inanıyorum.
Wade Harper tenía razón. No lo creí entonces, pero ahora sí.
- Seninle ilgili düşündüklerimde haklıymışım.
- Tenía razón sobre usted.
Haklı mıymışım?
¿ Tenía razón? No.
Mae seni hiç sevmezdi, çok haklıymış.. ... ve seni dinlemekten bıktım artık.
Mae nunca te quiso y tiene razón al no hacerlo y estoy harto de escuchar.
- Haklı mıymışım?
- ¿ Gané o no?
- Aman tanrım, haklıymış! Zavallı ruh.
Busca un poco
Profesör haklı mıymış?
¿ El profesor tenía razón?
Sanırım annem bu konuda haklıymış.
Creo que mi vieja estaba en lo cierto.
Sanırım Alfred haklıymış.
Me parece que Alfred tenía razón.
Haklıymış. Yalnız mısın?
Lo reconozco. ¿ Va solo?
Haklıymışım, değil mi?
"O sea que yo tenía razón."
Tanrım, haklıymış.
Dios mío, tenía razón.
Atalarım haklıymış.
Ella tiene sangre real. ¿ En su lado materno?
Haklı mıymışım?
¿ Tenía yo razón?
Tom kesinlikle haklıymış. Crelm hayatımı değiştirdi.
Crelm me ha cambiado la vida.
Haklı mıymışım?
¿ Tenía razón?
Sanırım Trude haklıymış.
Supongo que Trude tenía razón.
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklısın galiba 26
haklı olabilirsin 178
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklısın galiba 26
haklı olabilirsin 178