English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hayatïm

Hayatïm translate Spanish

405 parallel translation
Hayatïm, niye zamanïnï harcïyorsun?
¿ Por qué pierdes el tiempo conmigo?
Ama, hayatïm, harika olur.
Eso sería maravilloso.
Hayatïm, dik kafalï degilsin.
Cariño, no eres tonta.
- Evet. Hayatïm, nasïlsïn?
- Claro, querida, ¿ Cómo estás?
Hayatïm, bosandïm.
¡ Querido, me he divorciado!
Hayatïm bir evse, sen penceresisin.
Nunca podré olvidarle.
Önden buyur, hayatïm.
Después de ti, querida.
Kaçmak isteyebilirsin belki, hayatim.
Es posible que desees sacarte los tacones, mi amor.
söyle konusma, hayatim.
No seas desagradable, cariño.
Hayatim, ne yapiyorsun?
¿ Cariño, que estás haciendo?
Hayatim, bunu neden yapiyorsun?
Cariño, ¿ por qué estás haciendo esto?
Tebrikler hayatim.
Bien hecho, cariño.
- Ne oldu hayatim?
- ¿ Qué sucede, cariño?
Hayatim boyunca böyle bir muayene görmedim!
En mi vida he visto semejante examen.
Içeri yolla Effie, hayatim. Içeri yolla!
Que pase, Effie, cariño. ¡ Que pase!
Hayatim.
Cariño.
Bugün buraya gelmemeliydin hayatim.
No deberías haber venido aquí hoy, cariño.
Tam bir hafiyesin hayatim, ama o öldürmedi kocasini.
Eres una detective, cariño, pero ella no le mató.
Harikasin hayatim.
No tienes precio, cielo.
Hadi hayatim, al onu içeri.
¡ Rápido, cielo, que pase!
Sagol hayatim.
Gracias, cariño.
Hayatim!
¡ Cariño!
Sam, hayatim...
Sam, querido, yo...
Bir içki ister misin hayatim?
¿ Quieres algo de beber, ángel?
Merhaba hayatim.
Hola, tesoro.
Umarim bu güzel boynundan asmazlar seni hayatim.
Espero que no te cuelguen por ese precioso cuello, tesoro.
Gel, hayatim...
Oh venga, cielo...
Görüsmek üzere hayatim.
Hasta luego, cielo.
Simdilik bu kadar hayatim.
Eso me basta, cariño.
Çok hos bir davranisti, hayatim.
Pero ha sido un bonito gesto, cariño.
Bu kadar komik olan ne, hayatim
¿ De qué se ríe, tesoro?
Bekle beni, hayatim.
Espérame, cariño.
- Hayatim, hayatim.
- Mi amor, mi amor.
Oglumuzun bize geri verilmis olmasi yeterlidir, senin sayende, hayatim.
Basta con que nos hayas devuelto a nuestro hijo, querida.
- Ona hayatim için tesekkür ediyorum.
- Le agradezco mi vida.
Kaybetmem çünkü hayatim dahil kaybedecek bir seyim yok. Anlastik mi?
No pierdo porque no tengo nada que perder, ni mi vida. ¿ Hay trato?
- Evet. - Nasilsin, hayatim?
¿ Qué tal, preciosa?
Evet hayatim.
Sí, pequeña, es lo mismo.
- Hayir, hayatim.
- No, cariño, no.
Ah, işte oradasın hayatim!
- ¡ Estás ahí, cariño!
Buraya gel hayatim.
Ven, cariño.
Bir dakika hayatim, ben de seninle geliyorum.
Voy contigo enseguida, preciosa.
Hayatim, Elton'la Stoney seni sevdigimi biliyor.
Preciosa, Elton y Stoney saben que te quiero.
Bana numara falan da birakmamissin, hayatim.
No me dejaste ni un teléfono ni nada, cariño.
Hayatim, mesela.
De mi vida.
Hayatim boyunca yaptiklarin yetti bana!
¡ Ya he tenido bastante de eso durante toda mi vida!
Hayatim, universiteli bir kiza tecavuz edemezsin.
Querida, no puedes violar a una chica de ciudad.
Alisveristeydim hayatim.
De compras.
- Jess, hayatim.
- ¿ Jess, querida?
- Gorusuruz hayatim.
- ¿ No es así?
Barb, hayatim... ben, ben...
Barb, querida... yo...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]