Hiç düşündün mü translate Spanish
3,070 parallel translation
Evin satıldıktan sonra ne yapacağın üzerinde hiç düşündün mü?
¿ Lo has considerado qué quieres hacer luego de vender tu casa?
İmparator asılırsa, neler olacağını hiç düşündün mü?
¿ Se ha puesto a considerar qué sucedería si el emperador fuera colgado?
Beni öldürmeyi hiç düşündün mü?
¿ Considerastes matarme?
Peki bu işten kurtulmayı hiç düşündün mü bilirsin, seks işi?
¿ Ha pensado alguna vez en dejar de trabajar ya sabes, como prostituta?
Bunu yapmalısın. Bu konuda hiç düşündün mü? Bu konuda kariyer yapmayı?
La obligación. ¿ Ha pensado en esta carrera?
Hiç düşündün mü, birinin arzu nesnesi olmak hiç kolay olmayabilir?
¿ Has considerado que quizás no es tan fácil ser el objeto de afecto?
İnsanlar memelilerden değil de, kertenkeleden evrimleşmiş olsaydı ne kadar farklı olurdu, hiç düşündün mü?
¿ Te has preguntado cómo serían de diferentes los humanos si hubieran evolucionado de los lagartos en lugar de mamíferos?
Yağmurda tek başına yürümeyi hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez has considerado caminar bajo la lluvia sola?
Ne yaptığını hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez has pensado en tomar las cosas en serio?
Bana bilgi sızdırdığını öğrenirse Stiles sana ne yapacak hiç düşündün mü?
¿ Qué crees que haría Stiles si descubriese que me has estado informando?
Bu tehdite nasıl karşılık verebileceğimi hiç düşündün mü Curtis?
¿ Alguna vez consideraste como respondería a esa amenaza, C?
Belki de senin, benim asistanım olduğunu hiç düşündün mü? - Merhaba. - Selam.
¿ Has considerado quizás ser mi bella asistenta? Hola.
-... daha önce hiç düşündün mü?
- serías tú mismo?
Soruları cevaplamalıyım. Bunu hiç düşündün mü?
Todavía tengo que lidiar con las preguntas, ¿ pensaste en eso?
- Ortaya çıkardığın kaosu hiç düşündün mü?
- ¿ Pensaste en el caos que desencadenaste?
Beni hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez pensaste en mi?
Hiç düşündün mü... ölü bir bebeğin gölgesinde büyümek nasıl bir şey?
¡ ¿ Tienes idea de qué es como una pesadilla mayor de un bebé muerto? !
Belki de ben bu halkın haklarını koruyorum. Bunu hiç düşündün mü?
Sabe, puede, solo puede, quiero hacer esto solo por esta gente. ¿ No ha pensado en ello?
Sattığın tüm bebekleri ve onların Anneler Günün'nde ne yaptığını hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez piensas en todos los niños que vendiste y qué estarán haciendo el día de la madre?
- Aramayı düşündün mü hiç?
- ¿ Pensaste siquiera en llamar?
Bunları benim yanında olmamdan zevk aldığın için sakladığını düşündün mü hiç?
¿ Llegaste a considerar que quizás sea porque disfrutaste teniéndome cerca?
- Evlat, hiç büyümek seçeneğini düşündün mü?
Hijo, ¿ Has considerado que quizá va siendo hora de que madures?
Anlaşmalara neden bu kadar bağlı olduğumu düşündün mü hiç?
¿ No notó mi pericia con los contratos?
Ölümü düşündün mü hiç?
¿ Nunca has pensado en la muerte?
- Ona hiç "Josik" demeyi düşündün mü?
¿ Alguna vez has pensado en llamarlo "Idioti"?
Hey, tren kazası gibi yığılan ilişkilerinde hiç ortak nokta bulamamış olma ihtimalini düşündün mü?
¿ Alguna vez consideraste que quizás tú eres el común denominador... de todas tus citas desastrosas?
Yaptıklarımın değerini düşündün mü hiç?
Vale la pena tenerlo en cuenta, ¿ no crees?
Hiç kredi çekmeyi düşündün mü?
¿ Ha pensado en un préstamo? - Sí...
Tony'nin kafaya şaplak yemekten hoşlandığını düşündün mü hiç?
¿ Alguna vez tienes la sensación de que le gusta que le den en la cabeza?
Hiç yeni olasılıklara kalbini açmayı düşündün mü?
¿ Alguna vez has pensado abrir tu corazón a nuevas posibilidades?
Uzmanlığı bitirmeyi düşündün mü hiç?
¿ Has pensado en terminar tu residencia?
Hiç dağcılık gibi ayılarla güreşmek gibi daha az tehlikeli bir sektöre geçmeyi düşündün mü?
¿ Alguna vez has pensado en una profesión con menos riesgos, como escalar montañas o luchar con osos?
Olmayı düşündün mü hiç?
¿ Alguna vez te lo has pensado?
Hiç aile kurmayı düşündün mü?
¿ Nunca pensaste en tener una familia?
Hiç beni düşündün mü?
¿ Has pensado en mí?
Beni hiç düşündün mü Trevor?
- ¿ Alguna vez pensaste en mi, Trevor?
Tüm itfaiye dairesini kapatmayı düşündün mü hiç?
¿ Has considerado eliminar el Depto. de Bomberos?
Bu arada sana hiç kızmış olabileceğini düşündün mü?
¿ No crees que estará un poquito enfadada contigo?
Wilfred konuşsa neler söylerdi diye düşündün mü hiç?
¿ Te imaginas que Wilfred pudiera hablar?
Annenin seni hiç emzirmediğini düşündün mü?
¿ Alguna vez has tenido una idea, que ella no te metiera?
Hiç ne kadar çok şey değişti düşündün mü?
Nunca pensaste sobre lo mucho que cambio?
Hanna, hiç niye Mona bize yardım etmek ister diye düşündün mü?
Hanna, ¿ te has parado a pensar por qué Mona quiere ayudarnos?
- Hiç pastacı olmayı düşündün mü?
- ¿ Pensaste en hacer pasteles?
Hiç yürümeyi düşündün mü?
¿ Incluso habéis pensado en caminar?
Hiç seni muhbirim yapmasaydım ne olurdu diye düşündün mü?
¿ Alguna vez te preguntas que habría pasado si no te hubiera convertido en mi consultor?
Hiç bunu düşündün mü?
¿ Alguna vez has pensado en eso?
Hiç, aşırı tepki gösterdiğini düşündün mü?
¿ Has pensado que puede que estés exagerando un poco?
Hayat haklarını satmayı düşündün mü hiç?
¿ Has pensado alguna vez en vender los derechos sobre tu vida?
Bu kurallar olmasa nasıl olur düşündün mü hiç?
¿ Alguna vez te preguntaste cómo sería si no tuvieras todas esas reglas?
Biliyor musun, bu muhtemelen beni ilgilendiren bir şey değil ama hiç piyasaya tekrar dönmeyi düşündün mü?
Sabes, esto probablemente no sea asunto mío, pero ¿ alguna vez has pensado en volver ahí fuera?
Bunu düşündün mü hiç?
¿ Has pensado en eso?
munson 22
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
mümkün 194
müdür 145
müthiş 502
mutlu günler 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
mümkün 194
müdür 145
müthiş 502
mutlu günler 26