Istediğin gibi translate Spanish
3,129 parallel translation
Bay Basile konusunda işlerin istediğin gibi gitmediğini duydum.
Asumo que las cosas no salieron como se esperaba con el Sr. Basile.
Tam da istediğin gibi.
Exactamente como tú querías.
Hep istediğin gibi, bekaretini mi kaybettin yoksa?
¿ Perdiste la virginidad como siempre esperaste?
İyi... istediğin gibi.
Ya que preguntaste...
Tam da senin istediğin gibi oldu, değil mi Axl?
Esto salió de la manera que querías, ¿ no es así, Axl?
Melinda ile işlerin istediğin gibi olmamasına üzüldüm.
Siento que las cosas no funcionaran con Melinda.
Seni bir kardeş veya kuzen gibi seviyorum öyle ki Noel'de gelmesini istediğin ve gitmesini görmek istediğin gibi biri.
Te quiero como a un hermano o un primo, alguien que estás muy, muy ansioso de ver en Navidades, y luego estás muy, muy contento de ver que se va.
Aramızda uzman-müşteri gizliliği olarak bilinen şey var. Bu da beni istediğin gibi tanıştırabilirsin demek oluyor. Arkadaş, iş arkadaşı, akraba gibi ve ben de buna uyarım.
Existe entre nosotros la "confidencialidad entre cliente y asistente", así que puede presentarme como prefiera, amiga, colega, pariente, que seguiré el juego.
O zaman hala yanlış yaptığımı düşünüyorsan,... senin istediğin gibi yaparız.
es sólo cuestión de un día.
Dinle, bu iş istediğin gibi sonuçlanacak.
Escucha, todo va a resultar. Ya verás.
Akşamki şovda herşey istediğin gibi harika olacak.
Es todo lo que quieres, piensa el espectáculo tan fantástico que va a ser.
Mekânı amcamdan aldığında menüyü istediğin gibi yaparsın.
Te diré una cosa... cuando compres el negocio de mi tío, podrás poner el menú que tú quieras.
- Hayatını açık açık, istediğin gibi yaşıyorsun. Niye?
Espera, espera, ¿ qué?
Olmak istediğin gibi davranabilirsin.
Puedes intentar ser quien quieras.
İşlerin istediğin gibi gideceğini sanıyorsan yanılıyorsun.
estás equivocada!
- senin istediğin gibi.
- como me pediste.
İlişkimizin tam istediğin gibi olmadığını biliyorum. Seni, beni sevdiğin gibi sevemeyeceğimin de farkındayım ama seni seviyorum.
Sé que nuestra relación no es exactamente lo que quieres que sea, y sé que puede que yo no te ame de la forma en que tú me amas, pero sí que te amo.
Dünya senin istediğin gibi gitmiyor diye.
Creo que es porque el mundo no va por tu camino.
Sen nasıl istiyorsan öyle yapabiliriz. Güzel de olabilirler, senin istediğin gibi de.
Podemos hacerlas de la manera que quieras... de la manera adecuada o a tu manera.
Aile olarak, istediğin gibi...
Family. Como deseabas.
Tüm bakımı yapıldı, tıpkı istediğin gibi.
Puesta a punto, como querías.
Bir hoca seçersin, eldivenlerini giyersin, istediğin gibi vurusun.
Te consigue un entrenador, te pones los guantes, das unos golpes.
İçten içe olmak istediğin gibi biri olma özgürlüğü veriyor ve eğer bana sorarsan, dünyanın birkaç süper kahramana ihtiyacı var.
Te da la libertad de ser la persona que secretamente quieres ser, y si me preguntas a mí, al mundo le vendrían buen algunos héroes más.
İşler asla istediğin gibi gitmeyecek.
Las cosas no saldrán... como tú quieres.
İşlerin her zaman senin istediğin gibi gideceğini sanma!
¡ No creas que las cosas siempre saldrán como tú deseas!
İstediğin gibi yükseklere uç, dilediğini yap.
"Vuela tan alto como quieras, haz lo que quieras"
- Gökte olduğu gibi yeryüzünde de istediğin olsun.
- Hágase tu voluntad... en la tierra como en el cielo.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun. Taylor!
Taylor!
İstediğin kadar bilmiyormuş gibi yapabilirsin Fonzie.
Haz tu gran jugada, Fonzie.
İstediğin gibi gelip gidiyorsun ve ben, istediğin her şeyi yapıyorum.
Entras y sales cuando te place y yo hago todo lo que se me requiere.
İstediğin gibi.
Como pediste.
İstediğin gibi sonuçlanmadığı için kusura bakma.
Siento que esto no haya salido de la forma que querías.
Sanırım istediğin şeyi istediğin şekilde ayarlayabiliyorsun zenginsen, ünlüysen ; senin gibi.
Supongo que puedes arrglar las cosas de la forma que a ellos les gusta...
İstediğin gibi hareket edemezsin burada.
Tienes que tener cuidado. No puedes hacer lo que quieras.
Güzel. Dediğim gibi, istediğin her şeyi sorabilirsin.
Te dije que me podrías preguntar cualquier cosa.
İstediğin gibi çekip gidemezsin öyle.
No puedes simplemente abandonarla cuando quieras.
Bak şimdi, burası onu istediğin son yer, biliyorum ama onu rehabilitasyona yazdırmanın ya da Alabama'ya göndermenin yolunu bulana kadar orada, buradakine göre başına daha çok bela açacakmış gibi geliyor bana.
Ahora mira, sé que probablmente este es el último sitio en el que la quieres, pero hasta que podamos idear un modo de meterla en rehabilitación o mandarla de vuelta a Alabama, me parece que va a causar más problemas estando suelta de los que causaría aquí.
İstediğin gibi yargıla.
Juzga todo lo que quieras.
- İstediğin gibi al.
Sírvete tú mismo.
Yapım, model, ve sene. İstediğin gibi.
Marca, modelo, y año, como solicitó.
Tanıyorum seni, hemen savunmaya geçeceksin ve olay senin yapmak istediğin şeyi yapmamamla alakalı bir sorunmuş gibi görünecek.
No lo hagas. Te conozco. Sé que te pondrás a la defensiva y harás de esto algo sobre mí diciendo que lo que tú haces no funciona, y eso no es lo que estoy diciendo.
İstediğin gibi dalga geç ama aramızda sadece bir kişi benim neredeyse yaptığım şeyi neredeyse yapacak kadar cesur.
Has todas las bromas que quieras, pero aquí hay uno sólo con la valentía de casi hacer lo que casi hago.
İstediğin gibi hakaret et ama Ala Wai Kanalı'na balıklama atlayan ben değilim sensin.
Puedes insultarme todo lo que quieras, pero no soy quien se lanzó de cabeza al Canal Ala Wai. Fuiste tú.
Kendini bulmak istediğin için beni ve Helena'yı terk etmiştin. Aslında öğrencilerimden birinin peşindeydin hala bilmiyormuş gibi yapsam da...
Me dejaste a mi y a Helena diciendo que necesitabas encontrarte.
İstediğin gibi anla.
Lo que tú digas.
İstediğin gibi taşeron elemanları işe aldık.
Contratamos a los subcontratistas que tú nos dices.
İstediğin gibi tanık korumayı kurcaladım.
He hackeado la seguridad de protección testigos como me pediste.
Super, kafamin arkasini gorebildigin muddetce istedigin gibi kendini ve etrafindakileri asagilayabilirsin.
Estupendo. Cuando puedas ver mi nuca, puedes humillarte a ti y a todos a tu alrededor.
Şimdi bu yasal bir isim değişikliği mi, yoksa sana Lindsey dememizi istediğin zamanki gibi mi?
¿ Es un cambio de nombre legal, o es como cuando querías que te llamáramos Lindsey?
Ne istersen yap! İstediğin gibi olsun!
Haz lo que quieras. ¡ Haz lo que quieras!
İstediğin gibi Roya'yı Sorgu odası B'ye gönderiyorum.
Estoy haciendo trasladar a Roya Hammad a Interrogación B como pediste.
istediğin gibi olsun 39
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istedim ki 16
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19