Istediğin kadar translate Spanish
3,491 parallel translation
Grup içinde istediğin kadar tuhaf ol, ama bu benim hayatım.
Mira, puedes ser todo lo raro que quieras en el grupo, pero ésta es mi vida.
Etrafa istediğin kadar göz atabilirsin.
Tómate el tiempo que quieras para ver.
Bunu istediğin kadar ağırdan alabilirsiz.
Podemos tomar esto tan lento como quieras.
Roman'ı istediğin kadar şımartabilirsin ama kızımı bu işe karıştırma, olur mu?
Puedes arruinar a Roman todo lo que quieras, pero deja a mi hija fuera de esto.
Paramın nerede olduğunu söyle, Hiram sonra istediğin kadar tövbe edebilirsin. - Bende değil!
Bueno, dime dónde está mi dinero, Hiram, y podrás... seguir arrepintiéndote todo lo que quieras.
Gidip biraz kahvaltı yapalım, ve bana istediğin kadar bağırabilirsin.
Vamos a tomar algo de desayuno. y puedes gritarme todo lo que quieras.
Benden şüpheleniyorsan, istediğin kadar araştır.
Si duda de mí, investígueme todo lo que quiera.
Burada istediğin kadar kalabilirsin.
Puedes quedarte aquí tanto como desees.
Bir araya gelince istediğin kadar alacaksın.
Tú puedes tomar todo lo que quieras cuando nos veamos.
İstediğin kadar kitap, istediğin kadar dantel senin olabilir!
¡ Tendrás tantos libros o las bobinas de encaje que quieras!
Spor Kliniğine 250 dolar vermen lazım, Ondan sonra bütün yıl istediğin kadar gelebilirsin.
Haces un cheque de 250 dólares a la Clínica Deportiva... y así puedes atenderte todas las veces que quieras en el año.
- Bana istediğin kadar şikâyet edebilirsin.
Puedes quejarte conmigo.
Set büfesinde istediğin kadar MM vardı ve figüranlardan bir sürü şey toplayabiliyordun.
Es decir, fue todos los MM que pudieras querer del servicio de comida y toda la succión que pudieras soportar de los extras.
Hükmet bana. Döv beni, istediğin kadar.
Domíname, pégame, si es tu deseo.
Hükmet bana. - Döv beni, istediğin kadar.
Domíname pégame, si es tu deseo.
Massimiliano, istediğin kadar içebilirsin ama beni karıştırma, tamam mı?
Massimiliano, embriágate todo lo que quieras pero no me mezcles en tus cosas.
Hem beni hem de Laurel'i istediğin kadar görmezden gelebilirsin, Oliver.
Puedes evitar a Laurel, Oliver, evitarme a mí, evitar esto tanto tiempo como quieras.
Ben söyleyene kadar ıkınmamalısın ama istediğin kadar bağırabilirsin.
Vale, ahora no puedes empujar hasta que te lo diga pero puedes gritar.
Jury bunu istediğin kadar kullanabileceğini söyledi.
Jury dice que puedes quedártela todo el tiempo que quieras.
Ne amaca hizmet böyle bir şey yaptığımı istediğin kadar sorgula canım yine de cevap alamayacaksın.
Puedes cuestionar mis motivos, querida, pero seguirán siendo míos.
İstediğin kadar kalabilirsin.
Quédate todo el tiempo que quieras.
İstediğin yere gitmeni sağlayacak kadar.
Lo suficiente para que te vayas a donde quieras.
İstediğin kadar koy, sorun yok.
Ponle lo que quieras.
İstediğin kadar.
- El tiempo que quieras.
İstediğin kadar iyi davran.
No me importa lo amable que sea.
İstediğin kadar zamanın var.
Puedes tomar todo el tiempo que necesites.
İstediğin kadar bu lafı geveleyip durabilirsin, hiç umurumda değil Frank.
Puede seguir usando esa expresión cuanto quiera pero ¿ sabe qué me gustaría hacer, Frank?
İstediğin kadar eğlencesine sevişebilirsin ama artık evli bir adamsın.
Puedes joderla todo lo que quieras para divertirte. Pero eres un hombre casado.
- İstediğin kadar bekle.
- Tómate tu tiempo.
İstediğin kadar bekle, gelmeyecek.
Espera todo lo que quieras.
İstediğin kadar bekle, gelmeyecek. Senin o kıza saat başı için para ödendi.
A tu chica de alterne le pagaban por horas.
İstediğin bu muydu, geç olana kadar beklemek?
¿ Es eso lo que querías, esperar hasta que fuera demasiado tarde?
- İstediğin kadar gaz çıkar.
Tira todos los pedos que quieras.
Ara. İstediğin kadar ara!
Busque. ¡ Busque todo lo que quiera!
İstediğin kadar kalabilirsin.
- No. Puedes quedarte cuanto quieras.
- İstediğin kadar zamanın var
Bueno tome todos el tiempo que necesites, sólo queremos que sepas estamos todos ahí para ti.
İstediğin kadar kalabilirsin.
- Tomar mucho tiempo como usted necesita.
İstediğin kadar yürü ama oraya dönmeyeceğim.
- Camine todo lo que quieras, pero yo estoy no vamos a volver allí.
İstediğin kadar karşı çıkmaya çalış.
Puedes negarlo todo lo que quieras.
Burada gerektiği kadar kalacağız sonra da seni istediğin bir yere yemeğe götüreceğim.
Estaremos aquí solo el tiempo justo, luego te llevaré a cenar a donde tu quieras.
İstediğin kadar al.
Coge lo que necesites, ¿ vale?
İstediğin kadar burada kalabilirsin.
Eres bienvenida tanto tiempo como necesites.
- İstediğin kadar al, senindir.
- Coge lo que quieras, es tuyo.
İstediğin kadar bira iç Dom.
Tener toda la cerveza que quieras, Dom.
İstediğin kadar dalga geç ama New York Bale Galası zamansız sanat için bir kutlamadır.
Búrlate todo lo que quieras, pero la Gala de Ballet de la Ciudad de Nueva York, es la celebración del arte intemporal.
İstediğin kadar yiyebilirsin.
Tener tantos como desee.
O zaman kadar, istediğin gerçek oldu.
Hasta entonces, tu deseo se cumple.
İstediğin kadar düşünebilirsin.
Tómate todo el tiempo que necesites.
Şimdiye kadar istediğin her şey orada.
Todo lo que puedas querer está aquí dentro.
İstediğin kadar bak.
Tómate tu tiempo.
İstediğin kadar bağır.
Grita todo lo que quieras.
istediğin kadar kalabilirsin 18
kadar 19
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
kadar 19
istediğim 46
istedi 31
istedim 74
istediğin gibi olsun 39
istedim ki 16
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin gibi 20
istediğim bu 49
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğin bir şey var mı 35
istediğini seç 32
istediğini yapabilirsin 35
istediğini al 19
istediğini yap 86
istediğin gibi 20
istediğim bu 49