Işini yap translate Spanish
2,686 parallel translation
Kahrolası işini yap!
¡ Hagan su maldito trabajo!
- Tamamdır. - İşte şimdi işini yapıyorsun.
Ahora haces tu trabajo.
Git hadi, işini yap.
Vamos, que el trabajo de thi!
İyice bak ona ve işini yap
¿ O necesito presionarlo con mi rango para que haga su puto trabajo?
- Siktiğimin işini yapıyorum.
- No es asunto tuyo.
Öyleyse bir fikrim var. Sen kendi işini yap ve sende kendi işini. Buraya gelip, başkalarının işlerini nasıl yapacağını söylemeyeceksin.
Tengo una idea, haz tu trabajo y tú el tuyo,... y no vengan aquí a decirle a los demás como hacer el suyo.
Pekala, işini yap koca elli.
¡ Haz lo tuyo, nudillos!
Sen işini yap, ben de benimkini.
Haz tu trabajo y yo haré el mío.
"James, cesur ol. Her zamanki gibi işini yap." derdi.
" James, pon una buena cara.
- Sakinleşmeye çalış ve işini yap!
- Cálmate, ahora.
Ben kendi mesleğimi yaparken, sen de işini yapıyordun.
Yo hacía mi trabajo. Tú hacías el tuyo.
Benimle konuşma da işini yap!
¡ No me hables y termina tu trabajo!
Lanet işini yap!
¡ Haz tu puto trabajo!
Evet, sen kendi işini yap ben de benimkini.
Sí, haz tu trabajo, que yo haré el mío.
Hayır, ben senin işini yapıyorum, buranın bir camiye dönüşmemesini sağlıyorum.
No, haciendo tú trabajo. Impidiendo que nos construyan aquí una mezquita.
Tüm zamanımı ayırıp senin işini yapıyorum ama sen gidip bana ihanet ediyorsun.
Estoy gastando todo mi tiempo y estoy haciendo esto por ti y tú vas y me traicionas.
Bir bankacının, "Ben tanrının işini yapıyorum" dediği gibi mi.
Como dijo un banquero : "Hago el trabajo de Dios".
Sen kendi işini yap, ben de benimkini.
Está bajo control. Haz tu trabajo, yo haré el mío.
"Sen işini yap, ben de kendi işimi" öyle mi?
"¿ Haz tu trabajo que yo haré el mío?"
Savcının işini yapıp, bir cinayeti çözmeye çalıştığını görüyorum.
Veo que el fiscal de distrito hace su trabajo para resolver un asesinato.
Ana haber departmanı, sen onların işini yapıyorsun diye bana bağırıp çağırıyor.
Mira, tendría al departamento de las noticias reclamando mi culo, preguntándose porque estás tú haciendo su trabajo por ellos.
Yerine geldiği zaman bu kısma basıyorum ve şemsiye gibi bir aparat ortaya çıkıyor ve işini yapıyor.
Una vez en su lugar empujo en este aparatito, así revelando el paraguas como aparato que realiza el trabajo.
Unutma, burada Tanrı'nın işini yapıyoruz.
Recuerda, es el trabajo de Dios el que hacemos.
Hayatta olduğun için gülümse ve işini yap.
Sonríe porque estás vivo y es tu trabajo.
L.A.'e işini yapıyoruz, değil mi?
¿ Haremos esto de Los Ángeles o qué?
Herkes kendi işini yapıyor.
Todo el mundo va a su bola.
- Rebecca işini yapıyor, hepsi o.
- La Rebecca hace su trabajo, nada más.
Lanet ayakkabını giy, ofise in ve işini yap, Bunu yapman için işe alındın!
Ponte los zapatos de mierda, y baja a esa oficina ¡ y haz el trabajo que te contrataron para hacer!
Bernie, işini yap.
Bernie, haz lo tuyo.
Sadece işini yapıyordu.
Estaba haciendo su trabajo.
İşini yap.
Haz tu trabajo.
Hala dışarı çıkamadım. Gerçekten kokain işini özgür olabilmek için yapıyorum.
Realmente estuve intentando librarme usar la coca para liberarme.
Fikrini değiştirdi onu alt etme işini çok harika yapıyor.
Cambió de parecer y está haciendo un magnífico trabajo al evadirlo.
İşini iyi yapıyor.
Muy bueno.
İşini yap yeter.
Haz tu trabajo.
İşini iyi yap, parası iyidir.
Ganarás tu paga, que será bastante buena.
İşini tutkuyla yapıyor o.
¡ Le apasiona lo que hace!
Isini yap!
Continua trabajando!
İşini yap.
Terminemos con esto.
Bence işini harika yapıyorsun Amy.
Tú haces un gran trabajo, Amy.
İşini harika yapıyorsun.
Haces un gran trabajo.
Çatı işini biliyorsun başka ufak şeyler de var ama hedefim el yapımı mobilya üretmek. El yapımı mobilya demek.
¿ Muebles sobre pedido?
Sadece işini yap.
Solo haz el trabajo. Eso es lo único que importa ahora mismo.
Harper işini iyi yapıyordu, o yüzden biraz nefes alabileceğiz.
Harper es bueno, así que definitivamente conseguimos un respiro.
İşini yap ve bazı cevaplar bul.
Haz tu trabajo y encuentra algunas respuestas.
İşini harika yapıyorsun.
Lo estás haciendo perfecto.
İşini yap.
Haz tu parte.
İşini yap takım oyuncusu ol, sen de solo söylersin.
Esfuérzate, trabaja en equipo y te darán tus solos.
Eski işini geri almanı istiyor, değil mi? - Sana kur yapıyor.
¿ Quiere que cojas tu antiguo trabajo, no?
İşini iyi yapıyorsun!
! Lo estás haciendo genial ¡ ¿ He oido 40?
İşini yapıyordu.
Estorbando.
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapmış 19
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapmalıyım 51
yapmış 19
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yaptılar 29
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapacak 54
yapamaz 108
yapın 121
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapacak 54
yapamaz 108
yapın 121
yapacak bir şey yok 96
yapmak istemiyorum 51