Kötü yaralanmış translate Spanish
233 parallel translation
Çok mu kötü yaralanmış?
¿ Está mal herido?
- Kötü yaralanmış!
- ¡ Está malherido!
Kadın çok kötü yaralanmış küçük kız da ölmüş.
La mujer resultó malherida y la niña murió.
Öyle kötü yaralanmış ki ses bile çıkaramamış.
Estaba tan malherido que no podía decir nada.
Wyatt, kötü yaralanmış.
¡ Silencio! Ella está muy grave.
Bu adam çok kötü yaralanmış.
Este hombre está malherido.
Kötü yaralanmış.
- Pero está malherido.
Çok kötü yaralanmış, kıpırdayamıyor.
Y está malherido, no puede moverse.
Kötü yaralanmış, berbat şeyler yaşamış bir adamdı o.
Estaba muy dolido, lo había pasado muy mal.
İşverenim kötü yaralanmış bir adamı taşıyordu.
Mi patrona estaba transportando a un hombre gravemente herido.
Kötü yaralanmış.
Está malherido.
Çok kötü yaralanmış.
Parece malherido.
Oh sen. kötü yaralanmış olmalısın.
Tienes que estar muy malherida.
Kötü yaralanmış biri...
¿ Está malherido?
Adam kötü yaralanmış.
El tipo está malherido.
- Çok kötü yaralanmış.
- Malherido.
Çok kötü yaralanmış.
Está gravemente herido. ¡ Compórtate!
Sandığınızdan daha kötü yaralanmış olabilirsiniz.
Quizás esté más lastimada de lo que cree.
Tom, kötü yaralanmış.
Tom, está muy malherido.
- Bayağı kötü yaralanmış.
- Está herido.
Çok mu kötü yaralanmış?
¿ Está mal herida?
- Çok mu kötü yaralanmış?
- ¿ Está malherido?
- Evet, çok kötü yaralanmış ama hayatta.
- Sí, está malherido, pero vive.
- Hintli, kötü yaralanmış.
- Es el artillero. Está herido.
Acele et! - Çok kötü yaralanmış.
... gravemente.
Oldukça kötü yaralanmış.
Estaba bastante malherido.
Çok mu kötü yaralanmış?
¿ Está muy grave?
- Çok kötü yaralanmış.
- Está muy malherido..
Daha bir yavru. Kötü yaralanmış.
Pero es una cría, y está herida.
Şey, kuşkusuz çok kötü yaralanmış.
- Sí está muy malherido.
Kötü yaralanmış.
La herida tiene mal cariz.
Hey, kötü yaralanmış.
Está muy malherido.
Bu çocuk kötü yaralanmış.
El muchacho está malherido.
Çok kötü yaralanmış.
Está muy malherido.
Kötü yaralanmış olanları kaçış kapağına götürmeye başlayalım.. İlk çıkacak onlardan biri olacak.
Empecemos a transportar a los heridos más graves a la escotilla de salida, serán los primeros en salir.
Bayağı bir kötü yaralanmış gibi, ama yaşıyor.
Parece que está malherido, pero está vivo.
Bu adam çok kötü yaralanmış efendim.
Este hombre esta muy mal herido, Señor.
Çok kötü yaralanmış.
Está gravemente herido.
Kötü yaralanmış ve hastanede.
Está en el hospital, lo lastimaron.
- Kötü bir şekilde yaralanmış mı?
- ¿ Está gravemente herido?
- Doktor ne diyor, kötü mü yaralanmış?
- ¿ Qué dijo, está herida?
- Tamam. Kötü mü yaralanmış?
- Sí. ¿ Es grave lo que tiene?
- Kötü mü yaralanmış?
- Es grave...
- Oldukça kötü yaralanmış.
- Sí, parece bastante grave...
Kötü mü yaralanmış?
¿ Está herido?
Kötü mü doktor? Kötü mü yaralanmış?
¿ Está realmente grave, doctor?
Burada silahla yaralanmış bir adam var. Oldukça kötü.
Escucha, tengo aquí a un hombre herido.
- Kötü mü yaralanmış?
- ¿ Está malherido?
Karım kötü bir darbe almış, yaralanmış.
- Rápido.
Bir Montagnard bebeğini teslim ettikten sonra, bir ay önce arkadaşları onu kampa dönüş yolunda 3 km ötede kötü şekilde yaralanmış ve kafası kesilmiş halde buldular.
Después de traer un montañés al mundo, regresaba al campo hace un mes y sus amigos lo hallaron a 3 yardas de aquí. Decapitado. Mutilado.
Kötü mü yaralanmış?
¿ Está muy herido?
yaralanmışsın 68
yaralanmış 44
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü hissediyorum 25
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
yaralanmış 44
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü hissediyorum 25
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü köpek 56
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48
kötü günde 30
kötü mü 170
kötü bir şey 23
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü köpek 56
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48