Nasıl gidiyor dostum translate Spanish
423 parallel translation
Nasıl gidiyor dostum, iyi misin?
¿ Cómo estas? ¿ Estás bien?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo estás, amigo?
- Ee Bobo, nasıl gidiyor dostum?
- Entonces, Bobo, ¿ cómo te va?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo estás? Hola, chico.
Nasıl gidiyor dostum?
Hay mi jefe hombre. ¿ Cómo va, amigo?
- Rogan, Haydi. - Alex, nasıl gidiyor dostum?
- Hey, Alex, que estabas haciendo hombre?
Switek. Nasıl Gidiyor Dostum?
- Switek. ¿ Qué sucede, amigo?
Nasıl gidiyor dostum?
- ¿ Qué tal, hermano?
- Şuna bak artık serbestsin. - Nasıl gidiyor dostum?
- ¡ Mírate, ya estás libre!
Nasıl gidiyor dostum?
- ¿ Cómo te va?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo les va, amigos?
- Ben Nathaniel. Beni hatırladın mı? Nasıl gidiyor dostum.
- Seguro, ¿ cómo estás, hombre?
- Nasıl gidiyor dostum?
- ¿ Cómo estás? - Bien.
Nasıl gidiyor dostum?
Me han contado maravillas.
Nasıl gidiyor dostum?
amigo?
Nasıl gidiyor dostum?
- ¿ Todo bien, Bill? - ¿ Cómo va eso, amigo?
Numaraların nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo te va, colega?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Qué tal, jefe?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo andas?
Söyle bakalım eski dostum, bugünlerde kolonilerde işler nasıl gidiyor?
Dígame, muchacho, ¿ cómo van las cosas por las colonias?
Nasıl gidiyor dostum?
¿ Cómo te va?
- Selam dostum. - Selam, nasıl gidiyor?
- ¿ Qué tal tío?
Selam, Bugsy. Nasıl gidiyor, dostum?
- Hola Bugsy, ¿ Cómo has estado amigo?
Nasıl gidiyor, eski dostum?
¡ Oye! ¿ Cómo estás?
Nasıl gidiyor, dostum?
- ¿ Cómo estás, amigo?
İşler nasıl? - Nasıl gidiyor, dostum?
¿ Cómo estas, hombre?
Nasıl gidiyor, dostum?
Entra.
Nasıl gidiyor dostum
como estas mi amigo?
Hi, Monty. Nasıl gidiyor, dostum?
Hola Monty, como has estado compañero?
Dostum, nasıl gidiyor? Kablosuz telefonla konuşuyorum.
Eh, tío, ¿ te has tirado a alguna?
Nasıl gidiyor, dostum?
¿ Cómo estás amigo?
Hey dostum, nasıl gidiyor?
Hola. ¿ Cómo va?
Steve, dostum nasıl gidiyor?
Steve, ¿ como estás?
Harry, nasıl gidiyor dostum?
Yo.
Bu Garrett, dostum. Hey paçavra. Nasıl gidiyor?
¿ Qué tal el sensacionalismo, plumífero?
- Hey, dostum, nasıl gidiyor?
- Hey hermano. ¿ Cómo te va?
Hey, Nasıl gidiyor, dostum?
Hola, ¿ cómo estás, hermano?
Ben yapmadım dostum. Nasıl gidiyor?
¿ Cómo estás?
Nasıl gidiyor, dostum?
¿ Cómo va?
- Merhaba, dostum, nasıl gidiyor?
Puck, Tommy.
- Nasıl gidiyor dostum?
- ¿ Qué hay, tío?
- Buradasın, dostum. Nasıl gidiyor?
- Ahí estás. ¿ Cómo va todo?
Nasıl gidiyor, Ahbap? Pek iyi sayılmaz, dostum...
Como van las cosas por ahí, "Dude"?
- Nasıl gidiyor, dostum?
¿ Cómo estás?
N'aber dostum, nasıl gidiyor?
Amigo, ¿ cómo estás?
Nasıl gidiyor, dostum?
¿ Cómo te va amigo?
Nasıl gidiyor, dostum?
Qué pasa amigo.
Nasıl gidiyor dostum?
- Nada nuevo.
- Tamamdır. Nasıl gidiyor, Tony dostum?
- Ey, Tony, ¿ cómo te va?
Dostum. Nasıl gidiyor?
Hola, amigo. ¿ Qué pasa?
- Nasıl gidiyor, dostum?
- ¿ Cómo te va?
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl gidiyorum 24
nasıl gidiyor bakalım 21
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil gidiyor 23
nasıl gidiyorum 24
nasıl gidiyor bakalım 21
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20