Ne diyeceğimi bilemedim translate Spanish
216 parallel translation
Daniel benimle konuştu ve beni Carolina'ya zarar vermekle suçlamaya başladı. - Ne diyeceğimi bilemedim.
Daniel se me aproximó, y basicamente empezó a acusarme de herir a Carolina.
Ne diyeceğimi bilemedim.
Perdí el control.
Amcama ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decirle a mi tío.
Ne diyeceğimi bilemedim.
- ¿ Y qué le has dicho? - No sabía Io que decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sé cómo decirlo.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decirle.
Ne diyeceğimi bilemedim.
Yo no sabía qué decirle.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No podía pensar en qué decirles.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decir.
Ona ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decirle.
O kadar şaşmıştım ki, ne diyeceğimi bilemedim.
Quedé tan atónito que no se me ocurrió qué decir.
Başka ne diyeceğimi bilemedim.
No se me ocurre otra cosa que decir.
Size başka ne diyeceğimi bilemedim.
¿ De qué otra forma podría llamarla?
Kat ne diyeceğimi bilemedim.
Kat, no sabía que decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
Bueno, no sabía qué decir, ya sabes.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sé qué decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sabía qué decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sabía qué decirle.
o an kalakaldım, yani adama ne diyeceğimi bilemedim.
Y yo realmente, estaba liada, no sabia que decirle a este hombre.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe que contestar.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No se me ocurre qué decirle a la pobre mujer.
- Ne diyeceğimi bilemedim.
- No sé qué decir.
Uyarıcılara bağımlı hale geldiğini söylediğinde ne diyeceğimi bilemedim.
Cuando me dijo que estaba enganchado en los estimulantes, no supe que decirle.
Ne diyeceğimi bilemedim. Ameliyattan önce onu üzmek istemedim.
No sabía qué decir y no quería alterarla antes de la operación.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe que decirle.
Çünkü kızım bana onun erkek mi, olduğunu sordu. Ne diyeceğimi bilemedim.
Si mi hija viniera a mí y me dijera que es un varón... no sé qué haría.
Ne diyeceğimi bilemedim. Ve Benton da orada dururken...
No sabía qué decir y con Benton ahí delante...
- Ne diyeceğimi bilemedim.
- No sabía qué decir. - Esperaba que desapareciera.
O an aldığım haber beni öylesine şaşırtmıştı ki ne diyeceğimi bilemedim, şaka mı yapıyordu yoksa gerçekten ciddi miydi?
Y momentáneamente la afirmación me aturdió tanto que no sabía qué decir, si estaba bromeando conmigo o si estaba completamente seguro. "
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decir en ese momento.
Ama ne diyeceğimi bilemedim.
Pero no sé qué decir.
Ne diyeceğimi bilemedim, kamış istedim.
No supe qué decir, así que pedí una bombilla.
Sersemledim. Ne diyeceğimi bilemedim.
Me sentí tonto, no supe que decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sabia qué decir.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No sabía qué decirte.
Ne diyeceğimi bilemedim.
- No. No sé qué decirle.
Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué responder.
Annene ne diyeceğimi bilemedim.
Que pasa?
Antika akik taşları sormaya başladı. Ne diyeceğimi bilemedim çünkü ben hastayken siparişleri Carol vermişti.
Y me hizo una pregunta sobre unos camafeos antiguos y yo estaba tan perdida porque Carol había hechos los pedidos mientras estuve enferma.
Daha önce aradım. Ama ne diyeceğimi bilemedim.
Habría llamado antes, pero no sabía qué decirte.
Ben öyle deyince, seni unutmamın ne kadar sürdüğünü sordu bana. Ne diyeceğimi bilemedim.
Y entonces me pregunto cuanto me tomo olvidarte.
Ne diyeceğimi bilemedim, ben de ona gülümsedim.
No sabía qué decir, así que Je sonreí.
Ama karınız ısrar etti ve ne diyeceğimi bilemedim.
Sólo que su esposa insistió, y no supe qué decir.
- Ne diyeceğimi bilemedim.
- No sabía qué pensar.
Sadece sana söylediğim onca kötü şeyden sonra ne diyeceğimi bilemedim.
Lo que pasa es que... no sabía qué decir después de todas las cosas feas que dije.
Seni sorup durdu, ne diyeceğimi bilemedim.
Pasó el día preguntando dónde estabas, y no supe qué decirle.
Gerçeği söylemek gerekirse efendim, ne diyeceğimi bilemedim.
Señor, no sabía que decir.
Başka ne diyeceğimi bilemedim.
No sabía qué más decirles.
- Ne diyeceğimi bilemedim.
No supe qué decirle.
- Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim.
No sabía qué decir.
Ne diyecegimi bilemedim.
No sabía qué decirle.
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
bilemedim 29
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
bilemedim 29
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyorduk 29
ne diyorum ben 45
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyorsam onu yap 46
ne diyordun 171
ne diyor bu 53
ne diyorsunuz siz 31
ne diyorsunuz 336
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorlar 99
ne diyorsam onu yap 46
ne diyordun 171