English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne diyeceğim

Ne diyeceğim translate Spanish

9,670 parallel translation
Bak ne diyeceğim?
¿ Sabes qué?
Bak ne diyeceğim, ben bunu sana böylece söylememeliyim.
Ya sabes, yo...? Yo no debería estar tirándote esto ahora mismo.
Pekâlâ, bakın ne diyeceğim hemen gidip değiştireceğiz.
Está bien. Te diré lo que... vamos a cambiarlo ahora.
Gittiğini fark ederlerse ne diyeceğim?
Y ¿ qué digo si se dan cuenta de que te has ido?
Ne diyeceğim peki?
¿ Y decir qué?
Bak ne diyeceğim...
Te digo una cosa.
Bak, sana ne diyeceğim?
Y, ¿ sabes qué?
Sana ne diyeceğim?
Te diré algo.
Size ne diyeceğim sizi McCann'ın dosyalarının olduğu bir odaya alacağım.
Les propongo algo... les preparo una habitación con los expedientes de McCann.
Bak ne diyeceğim, Kara?
¿ Sabes qué, Kara?
Bak ne diyeceğim Boruto.
Anda, Boruto.
Bak ne diyeceğim.
¿ Sabes qué?
8 milyar dolarlık programımızın niçin tasarlandığını sorarsa ne diyeceğim?
¿ Qué le digo cuando ella pregunte para qué nuestro Programa de ocho billones esta realmente diseñado?
Bakın ne diyeceğim.
Bueno, te diré que.
Bak ne diyeceğim...
Escucha...
Bak ne diyeceğim?
¿ Qué más? ¿ Sabes qué?
Bak ne diyeceğim.
Haremos una cosa.
- Ne diyeceğim biliyor musun?
- ¿ Sabes qué?
Hayır. Donna, bak ne diyeceğim?
Donna, ¿ sabes qué?
Ne diyeceğim bu akşam. Siz çocukları botumda ağırlayacağım, bir taşla iki kuş.
Te diré qué, mañana en la noche los sacaré a pasear en mi bote, matamos dos pájaros.
Bak ne diyeceğim, ayılar sana saldırırlarsa... ben ayıları desteklerim.
Pero es más importante si usted fuera a estar bajo ataque de osos Me volvería a hacer campaña para los osos.
Pekala, bak ne diyeceğim.
Bien, escucha.
Bakın ne diyeceğim?
¿ Saben qué?
Callie'ye ne diyeceğim?
¿ Que le diré a Callie?
Bakın ne diyeceğim?
Pero eso no importa.
Neyse, bak ne diyeceğim. Bir fikrim var.
De todos modos, ¿ qué te parece esto?
Bakın ne diyeceğim.
¿ Qué hay de esto?
Bak ne diyeceğim.
Sigamos. Esta es la cuestión.
Bak ne diyeceğim.
Te digo que.
Bak ne diyeceğim?
¿ Sabes?
Pekâlâ, bak ne diyeceğim.
De acuerdo, te diré que...
Bak ne diyeceğim, yalnızca bir şeyler ver bana.
¿ Sabes qué? Solo... necesito que me des algo.
Bak ne diyeceğim.
Le diré algo.
Bak sana ne diyeceğim. Tamamen arkandayım, Melvin.
Te dire algo, estoy contigo, Melvin.
- Ne diyeceğim sana bak.
Escucha.
Bak sana ne diyeceğim.
¿ Sabes qué?
Bakın ne diyeceğim.
Aquí tienen una idea.
Bak ne diyeceğim?
¿ Tu sabes que?
Ah, yani gerçekten bunu anlamayacaksın. Bu yüzden sana ne diyeceğim, neden biraz derine eşeleyip ve daha sonra, ciddiyetini takınmaya hazır olduğunda beni aramıyorsun?
Oh, por lo que, en realidad está no conseguirlo, así que te diré lo que... ¿ por qué no profundizar un poco más y luego llámame cuando estés listo para tomar en serio?
Tamam, bak ne diyeceğim?
De acuerdo, ¿ sabes qué?
Bakın ne diyeceğim, böyle iyiyim.
¿ Sabes qué? mejor no.
Bakın ne diyeceğim, belki Curtis bazı önemli noktaları açıklığa kavuşturmamıza yardım eder.
¿ Y sabe qué? Puede que Curtis pueda ayudarnos a aclarar algunos asuntos pendientes.
Ne diyeceğim biliyor musun? Anlaşma hoşuna gitmediyse, bütün o lanet anlaşmayı geri çekebiliriz.
Si no te gusta la oferta, podemos tirar todo a la basura.
Bak ne diyeceğim?
De acuerdo, ¿ sabes qué?
Bak ne diyeceğim Ajan Butterworth.
Le diré qué, agente Butterworth, antes de que moleste a esos chicos,
Tek diyeceğim şu ; siz ne düşündüğünüzü yeterince anlattınız.
Sí, todo lo que estoy diciendo es, usted ha hecho su punto.
Ne diyeceğim bak?
Estoy pensando que debería cambiar...
Peki. - Ne diyeceğim bak?
- ¿ Sabes qué?
- Bak ne diyeceğim.
Te diré algo.
Bu arada tamamen aramızda kalmak şartıyla sana ne diyeceğim bak.
Te diré algo igual.
Tamam. - Bak ne diyeceğim.
Escúchame bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]