Oldu işte translate Spanish
7,067 parallel translation
Ben de sonradan anlaşıldığı üzere iki yüzlü aşağılığın teki olmamanı ummuştum ama oldu işte.
Y yo esperaba que no fueras la escoria hipócrita que has resultado ser, pero... aquí estamos.
Bu sürpriz oldu işte.
Eso no es lo que esperaba.
Ben de ikimizi o şekilde düşünmemiştim, ama... oldu işte.
No creo que ninguno de los dos quisiese pero pasó.
- Oldu işte.
- Ahí lo tienes.
- Tamam, oldu işte.
Vale, mira como me ayudan.
Bir çocuğunun olmasını istiyordun, oldu işte.
Querías un niño, y lo tienes.
Sonra da o kadın yanıp kül oldu işte.
Y luego ella se fue extinguiendo.
Oldu işte.
Vamos.
Oldu işte.
Ahí tienes.
- İşte oldu.
Bueno, ahí lo tienes.
İşte oldu.
Aquí vamos.
İşte oldu.
Aquí tienes.
Yani, buraya geleli epey oldu. - İşte orada, önde ortada.
Quiero decir, él ha estado aquí ya desde hace tiempo.
Îste oldu
Ahí está.
İşte oldu.
Ya estás listo.
- İşte oldu.
Eso es.
İşte oldu, şimdi yaranın iyileşmeye başlaması...
Ahí, la herida debería empezar a...
Oldu işte.
Simplemente pasó.
İşte oldu. Bu tarafa doğru bak.
Mira hacia allí.
- Gafil avlandım. - İşte oldu.
Estaba en un apuro.
- İşte oldu.
Ya está.
İşte bu çok kaba oldu.
Eso es simplemente grosero.
İşte oldu.
Ya está.
İşte oldu.
Vamos allá.
Mason kavanozunu el yapımı çikolata parçacıklı kurabiye ile doldurabilirim çevresini kurdeleyle sararım ve sonra işte oldu... Bak... İyi ki doğdun!
Mira... podría coger un tarro de conserva llenarlo con galletas con trocitos de chocolate hechas a mano envolverlo con un lazo de rafia de mi organizador de lazos, y ahí tienes... ¡ Feliz cumpleaños!
- İşte oldu!
¡ Sí! Bien hecho.
- Önemli değil, aptalca bir şey işte... - Ne oldu?
No, es sólo una estupidez...
Evet, işte oldu.
Vale, sí. Ahí.
İstesen de istemesen de bu işte birlikteyiz. Hep birlikteydik ve her zaman senin peşinde birileri oldu. Benim peşimde, bizim peşimizde.
Mira, te guste o no, estamos juntos en esto, siempre lo hemos estado, y siempre hay alguien detrás de ti, detrás de mí, detrás de nosotros.
İşte oldu.
Aquí está.
- İşte oldu.
Ahí lo tienes.
Aa, işte bu süper oldu, hepiniz buradasınız. Çünkü hepinize söylemek istediğim..
Porque hay algo que debo decir... ante todos.
- Tamam, işte oldu.
- Bien, ahí voy.
İşte oldu.
Ahí vamos.
- İşte oldu. Sonra oraya...
- Allá vamos.
İşte şimdi oldu.
Así.
İşte oldu, aynı şekilde.
Ahí está, ahora igual.
İşte oldu!
¡ Bingo!
İşte oldu.
Listo. Bien, allá vamos.
Pekala, işte oldu.
Muy bien. Listo.
İşte oldu! New York'taki önemli sorunlardan kaçmak için burada sorun yaratıyorsun.
Quizá estás inventando problemas... en San Francisco para evitar problemas mayores en Nueva York.
Dre, bugün işte ne oldu?
Dre, ¿ qué pasó hoy en el trabajo?
- Bir şey oldu mu oluyor işte.
Que pase lo que tenga que pasar.
İşte şimdi "happy hour" oldu.
Bueno, ahora es la hora feliz.
"Kocamın öldüğü o zor günlerden beri seni görmeyeli uzun zaman oldu." Bu tartışmalı işte.
Eso es discutible.
İşte oldu.
Muy bien.
İşte oldu!
- ¡ Listo!
İşte oldu. İşte oldu.
Ahí lo tienes.
İşte oldu.
Ahí está.
İşte oldu.
Bueno... eso es.
İşte bu garip oldu.
Oh, eso es incómodo.
işte 8558
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
ister 23
istediğim 46
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
isterdim 117
işte böyle 2360