Işte böyle translate Spanish
17,372 parallel translation
Dördümüz işte böyle ayakta kalmayı başardık.
Y así es como lo hemos superado. Tienes razón.
Çok iyi, işte böyle. İyisin.
Sí, está bien, eso es, estás bien.
Evet işte böyle.
es correcto.
- işte böyle.Harika.
Jodidamente bueno.
İşte böyle!
¡ Eso es!
Böyle kaçılır işte.
- ¿ Un poco de ayuda?
Aynen böyle işte.
Exacto...
İşte böyle.
¡ Eso es!
İşte böyle.
Muy bien.
İşte böyle.
Es todo.
- Oraya iyice sıkıştır. İşte oldu. - Böyle mi?
Que quede bien encajado allí.
İşte böyle.
Ahi vas.
- İşte böyle. İşte böyle.
Ahi vamos. ahi vamos.
- İşte böyle!
Ahi vas.
İşte böyle, ezberlemek gerek.
Ya está. Memorizado.
İşte böyle.
Así mismo.
İşte böyle değerli bilgiler vermek için buradasın.
Ese tipo de conocimiento es por el cual estás aquí.
İşte böyle, çekirdekten yetişme kişisel antrenör çekirdekten denebilirse artık, şansı yaver giderse de yılda 30 bin kazanıyor ve Evelyn'le evlenir evlenmez çalışmayı bırakıyor. Ondan sonra da bir daha çalışmıyor.
Ahí lo tienes entrenador personal de oficio, si puedes llamarlo así que gana 30 mil al año y se retira cuando se casa con Evelyn.
İşte böyle.
Ahí lo tiene.
Ben buradayım. İşte böyle, evet.
- Justo así, sí.
İşte böyle dostum.
Sí, amigo.
İşte böyle, yut.
Eso es, trágalo.
Evet, işte ben Mulder'ımı böyle seviyorum.
Sí, así es como me gusta mi Mulder.
İşte böyle.
Ya está.
- İşte böyle.
- Ahí tienes.
İşte bu tam olarak böyle Patrick!
¡ Así es él, Patrick!
İşte böyle.
Aquí vamos.
İşte tatil dediğin böyle olur!
¡ Así son unas putas vacaciones!
İşte böyle başladı.
Así es como empezó.
İşte böyle.
Muy bien...
Kaçmak istediğimde "İnsan, asıl böyle kaybedilir işte. Ölümlerinden sonra bile." demiştin.
Cuando quise huir... dijiste : "Así es como pierdes a las personas... incluso después de que se han ido".
İşte böyle!
Eso es.
Tamam, işte böyle. Kereste!
Aquí vamos. ¡ Cortando!
- İşte böyle.
- Ahí lo tienes.
İşte böyle, geri döndük!
¡ Carajo, estamos de vuelta!
İşte böyle, tamam.
Así es, muy bien.
- İşte böyle, bebeğim.
- Muy bien, chico.
- İşte böyle. Hadi, sürtük.
- Ahí está.
- İşte böyle.
- Ahí está.
- İşte böyle!
- ¡ Esos son mis chicos!
İşte böyle!
¡ Sí!
Hiç böyle olmayın işte.
Esto es lo que nunca deben ser.
İşte başımızı böyle bir şey belaya sokar.
Este es el tipo de cosas que nos meterán en un lío.
Böyle şeyler nasıl olur bilirsin işte.
Ya sabes cómo suceden estas cosas.
O yüzden böyle işte, telefonsuz yaşamaya çalışıyorum.
- Sí. Así que en verdad no tengo, estoy probando esta cosa de no-teléfono así.
İşte bu yüzden varlar ya dostum! Sana böyle hissettirmek için.
Por eso existen, tío, así es como llegas a sentir esto.
Uyku moduna aldığımı anımsadığımı sanıyorum gerçekten. Unutmak böyle bir şey işte!
Recuerdo haberla puesto en modo de sueño.
İşte böyle.
Eso es.
İşte böyle.
Ahí.
İşte böyle.
Bien, ahora lo sabes todo.
İşte böyle.
Hay que ir.
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle gelin 49
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle mi 243
böyle bir durumda 32
böyle işte 52
böyle şeyler 30