Ona söylemiştim translate Spanish
912 parallel translation
Ona söylemiştim. İyi yolda olmadığını biliyordum.
Se lo decía, que iba a acabar mal.
Ona söylemiştim. O kızı Birleşik Devletler'e götüremez.
Le dije que no podría llevarla de vuelta a los EUA.
Ona söylemiştim.
Se lo dije.
Bu evden ayrılamaycağını ona söylemiştim.
Ya le dije que jamás podría dejar la casa.
Size bunu anlatmasını ona söylemiştim.
Le dije que ella debería contarle a usted acerca de eso.
Ona kendim söylemiştim zaten.
Yo mismo se Io dije.
Sana söylemiştim Ellen, o gittiğinde, yağmurlu gecede.. Ona ait olduğumu söylemiştim, hayatım olduğunu, varoluşum olduğunu.
Te lo dije, Ellen, cuando se fue aquella noche, bajo la lluvia te dije que le pertenecía, que era mi vida, mi ser.
Ona senden uzak durmasını söylemiştim.
Le dije que se apartara de usted.
Ona, sürmemesi gerektiğini söylemiştim. Ama ısrar etti... Ve hız yapıyordu.
Mi marido no quiso dejarlo conducir a él... insistió mucho, él iba muy rápido.
- Evet. Ona, savaştan sonra yine görüşeceğimizi söylemiştim.
Sí, le había dicho que iría a verla después de la guerra.
Size Cuma akşamı ona göz kulak olmanızı söylemiştim.
El viernes les dije que cuidasen a la señorita.
Ona dikkat etmeni söylemiştim.
Te dije que no la dejaras sola ni un momento.
Ona o gece söylemiştim.
Esa noche se lo dije.
Ona mektup yazdım ve baloya gittiğimi söylemiştim.
Le escribí y le dije que iba al baile.
Ona öldüreceğimi söylemiştim.
Le dije que le mataría.
Ona ne diyeceğini söylemiştim, Boşuna dolaşmayı bırakalım.
Te dije que dejaras de aceptar excusas.
Ona körfeze bir bakmasını söylemiştim.
Yo mísmo le he dicho que mirara allí.
Ona seni sevdiğimi söylemiştim!
Le confesé que te amaba.
- Hayır, ona evde kalıp aylak aylak takılacağımı söylemiştim..
Me quedaré en casa... todo el día sin hacer nada.
Ona hemen buraya gelmesini söylemiştim.
Le dije que viniera enseguida.
Ona gitmemesini söylemiştim.
Le dije que no podía venir.
Ona bu öğleden sonra söylemiştim.
Se lo avisé esta tarde.
Ona yerine idare edeceğimi söylemiştim.
Le dije a Dolan que le encubriría.
- Ben zaten söylemiştim ona. - Anna. Bu Miss Williams.
Anna, ésta es la señorita Williams.
Ona kimsenin dokunmamasını söylemiştim!
¡ Os dije que no la matarais!
Ona benim telefonumdan aranmamasını söylemiştim.
Le he dicho que no debe recibir llamadas por mi teléfono.
Dodge City'den uzak durmasini söylemistim ona.
Le dije que no viniera a Dodge City.
Kapıyı bacayı böyle açık tutmaya devam ederse günün birinde bunun olacağını söylemiştim ona.
Ya le dije que algún día ocurriría algo así. Siempre lo deja todo abierto cuando se va.
Öyle söylemiştim ona.
Se lo diré a él.
Kes sesini! Ona dokunacak olursanız sizi öldüreceğimi söylemiştim!
Os mataré si volvéis a molestarla.
Ona söylersen seni öldüreceğimi söylemiştim.
- Dije que le mataría.
Ona bir arkadaşımı ziyarete gideceğimi söylemiştim.
Le dije que estaba visitando a un amigo.
Ona bazı belgeler için ofise gitmem gerektiğini ve kiliseden çıkınca burayı aramasını söylemiştim. - Hoşça kalın.
Le dije que tenía que ir a la oficina a por unos documentos y que me llamara aquí cuando saliera de la iglesia.
Beni bağışlayın ama en başından beri ona hosteslik yapmamasını söylemiştim.
Perdona que hable así, pero yo estuve en contra de esto desde eI principio.
Söylemiştim. - Mektubu ona ver.
- Entréguesela.
- Minnettar olacağını söylemiştim ona.
- Ya se lo dije yo.
Ona benzemediğin de doğru değil. Sadece seni sinirlendirmek için söylemiştim.
No es cierto que no te veas como él, lo digo para enojarte.
İçinizden birine, ben ve ekibimin ona güvenmeye başladığımızı söylemiştim.
Le he dicho a uno de vosotros que confiamos en él.
Ona onu terk edeceğimi söylemiştim.
¡ Le dije que me iría!
Ona son olarak umudunu kaybetmemesi gerektiğini... temyize gideceğimizi söylemiştim.
Lo último que le dije fue que no se desanimara, que apelaríamos.
Ona prova ederken aynı zamanda çekeceğimizi söylemiştim.
Se lo dije en un ensayo.
Ona odayı kesinlikle terk etmemesini söylemiştim.
Le dejé claro que no debía salir de la habitación.
Seni görmek istemediğimi söylemiştim ona.
Le dije que no quería verte.
Ona hiçkimseyi görmek istemediğimi söylemiştim.
Que no quería ver a nadie.
Ondan kalan, ona ait olan, tek şey olduğunu söylemiştim.
Era lo único que me quedaba de lo que ella tenía.
Ona panayırlardan hoşlanmadığımı söylemiştim.
Ya les he dicho que no me gustan las ferias.
- Öyleyse hiçbir şeyi yok. - Kesinlikle yok. Cuma günü ona büromda söylemiştim.
- Ni lo más mínimo, ya se lo dije el viernes.
Bir yerlerde bir sürü param olduğunu söylemiştim ona da ama ikimiz de bunu unutmuş gitmiştik.
Le dije que tenía mucho dinero en alguna parte pero ambos lo olvidamos todo.
Ona ayaklarını suya mutfakta değil de bahçede sokmasını söylemiştim ama dinlemez işte.
Le dije que no se mojara los pies en la cocina pero no me escucha.
Ona karışmamasını söylemiştim. Rezillikti benim için.
Ay, ay, no, yo le decía para que no se metiera, parece que fue una desgracia.
Söylemiştim, ona asla para teklif etmemleliydiniz...
Te lo dije, no has debido ofrecerle ese dinero.
söylemiştim 315
söylemiştim sana 33
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
söylemiştim sana 33
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87