Onu bırakamam translate Spanish
520 parallel translation
- Onu bırakamam.
No puedo dejarla.
Onu bırakamam.
No puedo dejarla.
- Onu bırakamam.
- No puedo dejarle.
Onu bırakamam.
No puedo dejarle.
Onu bırakamam.
No sabe dónde estoy y creerá- ¿ Quién?
Onu bırakamam.
No puedo dejarlo.
- Onu bırakamam.
- No puedo dejar a Bengt aún,
O yüzden onu bırakamam.
Es por eso que no podría dejarlo.
Jim, onu bırakamam.
Jaimito, no puedo dejarlo.
Onu bırakamam.
No puedo dejar que se vaya.
- Onu bırakamam! O benim dostum!
- No voy a dejar a mi compañero.
- Onu bırakamam.
- No puedo dejarla.
- Onu bırakamam.
- ¿ Luciani?
Onu bırakamam!
¡ No pienso soltarla!
Ama onu yüz üstü bırakamam.
¿ Pero no te das cuenta? No puedo, Gordon.
Onu serbest bırakamam!
¡ No puedo liberarlo!
Onu yalnız bırakamam.
- No puedo dejarla sola.
Onu simdi bırakamam. Sevgilim, bunu haftalardır söylüyorsun.
No puedo dejarla ahora.
Onu orada bırakamam, öyle değil mi?
No podría dejarla ahí.
Onu burada böyle bırakamam.
- No puedo dejarlo aquí.
Onu öylece bırakamam.
No puedo dejarle solo.
Onu bırakamam. O arkadaşımdı!
- No podemos dejarlo.
Sadece onu orada öyle bırakamam.
No puedo dejarlo ahí.
Onu kaldırıyor. İşi şansa bırakamam!
Me está apuntando, no puedo arriesgarme.
Onu görmeyi bırakamam.
No puedo dejar de verla.
- Onu bu halde dışarıda bırakamam.
- No lo puedo mover en su estado.
Oh, onu bırakamam. Bebeğim ben nereye gidersem gelir.
¿ Y por qué iba a dejarla?
Onu orada bırakamam, efendim.
No puedo dejarlo aquí, mi teniente.
Onu burada bırakamam.
No puedo dejarla aquí.
Onu orada bırakamam.
- ¡ No puedo dejarla ahí!
Onu burada bırakamam.
No la dejaré aquí.
- Dinle, onu rahat bırakamam.
- Escucha, no puedo dejarla sola.
Bir şeyler yapmam lazım. Onu öylece, benim pijamalarımın içerisinde aşağıdaki kamarada bırakamam.
No puedo dejarla tirada... abajo en esa cabina con mi pijama.
Onu orada bırakamam.
No puedo dejarlo allí.
Eşime bakın! Onu böyle bırakamam.
Pero en su estado, no puedo dejar a mi mujer.
Onu yalnız bırakamam.
"No puedo dejarle solo".
Ama onu böyle bırakamam.
Pero no puedo abandonarle. Está sufriendo mucho, mucho.
Onu asla bırakamam.
Nunca podría abandonarle.
Bütün gün onu evde yalnız bırakamam.
No puedo dejarla todo el domingo sola en casa.
Bırakamam onu.
No puedo dejar que se vaya.
- Onu yalnız bırakamam.
- No pudo dejarla sola.
Onu yalnız bırakamam.
No puedo dejarla sola.
Onu orada bırakamam.
No puedo dejarle allí.
- Hayır onu yanlız bırakamam.
déjela en paz. Está muerta.
- Onu yalnız bırakamam.
- No abandonaré a mi compañero.
Onu orada aşağıda bırakamam.
No puedo dejarlo abajo.
Olmaz! Onu burada bırakamam!
¡ No la dejaré!
Onu tek başına bırakamam.
No puedo dejarlo solo.
Onu bütün haftasonu yalnız bırakamam.
No puedo dejarlo solo todo el fin de semana.
- Onu öylece bırakamam.
- No puedo dejarle.
Onu öylece bırakamam.
No puedo renunciar a ella.
bırakamam 31
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu buldunuz mu 44
onu ben hallederim 27
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu buldunuz mu 44
onu ben hallederim 27
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84