Onu dinle translate Spanish
1,162 parallel translation
Onu dinle.
Escúchale.
- Onu dinle. O düşmanın değil.
- No somos su enemigo.
Ağlama, bağırma, onu dinle.
Trata de no gritar, de escucharle, déjale hablar, no lloriquees.
Onu dinle, Lewis. Hayır!
- ¡ Escúchale!
Onu dinle, Chakotay. Sana ne dedi?
Escúchalo, Chakotay. ¿ Qué te dice?
Üzgün olduğunda onu dinle. O benim kalp atışlarım.
Si tienes miedo o estás triste, escúchalo, es mi corazón.
- Onu dinle!
- ¡ Escúchale!
Onu dinle Joseph.
Presta atención, Joseph.
- Malloy, onu dinle.
- ¡ Escúchalo!
Onu dinle Alex.
Escucha a este hombre, Alex.
Onu dinle. Zaten onun için burada.
Es para eso que él está aquí.
Lütfen onu dinle baba.
¡ Papá, por favor! ¡ Escúchalo!
Dinle, bence onu istemezsin.
Oye, no pidas eso.
Dinle onu, Yüzbaşı.
Escúchele, teniente.
Dinle... babanla sorunlarımız vardı... ama bu onu sevmediğim anlamına gelmez.
Escucha yo sé que tu papá y yo no siempre estábamos de acuerdo pero yo lo quería.
Dinle, onu Rudolph Valentino gibi yaparsan dile benden ne dilersen.
Si ustedes lo convierten en Rodolfo Valentino... -... yo le hago un gran regalo.
Dawn, anneni dinle ve unut onu artık.
Dawn, escucha a tu madre y olvídate de eso.
Lütfen, dinle onu.
Por favor, escúchalo.
Dinle onu, Chakotay.
Escúchalo, Chakotay.
Dinle, onu korkutup kaçıracaksın!
Créeme, la vas a asustar.
Dinle beni, onu daha yeni buldum.
Escucha, acabo de encontrarla.
Beni iyi dinle, canın ne isterse onu yap. Ama bu kapıyı açmayı sakın aklından bile geçirme. Beni duyuyor musun?
Puedes hacer lo que quieras de tu catatónica persona pero ni se te ocurra abrir esa puerta.
Dinle. Onu nasıl indirebiliriz?
¿ Cómo se hace para bajarlo?
Dinle tatlım, eğer birisi sana kaba davranırsa... öğretmenine söle, birileri beni arar ve ben onu öldürürüm.
Escuchame, si alguien se mete con vos... le decis a la maestra, alguien me llama y los mato.
Beni dinle Jim, onu öldürmek iyi bir fikir mi?
Escucha, Jim... ¿ Hay que matarlo?
- Beni dinle ve onu düşünme.
- Sigue mi consejo. No pienses más en ella.
- Şimdi dinle seni orospu ço... kartal iki. Onu yok ettin mi?
Lo eliminaste?
Beni dinle. Bak, onunla konuşmak için oraya gittiğinde, dostum, - Şu PG - 13 filminde ki gibi herkesin onu yapacağını ummasını istedikleri adam olmanı istemiyorum.
Mira, cuando hables con ella, no quiero que seas el individuo de las películas PG-13, quien cree que todo puede pasar.
Dinle beni... Lilith, oldukça eminim ki "horoz emniyeti" ifadesini hiç duymayan kadınlardansın ama bu silah o konumda ve onu kullanacağıma yemin ederim.
Escuche, Lilith, Estoy seguro... que eres del tipo que nunca escucho la expresión, "cotoco"
Dinle beni. Onu nehire at.
En serio, tíralo al río.
Dinle... her ne istersen. Al onu.
Escucha, te daré lo que quieras.
- Dinle, soğukkanlı davranmalıyız! Ver onu bana!
Escucha, tenemos que actuar disimuladamente. ¡ Dámelo!
İyi bir kalbe sahipsin, Joxer. Ama tavsiyemi dinle ve onu Callisto'dan çok uzakta tut.
Tienes un buen corazón, Joxer pero hazme caso y mantente bien lejos de Callisto.
Dinle, şehir kulübünün sahibini tanıyorum ve onu seve seve ararım istersen.
Conozco al dueño del City Club. Puedo llamarle si quieres.
Onu kullanıyor. - Hayır, dinle, hadi.
La está usando.
Dinle piç kurusu, kızın elimde ve onu sana parça parça yolla...
¡ Escucha, cabrón, tengo a tu hija aquí... y voy a devolvértela en pedazos- -!
- Dinle onu, doğruyu söylüyor!
- Escúchala, ¡ dice la verdad!
Dinle. Onu gördüm...
Escuche, yo vi...
"Sesi dinle ve onu hissedebilirsin."
Escucha sus sonidos y podrás sentirlas. "
"Sesi dinle, onu hissedebilirsin."
Escucha sus sonidos y podrás sentirlas.
Onu dinle.
Escúchalo.
Dinle onu, Jack.
- Escúchalo, Jack.
Hayır, beni dinle, buradan çıkışımızı engellemek için... ... onu kullanıyor.
No, escúchame, que lo usa para cortarnos toda vía de escape.
- Dinle onu Bets.
- Escúchale, Bets.
Dinle, onu incitmek istemiyorum.
Escucha, no quiero herirla.
Dinle, bu defa Albay onu hiç ikna edemez, Teal'c gitmeden önce onunla son bir kez konuşmak istiyorum.
Si el coronel no logra disuadirlo... quisiera un minuto a solas con Teal'c antes de que lo envíen.
Dinle. Buradan çıktığımda onu geberteceğim.
Cuando salga de aquí, voy a matarlo.
Dinle, kız 17 yaşında, ve ben onu evine götürüyorum.
Escucha, tiene 17 años y se va a casa.
Eğer biri parayı aramaya gelirse onu yakacağım. Dinle, Hank... Hayır.
Si vienen por el dinero, lo quemo. ¡ Y se acabó!
Pekâlâ, beni dinle. Birkaç saat içinde, muhtemelen onu likör ve LSD'yle doldurup Vegas'ta bir otel odasına sürükleyen ve sonra o küçük vücudundaki tüm deliklere zonklayan sünnetsiz organını sertçe sokan vahşi bir Samoan tarafından baştan çıkarıldığını anlayabilecek kadar kafası yerine gelir ve o silik anılara büyük bir Hristiyan nefreti duymaya başlar.
En unas horas, ella probablemente se recobrará y podrá... con una cierta clase de rabia divina basada en el recuerdo nebuloso... de haber sido seducida por una especia de cruel Samoano... quien le dio alcohol y LSD, y la llevó a la fuerza a un hotel... donde salvagemente le penetró cada orificio en su pequeño cuerpo... con su no critiano, y sin circuncidar miembro.
Dinle, Tom - onları bana doğrultursan, altıma ederim ve sen dersen onu yaparım.
Oye, Tom, si me apuntas con ellas, me cago encima y hago lo que tú digas.
onu dinleyin 19
onu dinleme 106
onu dinlemeyin 34
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
onu dinleme 106
onu dinlemeyin 34
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinleme onu 24
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinleme onu 24