Onu dinlemeyin translate Spanish
211 parallel translation
Onu dinlemeyin o deli.
No haga caso. Está loca.
Onu dinlemeyin.
No le haga caso.
Onu dinlemeyin.
No hagáis caso.
Onu dinlemeyin Bayan Yorke.
No la escuche, srta. Yorke.
Onu dinlemeyin.
No la escuchéis.
Onu dinlemeyin, o mucizesini yalnızca kendisi için kullanıyor.
No le haga caso, el remedio que encontró solo lo usa para él.
- Onu dinlemeyin general. Blöf yapıyor!
- No le escuche, general. ¡ Es un farol!
Onu dinlemeyin.
No le hagan caso.
- Yalan söylüyor. Onu dinlemeyin.
- No le haga caso, miente, es...
- Sakın onu dinlemeyin!
¡ No la escuchéis!
Onu dinlemeyin!
No le hagán caso.
onu dinlemeyin.
No le escuchéis.
Onu dinlemeyin!
No hagan caso!
Hayır, efendi Jonathan, onu dinlemeyin!
¡ No, amo Jonathan, no escuche!
Gedevan Alexanich! Onu dinlemeyin!
¡ Guedeván Alexándrovich!
- Onu dinlemeyin çocuklar.
- No lo escuchen, chicos.
Onu dinlemeyin.
No lo escuchen.
Hayır, onu dinlemeyin Madam Bovary. Çok alçak gönüllüdür.
No le haga caso, es demasiado modesto.
- Ekselansları, Ben hazırım! - Onu dinlemeyin!
Su Excelencia, me tendieron una trampa.
Onu dinlemeyin Kaptan.
No le haga caso, capitán.
Onu dinlemeyin Binbaşı.
No le escuche, comandante.
Onu dinlemeyin.
¡ No escuche!
Hayir Profesör, onu dinlemeyin!
No, profesor, ¡ no le haga caso!
Onu dinlemeyin.
No le escuches.
- Onu dinlemeyin.
- No le hagan caso.
Hayır. Durun. Bu bir hile, onu dinlemeyin.
No, esperen, es una trampa.
Onu dinlemeyin, Komutan.
Si no me equivoco.
Onu dinlemeyin. Emrimle ateş.
¿ Hay alguien más que desea desafiar mi autoridad?
Onu dinlemeyin!
No le presten atención.
Onu dinlemeyin. Bak.
- No la escuche.
... - onu dinlemeyin.
Es un tramposo.
Onu dinlemeyin sıcak loblu.
No le hagas caso, orejitas calientes.
Onu dinlemeyin.
No la escuchen.
Onu dinlemeyin.
No lo escuches.
- Bu haylazı sakın dinlemeyin. - Onu burada bulmayı beklemiyordum, Louise.
- No esperaba encontrarle aquí.
Onu dinlemeyin, efendim.
Para confundirlo y beneficiarte.
Dinlemeyin onu!
¡ No lo escuchen!
Çok kısa, onu dinlemeyin.
Es muy poco.
- Bu haylazı sakın dinlemeyin. - Onu burada bulmayı beklemiyordum, Louise.
- La verdad, no esperaba encontrarle aquí.
- Bu bizim tek şansımız. - Onu dinlemeyin!
- No hay otra opción.
Ama onu sakın dinlemeyin.
No le hagan caso.
Dinlemeyin onu, ayakta duramıyor.
No hagan caso, está loca.
Dinlemeyin onu, kardeşim değil o.
No le hagan caso. No es mi hermano.
Dinlemeyin onu.
No la escuches.
Dinlemeyin onu!
¡ No la escuchen! ¡ Oigan!
yukardayım! - Onu dinlemeyin!
- ¡ No la escuchen!
- Onu dinlemeyin diye sizi uyardım.
Es un idiota.
Onu dinlemeyin.
- No le hagas caso.
Dinlemeyin onu.
- le haga caso.
Ama beyler, onu çabuk öldürün, yalvarmalarını dinlemeyin çünkü Clarence'ın ağzı iyi laf yapar, dinlerseniz kalbinizi yumuşatabilir.
Pero obraréis con rapidez, señores. A sus súplicas sed sordos. Que Clarens habla bien y acaso alcance, si se le deja, lástima infundiros.
- Lütfen onu dinlemeyin.
Ella me protege.
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30