English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ P ] / Parayı ver

Parayı ver translate Spanish

1,291 parallel translation
Hadi. Ona parayı ver.
Anda, dale el dinero
Parayı ver ve üzgün olduğunu söyle.
Devuélvele el dinero a The Creeper. Devuélveselo y dile que lo sientes.
Şuraya. Kahrolası parayı ver!
- ¡ Coge el maldito dinero!
- Boş ver serveti, sadece parayı ver.
¡ Quiero la guiíta!
- Dolar mı? Sen parayı ver.
¡ La guiíta!
- Parayı ver! Hemen!
- ¡ Dame el dinero ahora!
- Para filan yok! - Parayı ver!
- No hay ningún maldito dinero.
Haydi, ona parayı ver!
- ¡ Hazlo! ¡ Dale el dinero!
- Parayı ver. - Ne diyeceğimi bilmiyorum.
- ¡ Danos el dinero!
Takılıyoruz işte. Parayı ver.
La misma mierda de siempre, Paddy.
Parayı ver.
Págale.
Ethan, parayı ver.
Ethan, el dinero.
Parayı ver, yoksa çocuk ölür.
Dame todo, payaso, o el chico muere.
Parayı ver.
Deme el dinero, amigo.
- Parayı ver dedim sana.
- ¡ Deme el jodido dinero!
Parayı ver!
¡ Pues deme el dinero!
Haydi, bir şey yapmadan önce bana parayı ver.
Venga, soltad la pasta antes de hacer nada.
- Ödeyeceğiz. - Parayı ver.
- Dame el dinero.
Bana parayı ver ve sana söyleyeceğim.
Dame el dinero y te diré.
... ne diskçaları? Parayı ver.
Dame la pasta.
Yeterince, parayı ver.
Bastante. ¡ Dame el dinero!
Parayı ver!
Ya está. ¡ Dame la plata!
Parayı ver yoksa ölürsün!
Dennos todo el dinero o morirán!
Lütfen baba, ona parayı ver!
¡ por favor, papá, dale el dinero!
Bana parayı ver.
Dame el dinero.
- Evet. Bana parayı ver.
Dame el dinero.
Sadece parayı ver!
¡ Sólo dame el dinero!
- Parayı ver!
- ¡ Denos el dinero!
Bana parayı ver.
dame el dinero.
Parayı görme zamanı.
Está no es hora de ver el color del dinero ¿ No?
Parayı ver yoksa işinden olursun.
Guarde cierto dinero o perdera su trabajo.
Bana parayı ver.
- Vamos, dame el dinero. - No puedo.
Parayı alır, kontrol eder, sonra görmek istediklerini gösteririz onlara.
Les mostramos lo que quieren ver, cobramos en efectivo.
Parayı ver dedim.
- Dame la guiíta.
Lafı dolandırmayacağım. İsim hakkından gelen tüm parayı Harlem Seyyahlarına karşı bahse mi yatırdın?
A ver. ¿ Apostaste las ganancias de tus productos contra los Harlem Globetrotters?
Parayı görmek istiyorum.
Quiero ver el dinero.
Ver parayı.
Dame el dinero.
Boşver. Parayı geri ver.
Deme el dinero.
- Bana parayı ver.
Dame el dinero.
Ona parayı ver.
Dale el dinero.
Şimdi parayı geri ver.
Ahora devuelveselo.
Parayı bana ver, tamam mı?
Me das dinero, ¿ de acuerdo?
Bize parayı ver
Danos el dinero.
Aynı miktarda parayı Sheronda'nın çantasında da görmek istiyorum. Anlaştık mı?
Y eso es exactamente... lo que espero ver en la bolsa... de Billingsley de Sheronda.
Teslimatı garanti altına aldığımızda kararlaştırdığım parayı ona ver. Sonrada öldür.
Cuando la entregue, dale el dinero que acordamos... y luego mátalo.
İşte, parayı bana ver... birkaç gün içinde alışverişe çıkacağım.
Dame el dinero. En unos días voy a ir de compras.
Jipi göremeyince parayı alıp beni terk ettigini zannettim.
Al ver que no estaba el Jeep, creí que te habías ido con el dinero.
Çok iyi avukatlarımız var. Parayı geri ver.
Como abogado del Sr. Dojima, le pido que devuelva el dinero.
Bahsetmişken, parayı bana ver.
Hablando de eso, entrégamelo.
- Parayı ver.
Dame mi dinero.
Kim en fazla parayı harcadı görelim.
vamos a ver los regalos para los novios.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]