Sana ne olacak translate Spanish
433 parallel translation
Sana ne olacak?
¿ Qué pasa contigo?
- Sana ne olacak?
- ¿ Qué le pasará a usted?
Benim küçük Margot'm, ben öldükten sonra, sana ne olacak diye daha fazla korkmana gerek yok.
Mi pequeña Margot, que ya no tiene que preocuparse de lo que le sucederá después que yo muera.
Zavallı küçük evim benim. Zavallı küçük evim, şimdi sana ne olacak?
Pobre casita mía... pobre casita mía.
Marty evlenirse sana ne olacak, ha?
¿ Qué harás si Marty se casa?
Sana ne olacak, Hanae?
Hanae, ¿ qué opinas?
Burada kalırsan, sana ne olacak?
¿ Tú crees que puedes vivir así?
Sana ne olacak?
Y que hay de tí?
Sana ne olacak?
¿ Qué será de ti?
Ne bileyim ben sana ne olacak?
¿ Y yo qué sé?
Sana ne olacak?
¿ Qué va a ser de usted?
Sana ne olacak?
¿ Qué te pasará a ti?
Sana ne olacak, Kaliya?
¿ Que pasará contigo, Kaliya?
Peki sana ne olacak?
¿ Qué pasará contigo?
Ben öldüğümde sana ne olacak Momo?
¿ Qué va a pasar cuando yo me muera, Sí, Momo?
Bu arada, sana ne olacak?
Por cierto, ¿ qué va a pasar con usted?
Peki ya sana ne olacak Muhammed?
Mahoma, y lo que te va a pasar?
Sana ne olacak peki?
y que hay de ti?
Sana ne olacak?
¿ que harás hasta entonces?
"Bir gün sana karşı gelirlerse ne olacak?"
"¿ Qué harás si se vuelven contra ti algún día?"
Yaptığını söylüyorsun, tamam, tut ki sana inandılar. Peki sonra ne olacak?
Dices que le mataste, está bien, supón que te creen.
Ne olacak? Sana karşı bir iddianame oluşturmak zorunda kalabilirim.
Puedo hacer que te procesen.
Şimdi sana ne desem aptalca olacak.
Nunca se sabe. Cualquier cosa que se me ocurriera decirte, sonaría tonta.
Çünkü bize ne olacaksa sana da aynısı olacak.
Porque cualquier cosa que nos pase, le pasará a usted también.
Sadece bir kere olsun çeneni kapamak sana ne kadara mal olacak?
¿ Qué hay que hacer para que mantengas la boca cerrada?
Gerçekten ne istediğinden emin olana kadar... sana yardım etmek zor olacak.
Va a ser difícil ayudarlo... hasta que esté seguro de lo que quiere realmente.
Ben işteyken sana ve çocuklara ne olacak?
¿ Y tú y las niñas mientras estoy trabajando?
Yemek yememenin sana ne yararı olacak?
- No tengo ganas. ¿ Qué tiene de bueno no comer?
Sana ne demiştim? Bu bir fotoroman olacak mı, olmayacak mı?
Ésta va a ser la fotografía de la historia.
Eğer sana söylersem bana ne olacak?
¿ Qué me pasará si lo digo?
Ya sana ne olacak?
¿ Qué va a hacer usted?
Onun ne faydası olacak ki sana?
¿ Qué querías de Andrea?
Meleğim ne hiçkimse sana dokunacak ne de çevrende olacak.
Nadie te va a tocar, Altar, al menos en mi local.
- Tabii, ama sana ne yararı olacak ki?
Claro, pero ¿ de qué te sirve eso?
Bir ödlek olmak ne demektir bilmiyorsun. Gerçek bir ödlek... Bilmen için, bir gün öyle bir şey olacak ki sana öyle olmadığını kanıtlayacağını ummalısın.
Saberlo y aun así esperar que suceda algo que pruebe que no lo eres, y muchas veces ni siquiera creer en ello.
Sana ve Senta'ya ne olacak?
¿ Como tú y Senta seréis...?
- Pekala, şimdi ne olacak, kaltak? - Bu tamamen sana bağlı, sürtük.
- Ok, somos 2 putas.
Sıra sana geldiğinde ne olacak bakalım.
Quiero ver lo que ocurre cuando te toque a ti.
Sana itiraf ediyor, Bende çok korku var benimle ne olacak için.
Le confieso, tengo mucho miedo de lo que me va a pasar.
Bu durumda ne olacak sana?
Por lo tanto, ¿ qué perspectivas tiene?
Sana buradan nasıl çıkacağını gösterirsem, bize ne olacak?
Si le muestro cómo salir de aquí, ¿ qué pasará con nosotros?
Ama bu özel yetkilerin, Diabolik'e ulaşmanda sana ne yardımı olacak, orasını bilmiyorum.
Pero cómo estos poderes especiales van a ayudar a atrapar a Diabolik, no lo sé.
Sana ne faydası olacak?
¿ Pero de qué servirá?
Mongo'nun sana olan güveni ne olacak?
¿ Y del tesoro de Mongo, eh?
... bir askerle evlenmeye karar veriyorsun... ya birlik askerleri tarafından yakalanacak olursa ne olacak... sana nasıl sahip çıkıp, koruyabilecek?
Pero suponiendo que se encuentre con soldados... ya sean confederados o de la Unión, él no podrá protegerte.
O zaman ne olacak sana?
¿ Qué te sucedería?
Benim bilmek istediğim şu, sana hiçbir şey bırakmadığımda durumun ne olacak?
Necesito saber qué valdrás cuando no te deje nada.
Ne olacak, sana kim bakacak?
¿ Quién cuidará de ti?
Pekala, laboratuvara gidip ne yapabileceğimize bir bakalım derim, üzerinde bir kaç test yaparız ve ne olduğunu bulmaya çalışırız. Ve birisinin sana ateş açmasına sebep olacak ne yaptığını da bulmalıyız.
Mira, creo que deberíamos ir al laboratorio hacerte algunas pruebas, y averiguar lo que pasó y lo que hayas hecho para que te dispararan.
Ama bunun sana ne yararı olacak?
Pero, ¿ qué gana con ellas?
Sana "Bizim geleceğimiz ne olacak" diye sordum.
¿ Qué va a ser de nosotros?
sana ne 162
sana ne oldu böyle 91
sana ne yaptım 20
sana ne oldu 249
sana ne dedi 44
sana ne dedim 35
sana ne diyeceğim 39
sana ne demeli 36
sana ne yaptılar 56
sana ne bundan 31
sana ne oldu böyle 91
sana ne yaptım 20
sana ne oldu 249
sana ne dedi 44
sana ne dedim 35
sana ne diyeceğim 39
sana ne demeli 36
sana ne yaptılar 56
sana ne bundan 31
sana ne oluyor 53
sana neler oluyor 39
sana ne yaptılar böyle 17
sana ne anlattı 17
sana ne yaptı 35
sana ne söyledi 44
sana ne söylemiştim 18
sana ne demiştim 75
sana ne yapacağını söyleyeyim 16
sana ne yapacağımı söyleyeyim 33
sana neler oluyor 39
sana ne yaptılar böyle 17
sana ne anlattı 17
sana ne yaptı 35
sana ne söyledi 44
sana ne söylemiştim 18
sana ne demiştim 75
sana ne yapacağını söyleyeyim 16
sana ne yapacağımı söyleyeyim 33
ne olacaksa olsun 24
ne olacak 360
ne olacak ki 52
ne olacak şimdi 50
ne olacak peki 26
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
ne olacak 360
ne olacak ki 52
ne olacak şimdi 50
ne olacak peki 26
olacak 363
olacaksın 65
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36