Sanırsam translate Spanish
725 parallel translation
"Sanırsam Kameraya film koymayı unuttum".
"Creo que olvidé ponerle película a la cámara".
Üç hafta sanırsam.
3 semanas, creo.
Sanırsam grand dük askerlerinden birini burada düşürmüş.
Creo que el Gran Duque dejó a uno de sus soldados aquí.
Şu Bayan De Penable, sanırsam hoş bir bayan eğer ki satın aldığın elbiseden komisyon alması seni rahatsız etmiyorsa.
Y la Sra. Penable es agradable, pero no me gusta que se lleve una comisión por cada vestido que compras.
Sanırsam sizin için bir şeyler ayarlamamı istiyor.
Querrá que organice algo para Vd.
- Şu da sanırsam eşinin resmi.
- ¿ Es la foto de tu esposa?
Rose yeni bir hayata yeni bir sayfa açmak istediğini söylemişti sanırsam.
¿ Rose me dice que quieres vivir aquí?
Değişikliğin dozunu biraz kaçırdım sanırsam.
Pues me temo que esta tarde le he proporcionado un buen cambio.
O kadarı da fazla olurdu sanırsam.
No, eso sería pedir demasiado. Gracias.
Bunlar sanırsam Albert hakkında genel bir fikir verecektir.
Creo que esto le dará una idea aproximada de Albert.
Sanırım evin kızı ile anne babası arasında konuşacak şeyler vardır ve onları baş başa bırakmak da en iyisi olacak sanırsam.
Bueno, supongo que hay cosas entre una hija y sus padres... que es mejor dejárselas a ellos.
Bu yağmurda istasyondan buraya çamurlu bir yolculuk olmuştur sanırsam.
Supongo que habrá sido un viaje muy embarrado desde la estación con toda esa lluvia.
Aslında sanırsam -
Sinceramente yo creo que...
Aşağıda su ısıtıcınız vardı sanırsam.
Seguro que han puesto la tetera.
Sanırsam 6 sularında olmalı, çünkü Bay Tuerck Noel Kulübü ile beraber bankadaydı ve Bay Rafferty de dükkanındaydı.
Debió de ser sobre las 6 : 00 porque Mr. Tuerck... estaba todavía en el banco y Mr. Rafferty en su tienda.
Burada herkesi tanıyorsunuz sanırsam, Dr. Edwardes.
Creo que conoce ya a todo el mundo, Dr. Edwardes.
Bir saniye. Yargıç Turnerin bir önerisi var sanırsam.
Espere, mi colega la Juez Turner quiere sugerirle algo.
- Öyle sanırsam.
- Creo que si.
Evet, sanırsam öyle.
Sí, supongo que sí.
Rahatsızlığı aklen sanırsam.
Yo creo que está mentalmente enfermo.
Sanırsam bunu da kiralatmak istiyorsun.
Supongo que quieres que alquile esto también.
Sanırsam alt dudağı biraz daha belirgindi.
Creo que el labio inferior salía un poco más.
Sanırsam kapıda biri var.
Creo que hay alguien en la puerta.
Şimdi sanırsam bunun harika bir silah olduğunu haber geçeceksiniz.
Ahora supongo que enviarán un informe... diciendo que este cañón de Reeve es un arma maravillosa.
- Bu koltuklar için sanırsam. Bu ne için peki? O da, asılı olan perdeler için.
Bueno, supongo que esto es para las sillas ¿ y que te parece esto?
- Bir sürü, zengin ve gece kulübü var sanırsam?
- Oh, si - ¿ Buceo y clubes nocturnos, supongo?
Sanırsam sana ne dersem yapacaksın.
Creo que harás lo que te digo.
Dior'da sanırsam.
Dior, creo.
Sanırsam, siz buraya geldikten sonraki gün kendisine harikulade çiçekler getiren... beyefendiyle çıkacak.
Creo que podrá estar con el caballero que le compró aquellas preciosas flores... justo el día después de que usted estuviera aquí.
Bu söylememem gereken birşey sanırsam.
Eso es algo que no debería contar.
Ama sanırsam Bracco başkası tarafından bıçaklanmıştı, tahta bacakta ona şantaj yapıyordu.
Pero yo creo que Bracco fue apuñalado por... el hombre al que él y el de la pierna postiza trataban de chantajear.
Sanırsam bu sabah için yeteri kadar şarkı söyledim. Belki de programı bir espriyle kapatmalıyım.
Bien, creo que canté bastante por una mañana y podría cerrar con un chiste.
Sanırsam idealist kız arkadaşın benimle aynı fikirde değil.
Sospecho que su jovencita idealista no lo aprueba.
Sanırsam daha sonra ikimiz de aynı gemide olacağız.
Los dos nos quedaremos en el mismo sitio hasta el final, supongo.
Bagajım yok sanırsam, değil mi?
No tuvimos mucho tiempo. ¿ Verdad?
Sanırsam ne kadar kötü ruhlu bir çocuk olduğumdan bahsediyorsunuz.
Me imagino que le dirá que he sido un chico muy malo.
Sanırsam, daha ziyade büyük bir'ustalıkla', Medusa'yı bir aynada görmenizi sağladım.
He inventado un recurso bastante ingenioso... creo yo para hacer posible que puedan ver a la Medusa a través de un espejo.
- Sanırsam tekrar geliyor.
- Creo que se eleva de nuevo.
Sanırsam, bombacılarımız dümdüz devam ederse Ruslar teslim olacaktır.
Si nuestros bombarderos cruzan, los rusos se rendirán.
Sanırsam artık yapabiliriz.
Creo que ahora lo lograremos.
Sanırsam bu sonuncu kapı kapanışıydı.
Creo que ese último era la puerta cerrándose.
Bu fırsatı kaçırırsam başka bir şansım olmayabilir. Sanırım bunu denememin kimse için bir mahzuru olmaz, değil mi Julia?
Si dejo escapar esta oportunidad, nunca tendré otra, así que no creo que le importe a nadie que lo intente, ¿ no, Julia?
Gölgede kalırsam yeterince güvenli olur sanıyorum.
Creo que no correré ningún peligro si me quedo en la sombra.
Sanırım tüfeğe alışırsam biraz daha iyisini yapabilirim.
A ver si consigo hacerlo mejor a medida que lo vaya usando.
Evet, insan doğası sanırsam.
Sí, supongo que es la naturaleza humana.
Sanırım araştırsam iyi olacak.
Mejor que vaya a investigar.
Sanırım onunla karşı karşıya kalırsam seni de karşımda bulurum.
Supongo que si me meto con él, tendré que enfrentarme contigo también.
Sanırım bunu masraflar için alırsam daha mutlu olurum.
Creo que sería mucho más feliz si me hiciese cargo de ésto.
Sanırım avukatımı çağırsam daha iyi olacak.
Creo que será mejor que llame a mi abogado.
Sanırım kötü haberleri Simon'a ulaştırsam iyi olacak.
Simón debe saber la triste noticia.
Sanırsam geçen senenin Nisan'ıydı Tosa'dan ayrılmış Kyoto'ya taşınmıştım.
Abandoné mi puesto en la provincia de Tosa y vine a Kyoto.
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım buldum 30
sanırım anladım 39
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım buldum 30
sanırım anladım 39