Sanırım anladım translate Spanish
1,275 parallel translation
Sanırım anladım.
Ya entiendo.
Kunatsila. Sanırım anladım.
Creo que lo tengo.
Tamam, sanırım anladım.
Creo que lo tengo.
Sanırım anladım.
creo que entiendo.
Şimdi gidebilirsin, sanırım anladım.
Ahora salgan todos, creo que lo tengo controlado.
Sanırım anladım Ben seni gösterirken,... kimse benden dolayı seni göremedi
Supongo que me figuraba que si te señalaba a ti, entonces nadie miraría a través de mí.
Sanırım anladım ki birileriyle uyum içinde olduğunu görmek hoş bir şey.
Creo que me di cuenta que es lindo ver ojo-a-ojo a alguien.
Sanırım anladım.
Sí, creo que sí.
- Sanırım anladım.
- Lo imagino.
Adreslerin neden birbiriyle uyuşmadığını şimdi anladım, sanırım.
Creo que descubrí por que las direcciones no tienen sentido
Sanırım nereye varmak istediğini anladım.
Empiezo a entender lo que te propones.
Sanırım ikimiz de ilişkimizin uzun süredir yürümediğini, ikimizin de bir türlü bunu dile getirmediğini anladık.
Sabíamos que la relación no funcionaba desde hacía tiempo. Pero ninguno quería ser el que lo dijera.
Sanırım ne yapmak istediğimizi anladı. Ona yardım et.
Creo que capta la idea, dele una mano.
Ooran tuo calla! Sanırım kargo gemisinin mürettebatının öldürülme kısmını anladı fakat bizim yaptığımızı düşünüyor, efendim.
Parece que entendió la parte de la muerte de la tripulación del carguero, pero cree que lo hicimos nosotros, señor.
Ahtara noss rohnay. Sanırım bunu anladım.
Creo que entendí eso.
Sanırım biraz olsun anladım.
Parece que lo estoy consiguiendo.
Sanırım bir şekilde hepiniz düğünün olmayacağını anladınız.
Creo que es obvio que hoy no habrá boda.
Sanırım niye aradığını anladım.
Creo que tal vez sé de qué se trata.
- Sanırım ne yapmaya çalıştığınızı anladım.
- Creo que sé lo que está pasando aquí.
Bunca zamandır seni heceleyerek konuşan bir geri zekâlı sanıyordum, ama anladım ki sen lanet bir dahiymişsin.
Todo este tiempo pensé que eras un maldito idiota, que hablaba por tarjetas, pero ahora veo que eres un maldito genio.
Evet, anladım, ama sanırım o anlamaz.
Sí, entiendo pero no estoy seguro de que ella lo haga.
Sanırım anladığım şey artık onu korumama gerek yok.
Creo... que me he dado cuenta de que ella ya no necesita que la proteja. Ella ya es muy fuerte para eso.
Ne demek istediğimi anladın sanırım.
Creo que probó mi punto.
Amacını anladım sanırım.
Creo que comprendo su punto.
Sanırım neden durduğumuzu anladı.
Entiende por qué nos hemos detenido.
Sanırım yanlış anladı. Bilmiyorum.
Parece que se lo tomó mal, no sé.
Tamam, sanırım neden bahsettiğini anladım.
Mira, creo que ya se de lo que hablas.
Anladım sanırım.
- Se me acaba de ocurrir algo.
Evet sanırım işin aslını anladım. Anladım.
- Sí, creo que me llegó la onda.
Sanırım seni anladılar.
- Creo que han entendido.
Şunu anlamalısın. Ve sanırım anladın.
Tienes que entender, y pensé que lo habías hecho.
Guru, bana söylediklerin hakkında düşünüyordum ve sanırım neden ilişkimizden uzaklaştığını anladım.
Gurú, medité sobre lo que me dijiste y entiendo porque te alejaste de nuestra relación.
Sanırım politik olarak doğru silah diye bir şeyin olmadığını anladın.
Creo que ya deberias saber, que no existe, el arma politicamente correcta.
Sanırım ne demek istediğimi anladın.
Tu percibes lo que quiero decir.
Sanırım meseleyi anladık.
Creo que lo hemos pillado.
Sanırım seni ilk defa o anda anladım.
Supongo que fue la primera vez que te comprendí.
Sanırım konunun özünü anladık.
Creo que nos quedó la idea.
Sanırım o yanlış anladı.
Creo que lo entendió mal.
- Sanırım gayet iyi anladım.
- Pues yo le oigo perfectamente.
"Yardım edin" lafını anladınız sanırım.
Supongo que sí entienden "ayuda".
Anladınız sanırım.
¿ Ya sabes lo que quiero decir?
- Sonunda birbirimizi anladık sanırım.
Me alegra que nos entendamos
Sanırım hayatımda ilk kez kadın olmak nasıl bir his anladım. Gerçekten ateşli bir kadın olmanın.
Por primera vez entiendo cómo se sienten las mujeres bellas.
Sanırım neden nefret ettiğini anladım.
Pero ya sé por qué te disgusta tanto.
Anladım sanırım.
Entiendo. - Creo.
Sanırım... Nihayet nedenini anladım.
Creo... que finalmente entiendo por qué.
O yüzden burada ne döndüğünü anladım sanırım.
Así que creo que sé lo que sucede.
Sanırım az çok ne olduğunu anladın.
Bueno, estoy seguro que te puedes imaginar el resto.
Sanırım önümüzde nasıl bir fırsat olduğunu anladınız.
Creo que entienden qué clase de oportunidad tenemos frente a nosotros.
Oh, sanırım onları iyice anladım.
Creo que los entiendo bastante bien.
Sanırım, bilimadamları hükümet tarafından sorumlu tutlacaklarını anladılar.
Los científicos pensaron que el gobierno los haría responsables.
anladım 3457
anladim 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
anladim 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
sanırım 5390
sanirim 35
sanırım öldü 20
sanırım oldu 18
sanırım olur 20
sanırım ben 59
sanırım bu 88
sanırım öyle 707
sanırım buldum 30
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35
sanırım öyle 707
sanırım buldum 30
sanırım o 59
sanırım evet 122
sanırım öyle oldu 17
sanırım bu kadar 32
sanırım hayır 76
sanırım yok 57
sanırım anlıyorum 35