Sen de gördün mü translate Spanish
367 parallel translation
Acaba sen de gördün mü- -
¿ Te, um, visto una, eh...
Sen de gördün mü?
- ¿ Viste eso? - ¿ El qué?
- Sen de gördün mü, Ellen?
¿ Tú lo viste, Ellen?
Sen de gördün mü? Bu akşam herkes isyan etti.
Pero ya has visto, esta noche han comenzado a espabilarse.
Hunkle, benim gördüğümü sen de gördün mü?
¿ ha visto lo mismo que he visto yo?
Aşağıya nasıl uçtuğunu sen de gördün mü?
¿ Ha visto cómo ha salido disparado de la carretera?
Sen de gördün mü, Minnie?
Minnie, ¿ has visto eso?
Sen de gördün mü?
¿ Viste eso?
Bunu sen de gördün mü?
¿ Lo vieron?
Sen de gördün mü? Gerçekten üzgün.
¿ se han fijado en lo trastornado que parece?
Şuna baksana. - Sen de gördün mü?
- ¿ Lo has visto?
Sen de gördün mü?
¿ Ves lo que yo veo?
Hey, köpekcik, o şeyi sen de gördün mü?
Hey, perro. ¿ Viste eso?
- Sen de gördün mü?
- ¿ Viste eso?
- Sen de gördün mü onu?
- ¿ Tu tambien lo ves?
- Sen de gördün mü?
- ¿ Lo has visto?
Sen de gördün mü?
Entré y dije : "El Waldorf-Astoria. La decoración". ¿ La has visto?
Şunu sen de gördün mü?
¿ Viste eso?
Aman Tanrım. Onu sen de gördün mü?
Por Dios. ¿ Viste eso?
Sen dans ederken insanların yüzünün aldığı hali gördün mü hiç?
¿ Has visto los rostros de la gente cuando bailas?
- Sen de gördün mü? - Hayır.
¿ Y tu también lo viste?
Gördün mü? Sen de rol yapıyorsun.
Pero si tú también sabes actuar.
Ben de sana soracaktım, sen bu arkadaşının madenini kendi gözlerinle gördün mü?
Quería preguntarte... hablas como si hubieras visto esa mina con tus propios ojos.
Sen daha önce, o büyüklükte bir inci gördün mü?
¿ Has visto una perla tan grande, de agua dulce o salada?
Bu şeyi sen de gördün mü Jane?
¿ Tú también lo has visto, Jane?
- İyi de sen gördün mü?
Noventa por tres, doscientos setenta de mil.
Mandrake, sen hiç bir Koministi su içerken gördün mü?
Mandrake, ¿ ha visto alguna veZ a algún Rojo beber un vaso de agua?
Sen onun hiç havai fişek yaptığını gördün mü?
¿ Petardos de los gordos, en plena noche?
Sen de onu gördün mü?
¿ Tú también la viste?
Gördün mü? Sen de onunla yatmışsın.
Ya lo ves, te has acostado con ella, como todos.
Sen daha önce hiç gece kıyafetinde bir otel faresi gördün mü?
¿ Has visto a alguien con un vestido de noche?
- Evet. Sen hiç beş para etmez hayatın boyunca bu kadar güzel ve kibar hatunu bir arada gördün mü, acaba?
¿ Habías visto alguna vez unas damas de honor tan hermosas en tu vida?
Sen bugüne kadar hiçbir kadının senden para isterken tereddüt geçirdiğini gördün mü?
¿ Has conocido alguna mujer que muestre reparo a la hora de pedirte dinero?
Ralph, sen hiç... o heykelciğin altındaki yazıyı gördün mü?
Ralph, ¿ habías... visto esta inscripción en la base de la estatuilla?
Ama sen hiç geri dönüp bir şey yapan birini gördün mü?
¿ Regresó alguno de ellos?
Sen Veronika'nın kollarının altına bir şey aldığını gördün mü?
¿ Has visto alguna vez a Veronika meter algo debajo de los brazos?
Sen hayatında, hiç kaybedilmeyen bir kumarhane gördün mü?
¿ Estuviste en un lugar de juego donde no pudieras perder?
– Gördün mü? – Bir gün sen de yanılırsın. O günü dört gözle bekliyorum.
– Algún día te equivocarás y espero verlo.
Hiç şişko bir yarış atı gördün mü sen?
¿ tu ves a un caballo de carrera gordo, mama?
Gördün mü, sen de onlar gibi düşünüyorsun.
Ves cómo tú también piensas como ellos.
Güzel bir resim. Hiç boğa güreşi görmedim, sen gördün mü?
Esto tiene un hermoso colorido Nunca he visto una corrida de toros, ¿ Y Ud.?
Gördün mü... Ben seni onu sevmen için ikna edemem... Sen de beni ikna edemezsin.
Ves... no puedo convencerte de amarlo... y tú no me puedes convencer a mí.
- Sen hiç bu depoya bir şeyler indirilirken gördün mü?
- ¿ Ha visto a alguien... descargar cosas en alguno de estos almacenes?
Sen hiç parkta oturan Rusların fotoğrafını gördün mü? Hepsinin gözleri kısık kısık.
Si alguna vez ves una foto de los Rusos en un parque, verás que todos ellos tienen los ojos pequeños.
Dinle sen hiç Lenin'i Kazak şapkasıyla gördün mü?
¿ Nunca viste una foto de Lenin con un sombrero de cosaco?
Ben Hollandalıyım. Sen Lahey'de pis sokak gördün mü?
Soy holandesa. ¿ Has visto alguna calle sucia en La Haya?
Sen hiç öyle bir profesör gördün mü?
¿ Cuándo fue la última vez que pudiste decir eso de algún profesor?
Sen de pasaportumu gördün mü? Hani o fotoğraflı olan.
¿ Has visto mi pasaporte, el de la foto?
Sen savaş kahramanısın. Gördün mü?
Eres un héroe de guerra. ¿ Ves?
Sam, sen de gördün mü?
Creo que tendremos que aislar... Sam, ¿ Has visto?
Açık hava sinemasında Aşk Hikayesi oynuyor! Ne ağlamıştım o filmde. Sen gördün mü?
"Historias de Amor Manejando" Mi ojos lloraban. ¿ La viste?
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de kimsin 767
sen değilsin 122
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de öylesin 72
sen de beni seviyorsun 19
sen de ister misin 105
sen deli misin 200
sen de kimsin 767
sen değilsin 122