Sende var mı translate Spanish
1,814 parallel translation
- Numarası sende var mı?
- ¿ Tienes su número?
- Sende var mı?
- ¿ Y tú lo tienes?
- Adresi sende var mı?
¿ Tienes la dirección?
Sende var mı?
¿ Para qué las necesitas?
- Leviticus mu okuyorsun. - Sende var mı?
- Dale, he leído el Levítico.
- Sende var mı? - Hayır.
- ¿ Tú tienes uno?
Peki, kuaförün numarası sende var mı?
Sí, ¿ tienes su número?
- Hayır, sende var mı?
- No, ¿ tú sí? - No, ¿ tú sí?
Sende var mı?
¿ Tienes?
Sende var mı?
¿ Tú lo tienes?
- Sende var mı ufaklık?
- ¿ Tú tienes algún mocoso?
Sende gizli saklı bir şey var mı?
¿ Algún esqueleto en el armario?
Ne var biliyor musun? Canımın istediğini yaparım ve sende hiçbirşey yapamazsın!
¡ Puedo hacer lo que quiera y no puedes evitarlo!
- Biraz açıl. Bakalım sende neler var?
- Avanza más, veamos si eres bueno.
Evet, kızım, sende gerçekten iyi kol var.
¡ Tienes buen brazo, muchacha!
Pekala, bakalım sende neler var.
Veamos qué tan buena eres.
Peki, sende neler var, küçük hanım?
no vallan a llegar muy tarde.
Leslie, Michael Adams'ın telefonu var mı sende?
Leslie, ¿ tienes el número de Michael Adams?
Pekâlâ, eşarp ve ayakkabılar sende kalabilir ama kırmızı elbiseye ihtiyacım var.
Puedes quedarte con la bufanda y los zapatos, pero tengo que darte este a cambio del rojo.
Sende onu ters çevireceğimiz bir şey var mı?
¿ Tienes algo que podamos usar para darle la vuelta?
Sende az da olsa kıskandığım bir şeyler var.
Hay algo casi para envidiar en ti.
Ve sanırım sende bundan daha fazlası var, Kimberly.
Tú puedes hacerlo mejor. Kimberly.
Sende Neosporin var mı?
¿ Tienes Neospirina?
Peki sende benim ihtiyacım olan bir şey var mı?
El asunto es ¿ tienes algo que yo necesite?
- Sende direk telefonu var mı?
¿ Tienes su número?
Sende adresi var mı?
¿ Tienes su dirección?
sende hiç şifalı bitkiler gibi birşeyin var mı?
¿ Tiene algún libro sobre hierbas de jardín?
Öyleyse sende Huntingtons mı var? - Hayır.
- ¿ Tienes Huntington?
Murdoch, sen çok iyi bir polissin ve sende daha önce kimsede rastlamadığım bir akıl var.
Pero confíe en mí...
- Sende şey var mı...
- ¿ Tienes un- -?
Chris, sende bir şeyler var mı?
Chris, ¿ quieres compartir algo?
Sende bana yetecek çük var mı?
¿ tienes un garrote para mi chocho?
Numaram hala var mı sende?
¿ Aun tienes mi número?
Sende Jason'ın ya da Bonnie'nin fotoğrafı var mı?
¿ Tienes una foto de Jason o Bonnie?
Sende Lindsey'le bir gelişme var mı?
¿ Qué pasa contigo y con Lindsey?
Ben hastayım. Sende uyku bozukluğu var Jeff.
- Se llama parasomnia, Jeff.
Kız arkadaşımın resmi var mı sende?
¿ Tienes la foto de mi novia
Hey, Kirli! Sende, eşek çükü var mı?
Eh, Dirty, pásame la manguera.
Sende Valium var mı?
- ¿ Tienes Valium?
Sende bana lazım olan bir şey var.
Tienes algo que necesito.
Sende ikili var mı?
¿ Tienes algún dos?
Üzerinde fotoğraflarımızın olduğu sahte pasaportların sende ne işi var?
¿ Por qué tienes pasaportes con nuestras fotos en ellos?
Mahalleli çocukların ifadeleri sende hala var mı?
¿ Esas entrevistas con los chicos del vecindario.. ... aun las tienes?
Sende bir şeyler var mı?
Tienes algo?
Septikle ilgilenen o adamın numarası var mı sende?
¿ Tienes el número del tipo de la fosa séptica?
- Sende adresi var mı?
- ¿ Tienes su dirección?
Şu gece görüş dürbünlerinden var mı sende?
¿ Tienes esas gafas de visión nocturna?
Numarası var mı sende?
¿ Conservaste su número?
Sende kız var mı?
- Está bien. - ¿ Tienes una Reina?
Sende telefon numarası var mı?
¿ Tienes su número?
Sende benzin var mı bari?
¿ Quiere esto uno tiene gas?