Senin için buradayım translate Spanish
453 parallel translation
"Senin için buradayım, düşlerindeki kadın, benim işte" dedi.
Acarició mi mano. Y dijo : "Estoy aquí para ti". "Yo soy la mujer de tus sueños"
Yoldaş Nazor, Senin için buradayım.
Camarada Nazor, he venido por ti.
Ben, babam ve senin için buradayım, anne.
Yo estoy aquí por ti, mamá. Tú y papá.
Senin için buradayım.
Hablemos.
Endişelenme, ben senin için buradayım.
Resiste. No te preocupes, Estoy aqui contigo.
Senin için buradayım.
Estoy aquí para ayudarte.
Senin için buradayım.
Estoy aquí por usted.
Senin için buradayım, Max.
Estoy aquí para ayudarte, Max.
Senin için buradayım.
Estoy para lo que quieras.
Tatlım, buradayım, senin için buradayım.
Cariño, estoy aquí por tí.
Senin için buradayım.
Todo saldrá bien.
Yanlış ne olursa olsun, senin için buradayım.
Sea lo que sea, aquí me tienes.
Senin için buradayım.
Lo odio.
Senin için buradayım. Dinliyorum.
He venido porque me caes bien.
Böylece şimdi senin için buradayım.
Ahora estoy aquí para ti.
Ben senin için buradayım.
Estoy aquí por ti.
Francesca, terk edilme korkusu yaşıyorsun ama bana güven, senin için buradayım.
Francesca... tienes miedo al abandono, pero estoy aquí para ayudarte.
Senin için buradayım, Anneciğim.
Estoy aquí por ti, Mamá.
Hadi, açıl bana. Senin için buradayım.
Lleva el prestigio al supermercado y veremos cuantos huevos puedes traer a casa.
Ben senin için buradayım.
Estoy haciendo todo por ti.
- Senin için buradayım.
Estoy aquí para ti. Siempre.
Sveta, Senin için buradayım.
Svetlana, vine por ti.
Senin için buradayım.
Aquí estoy.
Ross'a dönmek istiyorsan, senin için buradayım. Gerçekten mi.
Mira, si quieres dejar a Ross, estoy aqui por ti.
Ben buraya senatör falan dinlemeye gelmedim. Ben senin için buradayım.
No vine por ninguna senadora, es por ti que vengo.
- Senin için buradayım.
- ¿ Y qué haces aquí? ¿ Tienes un caso hoy a las 8 P.M.?
senin için buradayım, başka biri için değil.
Estoy aquí por ti, no un extraño.
Buradayım çünkü ben istedim Hoffner'i ele geçirmeni engelledim ve senin de tek yapabileceğin hayal kırıklığını bastırmak için sıradan bir cinayet işlemek.
Vine aquí porque quería, para evitar que raptara a Hoffner. Y lo único que se le ocurre es un asesinato corriente... para liberarse de su frustración.
Senin de değil, zaten ben onun için buradayım.
Y tú también. Por eso he venido.
Evet, Cooper, buradayım ve senin cenazen için de hala burada olacağım!
Sí, estoy aquí y voy a seguir hasta ir a tu funeral!
Paul, bunun senin için neden zor olduğunu anlıyorum. Burada Ernst Queller'i yargılamak için değil, Ernst Liden denen adamın... bize yardım edip edemeyeceğine karar vermek için buradayız.
Paul, entiendo por qué esto es tan difícil para ti, pero no estamos aquí para juzgar a Ernest Queller, estamos aquí para decidir si Ernest Linden puede ayudarnos.
Unutma pislik, senin çıkarın için buradayım.
Recuerda, escoria, ¡ estoy aquí en tu beneficio!
Buradayım! ( i Senin için bir sürprizim var!
Afuera, tengo una sorpresa para ti.
Ben yatırımcılarımı korumak için buradayım, senin değerli kariyerin için değil.
¡ Estoy aquí para proteger a mis inversores y no a su preciosa carrera!
Ben senin doktorunum. Sana yardım etmek için buradayım.
Soy tu doctor estoy aquí para ayudarte.
Biliyorum çok hızlı gelişti, ama ben yalnızca senin yükünü hafifletmek için buradayım.
Ya sé que te parecerá un poco imprevisto, pero sólo estoy aquí para aliviarte un poco la tarea.
Olaylar hızla gelişiyor, Fakat ben senin yükünü azaltmak için buradayım.
Ya sé que te parecerá un poco imprevisto, pero sólo estoy aquí para aliviarte un poco la tarea.
- Ben senin için her zaman buradayım.
- Yo siempre he estado ahí para ti.
Senin kelimelerini ödünç almak için buradayım.
Estoy harto de repetir tus baladas.
Ben senin arzularını tatmin etmek için buradayım.
Estoy aquí para satisfacer tus deseos.
senin güvenliğin için buradayım - tanrı bu adamı korusun!
- ¡ Dios bendiga a ese hombre!
Bu olayı çözmek için buradayım, tıpkı senin gibi.
Estoy aquí como tú, para solucionar esto.
Senin yerine geçmek için buradayım.
Estoy aquí para tomar tu lugar.
Sadece senin güvende olman için buradayım.
Estoy aquí por su seguridad.
Hayır, o yüzden buradayım. Senin için söyledikleri.
¿ Otra vez te molesta ese idiota?
Ben sadece senin uğruna buradayım, senin için...
Estoy aquí sólo por ti.
Kendime soruyorum, telafi etmek için ne yapabilirim, bu bileti senin için aldım, buradayım...
Luego me pregunté qué podría hacer para recompensarte. Entonces compré este pasaje y voilá, aquí estoy...
Senin yardıma ihtiyacın var ve ben, bunu sana sağlamak için buradayım.
Necesitas ayuda, y estoy aquí para brindártela.
"Buradayım, anne senin için şarkı söylüyorum."
"Aquí estoy madre, creciendo para ti".
Ben 10 milyon için buradayım, senin adamların da kendi işlerini yapsınlar.
Tus muchachos quieren los 10 millones, ¿ no?
Sen ve senin gibi piçler sinirlerimi bozuyorsunuz.. Sen ve senin gibi piçlere derslerini vermek için buradayım... Anlıyor musun beni ha!
Escúchame, como accionista de la compañía telefónica tengo un interés extra, y no quiero que un lumpen... proletario insatisfecho perjudique mis inversiones.
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22