Senin için mi translate Spanish
7,403 parallel translation
- Senin için mi geldi?
¿ Ha venido por ti?
Bu senin için büyük bir oyun, değil mi?
Esto todo es un gran juego para ti, ¿ verdad?
Sıradan bir ölüm senin için yeterince heyecan verici değil mi?
¿ Una muerte común no es suficientemente excitante para ti?
- Will, sahne için balkonu senin yapabileceğini söyledim.
Y Will, le dije que tú harías el escenario del balcón para mi escena.
Senin için bu kadar önemli mi bu?
En verdad es importante para ti, ¿ no?
Onu senin faydan için çağırdığımı hiç düşünmedin mi?
¿ Alguna vez se te ocurrió que la pude haber invitado a que se nos uniera por beneficio tuyo?
Hata yapmayacaksın. Dinle, korktuğunu biliyorum ama dediğim gibi o senin kızın olsaydı, korkunu bir kenara bırakıp onu korumak için her şeyi yapardın, değil mi? Tamam mı?
No va a meter la pata.
Jennifer'ı bulmak için birkaç arkadaşımdan yardım alıyorum. Senin departmanın da onu arıyor, değil mi?
Uso a algunos de mis amigos para buscar a Jennifer tal como tú también usas a tu departamento...
Senin için de endişe verici değil mi?
¿ No son demasiado desconcertantes para ti?
Beni tanımıyorsun ve sözümü dinlemek için hiçbir sebebin yok ama senin yerinde olsaydım ne olursa olsun, sordukları şeyler hakkında kuvvetli bir şekilde düşünürdüm.
Ahora, no me conoces y no tienes por que aceptar mi consejo... pero si yo fuera tú... creo que harias bien en hacer lo que ellos te piden.
Sen benim kız kardeşimsin ve şu anda senin için özel olan bu anı riske atmak istemiyorum.
Pero por ahora, eres mi hermana, y no quiero arriesgarme a estropear un momento especial para ti.
Senin için ortaya çıkmasına da şaşırmamıştım.
Y cuando se te apareció a ti, digamos que confirmó mi teoría.
Yardımımı kabul etmenin senin için zor olduğunu anlıyorum Carla ve benim geçmişte yaşadıklarıma dayanarak.
Entiendo que pueda ser difícil para ti aceptar mi ayuda, dado el pasado que Carla y yo compartimos.
- Senin için çalışıyor, değil mi?
Trabaja para ti, ¿ verdad?
İşleri senin için kolaylaştırmak adına, istediğim o nesneyi bulduğunda üç defa adımı söyle, ben de geleyim.
Y para facilitarte esto, cuando encuentres el objeto que deseo di mi nombre tres veces y apareceré ante ti.
Amcamın uyuşturucu suçlarının düşmesine yardım ettin ben de senin için dosyaları çaldım.
Tú ayudas a mi tío con los cargos de drogas y un trabajo, y yo te robo los archivos.
30 mega tonluk bir füzeyi durdurmak senin için etkileyici bir şey değil mi?
¿ Detener un misíl de 30 megatones no es suficientemente impresionante para ti?
- Senin için doğru kişi mi olurdum?
¿ Entonces sería el adecuado para ti?
Eğer ben de senin tarafından büyülenmeseydim sanırım şu sıralarda ikinci Pulitzer'im için çalışıyor olurdum.
Si no me hubieses hechizado, creo que a estas alturas estaría trabajando en mi segundo Pulitzer.
Senin için öenmli olan tek şey para, değil mi?
Siempre se trata de dinero contigo, ¿ no?
Senin görüşlerin benim için yeterli.
Tu opinión es suficiente para mi.
Eğer onu teslim edersen... eğer O'nu, öldürmesi için Babama verirsen... senin ve benim, asla ve hiçbir şekilde... bir araya gelmemiz mümkün olamaz.
Si lo entregas si se lo das a mi padre para que lo mate tú y yo jamás, nunca, tendremos esperanza alguna de volver a estar juntos.
Eli, açıkça bu mesele senin için önemli çünkü sen buradasın ama benim hayatım için,
Eli, obviamente, esto es importante para ti porque estás aquí, pero por mi vida
Benim e-mailimi elinde tutmanın da senin için hiçbir mantığı yok ama görüyorsun.
No tiene sentido para ti retener mi email, pero aquí estamos.
Sen benim en iyi arkadaşımsın ama senin için cidden endişeleniyorum.
Eres mi mejor amigo en el mundo, y estoy muy preocupado por ti.
Sohbet için teşekkürler. Çok daha iyi hissediyorum. Tran, bunların hepsi senin mi?
Me siento mejor. ¿ Son todas tuyas, Tran?
Ayrıca, babamı tanımamış olmam, senin için anlamsız mı?
¿ Y no conocer a mi padre es un sin sentido para ti?
Senin için en iyi arkadaşım der miyim bilmem çünkü Monty var.
No sé si eres mi mejor amigo, porque tengo a Monty.
- Bu kız senin için özel biri mi?
¿ Esta niña es especial para ti?
Senin için gelmiyor olabilir, ama benim için, üniversiteye tekrar dönmek gibi birşey bu.
Tal vez no para ti... pero si para mi, es como volver a la universidad.
Patronumla çoktan konuştum, eğer senin için de sorun yoksa...
Ya lo aclaré con mi jefe, así que si esta bien con vos...
Meclisim bizi kimsenin bulamaması için oldukça çaba harcıyor. Ama şu an burada olmadıklarına göre benim evim senin evin.
Mi aquelarre se esfuerza al máximo para asegurarse de que nadie nos descubra, pero ya que no están aquí para ser unos fenómenos paranoicos, mi casa es su casa.
Bana ihanet ettin, bana düşmanmışım gibi davrandın, ama yine de bu gece bir tek senin için endişelendim.
Me traicionaste, me llamaste enemigos de aquellos a los que quieres, y aún así cuando hubo peligro esta noche, mi preocupación fue hacia ti.
Tamam ilgileniyoruz, senin ve bebeğin için elimizden geleni yapacağız.
- Mi bebé. Vamos a cuidar de ti. Vamos a cuidarlos a ti y a tu bebé.
Verdiğim hizmet oğlum içindi, senin için değil.
Mi servicio era con mi hijo no con usted.
Bu kadar büyük şehir macerası yeterli mi senin için?
¿ Esa gran ciudad es suficiente para ti?
Senin için biraz... erken değil mi?
No eres un poco... ¿ Joven?
Senin yerine ona vermemizi - O başka bir Sara için... düşündüğünüz Sara değil. - mi istiyorsun?
¿ Quieres que se la demos por ti?
Senin için, sevgilim.
Por ti, mi amor.
O benim en iyi arkadaşım. Ama senin için anlamı farklı değil mi?
Es mi mejor amiga, pero para ti, es algo más,
Senin için bu kadar değerli mi?
¿ Ella significa tanto para ti?
Senin için önemli mi bilmiyorum ama bugün berbat bir gün.
Bueno, en caso que te preguntes lo de hoy realmente apesta.
Senin için biraz serin değil mi?
¿ No hace demasiado frio para ti?
Yaklaşan büyük özgürlük senin için yeterli değil mi?
El gran escape no pudo llegar lo suficientemente pronto para ti, ¿ verdad?
Yani cidden bunu senin için hecelemem mi lazım?
¿ Realmente tengo que deletreárselo?
- Senin için dalgadan başka bir şey değilim değil mi
Para ti soy sólo un ridículo, ¿ no?
Tarifeden tarifeye geçip duruyorsun ve bu senin için işe yaramıyor, değil mi?
Haz estado saltando de un plan a otro y eso no funciona para ti, ¿ verdad?
Sen de mezun olacağın zaman senin için yapılacak bir görev yokmuş gibi hissettin mi hiç?
Cuando estaban por graduarse ¿ sintieron que no estaban destinados para ninguna posición?
Eğitimini biraz hızlandırsam senin için sakıncası olmaz değil mi?
No te molesta que acelere tu entrenamiento, ¿ verdad?
- Bebek doğduktan sonra senin için hiçbir anlamım kalmayacak değil mi?
Así que aparte del bebé... soy insignificante para usted, ¿ verdad?
Hiçbir zaman Mi Young'a karın gibi davranmadığın için senin karın olduğunu unutmuşum.
Nunca la has tratado como tu esposa... así que tiendo a olvidar que lo es.
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için söylemesi kolay 73
senin için ne yapabiliriz 16
senin için bir şeyim var 48
senin için çok endişelendim 24
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
senin için ne yapabiliriz 16
senin için bir şeyim var 48
senin için çok endişelendim 24
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105