English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yirmi beş

Yirmi beş translate Spanish

840 parallel translation
Dört kere altı, yirmi beş.
Cuatro por seis son- - 25.
Bizim çeteye katılmak istiyorsan yirmi beş sent getirmen lazım.
Si quieres unirte a esta pandilla, tienes que pagar 25 centavos.
Yirmi beş mi?
25 centavos?
Nereden bulacağım yirmi beş senti?
De dónde voy a sacar 25 centavos?
Bana yirmi beş papel verecek.
Me pagará veinticinco dólares.
Eğer istersen senin için yirmi beş senti aşırabilirim.
Miren, si quieren, puedo robar esos 25 centavos para ustedes.
Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.
Un minuto y cuarto pasadas las cuatro y media.
Yirmi beş yaşında, 1.80 boyunda...
Veinticinco años de edad, 1,80 m de altura...
- Yirmi beş etti.
- Esto hace 25.
- Yirmi beş kadın!
- ¡ Venticinco mujeres!
- Yirmi beş frank
25 francos. - Diez.
Beş rupee ödül ve yirmi beş rupeede benden.
Y aquí tienes el dinero. 5 del aceitero y 25 de mi parte.
Yirmi beş dolar.
Veinticinco dólares.
Görevinin ne olduğunu hatırlayan bir öğretmen için tezahürat yapmanıza gerek yok ki ona her ay fahiş bir ücret ödüyorum yani yirmi beş pound.
No hay razón para hacer una demostración para que la maestra se dé cuenta de su deber por el cual le pago un salario mensual exorbitante de 25 libras.
Yirmi beş, yirmi altı, kim bilir?
Veinticinco, veintiseis, ¿ no crees?
Yalnızlık çekmek için yirmi beş oda.
Tengo 25 cuartos para estar solo.
İki defa yirmi beş...
¡ Dos veces 25!
Evet, yirmi beş yaşında olmasına rağmen, sakin erkeksi, aynı bir baba gibi.
Sí, el tiene tan solo 25 años, pero es muy tranquilo y apacible, y mascuilino... casi como un padre.
Onu senden yirmi beş yıl önce gördüm.
Lo vi nacer y crecer 25 años antes que tú.
Yüz yirmi beş, oyun.
Ciento veinticinco, partida.
Yüz yirmi beş, oyun.
125, partida.
Yirmi beş saat Eddie.
25 horas.
Yirmi beş saattir aralıksız oynuyorsun.
Llevas jugando 25 horas seguidas.
Yüz yirmi beş.
125.
Yirmi beş yıldır üzerinde oturuyorum.
Hace 25 años que la tengo.
- Yirmi beş.
- Veinticinco.
Motoru yirmi beş beygir.
Veintiséis caballos de potencia.
Yüz yirmi beş senedir burada.
Ha estado aquí 125 años.
Yirmi beş mi?
¿ Veinticinco?
- Yirmi beş...
Veinticinco.
Törensel yuları, ziyneti, işlemesi, kumaşı ve şadırvanı olan otuz beş fil dört bin beyaz aygır ve yirmi beş kaplan,
- Oh, 35 elefantes con bridas ceremoniales, capturas, brocados y pabellones. - Cuatro mil sementales blancos y 25 tigres.
- Yirmi beş!
25.
Yirmi, yirmi beş yıl önce ben de hevesliydim.
Hace veinte, veinticinco años, estaba metido en esto.
Yirmi beş bin, artı buradaki 12 bin.
Veinticinco mil, más $ 12000 aquí.
Yirmi beş yıl.
Veinticinco años.
yirmi tane bizim için beş senin için, Blackie.
25. 20 nuestros y 5 tuyos. ¿ De acuerdo?
Beş, on, onbeş, yirmi, yirmibeş.
5, 10, 15, 20, 25.
Beş, on, onbeş, yirmi, yirmibeş, otuz, otuzbeş. Hazır mısın?
5, 10, 15, 20, 25, 30, 35. ¿ Listo?
Bir, iki, üç, dört, beş yirmi, kırk, altmış, seksen.
100, 200, 300, 400, 500 20, 40, 60, 80.
Yirmi bes bin.
7.620.
Yirmi bes bin.
7. 620.
Beş, on, yirmi
Cinco. Diez. Veinte.
- Yirmi-beş.
- 25.
Annenle evlendiğimde yirmi beş yaşındaydım.
- Podría fundar una familia. - ¿ A los 19?
Yirmi beş.
Veinticinco.
Yirmi tanesi kuzeye, on beş tanesi güneye gidiyor!
20 por el norte, 13 por el sur.
Yirmi. - On beş.
- 15, Excelencia.
Beş, on, bazen yirmi, fazla değiller, döneceklerdir.
De cinco, diez, a veces veinte, pero nunca más. Volverán.
İki subay, beş astsubay ve yirmi asker. Sarhoşsun.
2 oficiales, cinco suboficiales, y 20 más.
Beş, on, on beş, yirmi.
Cinco, diez, 1 5, y 20.
Eldeki beş kuş uçan yirmi kuştan değerlidir.
"Más vale cinco pavos en mano que 20 volando".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]