Yirmi iki translate Spanish
455 parallel translation
Yargılanacak olan kasaba değil Will kasıtlı cinayetten suçlu olduklarını kanıtlayacağım yirmi iki kasabalı.
Fulano de Tal no irá al juicio, Will. Pero sí 22 ciudadanos de Strand a quienes les puedo probar su culpa de asesinato en primer grado.
Yirmi iki bin.
6. 706.
- Yirmi iki.
- 22 años.
Gerçekten yirmi iki yaşında mısın?
¿ De verdad? ¿ Tienes veintidós?
Senin sıra numaran 22. Yirmi iki.
- Tiene el número 22.
- Yirmi iki.
- Veintidòs.
Ben bu Ekim'de yedi bin üç yüz yirmi iki olacağım.
Voy a cumplir siete mil trescientos veintidós años este Octubre.
- Yirmi iki... - Yirmi iki! - Yirmi üç...
Veintidós, veintitrés, veinticuatro veinticuatro. ¿ Veinticuatro?
Yirmi iki yaşında seni kimse değiştiremedi yalnızca ben değiştirebildim.
No, no podías cambiar. Veintidós años no te han podido cambiar.
Hangi rahip inanır buna? Yirmi iki yaşını geçmış olan her kadın senin yanında can çekişir.
Cualquier mujer después de 22 años a tu lado es lógico que se muera.
Çünkü yirmi iki yıl sana sana hizmet ettim.
He dirigido la fábrica de Forcella, la pastelería...
Yirmi veya yirmi iki yaşında olmasından sana ne? - Sana ne?
¿ Y a ti qué te importa si tiene 20 ó 22 años?
Bu kadar. Ne zannettin? Yirmi iki yıl sonra, öylece kalkıp gideceğimi mi?
¿ Después de 22 años iba a quedarme con una mano delante y otra detrás?
Ama ben bir yemin ettim diye yirmi iki yıldır dileniyorum.
- No jures. Por haber hecho un juramento estoy pidiendo una limosna de 22 años.
- Yirmi iki! - Yirmi üç!
22, 23...
- Yirmi iki.
- Sí, veintidós.
- Yirmi iki.
- Veintidós.
... yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş.
22, 23, 24, 25.
Yirmi iki yaşındayım.
Tengo 22.
Yirmi iki mi?
¿ Veintidós?
Yirmi iki.
Veintidós.
Yirmi beş, yirmi dört... yirmi üç, yirmi iki...
Veinticinco, veinticuatro... veintitrés, veintidós...
On altı artı altı... Yirmi iki.
16 y 6 suman 22.
Yirmi iki kapalı.
Veintidós, apagado.
- Yirmi iki.
- El 22.
On beş, yirmi, yirmi iki otuz iki, haydi...
... quince, veinte, veintidos, treinta y dos, vamos...
Bunlardan altmış beş tanesi tamir edilmekte... yüz yirmi iki tanesi de montaj aşamasında.
En servicio, más o menos 65 de ellos están siendo reparados, y están montando otros 122.
Yirmi iki.
Veinte y dos.
Yirmi iki uzay korsanlığı,
De 22 delitos de piratería.
Yirmi iki sayıyorum ama bunu milli marşla da içmiş olabilirim.
Vamos a ver... l obtener 22, pero éste podría ser el himno nacional.
Yirmi iki ve yirmi üç On sekize inin.
Veintidós y veintitrés en posición 18.
Yerkürenin çevresinde yirmi iki tam yörünge turu yaptı.
Veintidós órbitas completas alrededor de la Tierra.
Bir, iki, üç, dört, beş yirmi, kırk, altmış, seksen.
100, 200, 300, 400, 500 20, 40, 60, 80.
Bir, iki, üç, yirmi, kırk, altmış.
100, 200, 300, 20, 40, 60. Tenga.
Altı bin ölü, yirmi bin yaralı ve iki yıl süren savaş.
600.000 hombres asesinados 200.000 heridos... y dos años de guerra.
Bay White'ın iki gazete, yirmi gazete hatta yüz gazetesi olması umurumda değil.
No me importa si el Sr. White compra y dirige dos periódicos, veinte o cien.
- Hayır, yirmi iki yaşındayım.
No. Tengo veintidós.
İki subay, beş astsubay ve yirmi asker. Sarhoşsun.
2 oficiales, cinco suboficiales, y 20 más.
İki defa yirmi beş...
¡ Dos veces 25!
Nerede iki veya üç veya yirmi veya otuz veya iki yüz veya üç yüz kişi fısıldayarak yorum yapmak için toplanırsa karşısındakini bir şey halinde yargılamak için... Bir ne?
Cuando dos o tres, 20 ó 30, 200 ó 300 se reúnen para murmurar para juzgar a... ¿ Quién?
Sekiz daha eklersen yirmi dört, sekiz daha otuz iki.
y ocho 24 y ocho 32.
Yirmi beş yıl önce, Napoli'de, iki kez yargılandığımda henüz ilk ayinimi kutlamıştım.
En Nápoles, hace 25 años, Había celebrado hace poco tiempo mi primera Misa, Cuando tuve dos casos.
Yirmi dört gül ve iki zambak.
No entiendo por qué veinticuatro rosas y dos lirios.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Uno, dos tres, cuatro, cinco seis siete, ocho, nueve diez once, doce trece, catorce quince, dieciséis diecisiete, dieciocho diecinueve, ¡ veinte!
Yirmi üzerinden iki.
Dos sobre veinte...
Yirmi asker, iki astsubay.
Veinte soldados, dos no comisionados.
Yirmi, on dokuz, on sekiz, on yedi... on altı, on beş... on dört, on üç... on iki, on bir...
20, 19... 18, 17 - 16, 15... 14, 13... 12, 11 -
Sekiz, dokuz, on, on bir ve iki katı, bir on beşimiz var, toplam yirmi altı.
Ocho, nueve, diez, once... Y el doble de eso... Tenemos quince, veintiseis, y el doble de eso es...
OTUZ ALTI BİN DÖRT YÜZ YİRMİ İKİ KİŞİ ÖLDÜ...
TREINTA Y SEIS MIL CUATROCIENTOS VEINTIDÓS MUERTOS
İyi ki bana bunu sordunuz, Lloyd çünkü elimde iki tane yirmi dolarlık var ve iki tane onluk cüzdanımda.
Me alegra que me preguntes eso porque casualmente tengo dos billetes de 20 y dos de diez en la cartera.
İki yüz yirmi yedi Lear ve giriş cümlemi hatırlayamıyorum.
Doscientos veintisiete Lears y no puedo acordarme de la primera frase.
ikinci 72
ikın 61
ıkın 30
ikimiz 71
ikizler 58
ikiniz 72
iki tane 162
iki gün sonra 30
iki dakika 132
iki hafta sonra 31
ikın 61
ıkın 30
ikimiz 71
ikizler 58
ikiniz 72
iki tane 162
iki gün sonra 30
iki dakika 132
iki hafta sonra 31
iki kez 99
ikimizde 16
ikincisi 419
iki kere 86
ikinizde 56
iki saat 66
ikimize 16
iki kart 16
ikiniz de 254
ikimiz mi 17
ikimizde 16
ikincisi 419
iki kere 86
ikinizde 56
iki saat 66
ikimize 16
iki kart 16
ikiniz de 254
ikimiz mi 17
iki bira 67
ikimiz birlikte 20
ikili 30
iki gün 84
ikimiz de 70
ikinci olarak 82
ikinci kat 64
ikinci katta 29
iki mi 107
iki katı 19
ikimiz birlikte 20
ikili 30
iki gün 84
ikimiz de 70
ikinci olarak 82
ikinci kat 64
ikinci katta 29
iki mi 107
iki katı 19