Çok yazık translate Spanish
3,944 parallel translation
Çok yazık Dekan.
Lo siento, decano.
Troy ve Abed için çok yazık.
Por desgracia para Troy y Abed.
Çok yazık, Şerif.
Es una verdadera lástima, marshal.
Çok yazık gerçekten.
Qué pena.
Başına bir şey gelirse çok yazık olur.
Sería una pena si algo le pasara.
Çok yazık oldu ama cidden.
Una maldita pena.
Çok yazık. Yemeği sensiz yiyeceğiz.
Mala suerte, cenaremos sin ti.
Çok yazık. Neyse, bize yetişir.
Peor para ella, ya nos alcanzará.
Evet, evet Çok yazık.
Sí, sí. Es muy triste.
Sizi içeri tıkmak zorunda olmamız çok yazık.
Pero, aun así, es una pena que debamos encerrarlo.
- Çok yazık!
¡ Qué desastre!
Çok yazık.
Realmente es una pena.
Kütüphanenin kapanması gerçekten süpriz oldu. Çok yazık.
Realmente me sorprendí cuando anunciaron que cerraría.
Gidemezsen gerçekten çok yazık olur.
Oh, sería una pena que no pudieses ir.
Tek bir kelimesinin bile doğru olmaması çok yazık.
Qué pena que ni una palabra de eso es cierta.
- Çok yazık oldu, iyi adamdı.
Realmente es una vergüenza. Era un buen tipo.
- Çok yazık.
- Qué pena.
Çok yazık. - Bu...
- Eso es malo.
- Çok yazık.
- Mala suerte.
Çok yazık.
Una verdadera pena.
- İşlerin aleyhine dönmesi çok yazık olmuş!
Lástima que no funcionó para ti.
Aa, çok yazık, sen de mi gidiyorsun?
- ¿ También tienes que ir?
Çok yazık.
¡ No! Pobrecita.
Çok yazık.
Qué pena.
Çok yazık.
Eso es una pena.
Ona bir şey olduysa seni böyle güzel bir yemekten sonra öldürmek çok yazık olur.
Si algo le ha ocurrido sería una pena tener que matarte después de una comida tan linda.
- Bu sene gelmem biraz garip kaçabilir diye düşündüm. - Çok yazık.
Bueno, este año, pensé que sería un poco difícil ir.
Bütün bu görkemi başkasının tadacak olması çok yazık...
Sería una vergüenza para esa otra persona absorber toda esa gloria...
Çok yazık.
Y es una lástima.
Ne yazık ki, liderlik becerileriniz çok eksik.
Qué lástima que tus dotes de mando sean tan escasas.
Geçen hafta tanıştığım çok tatlı bir adam tarafından sadece birkaç saat önce yazılmış kısa bir oyunla başlayacağız.
Vamos a comenzar con una obra corta escrita hace sólo unas horas por un chico realmente dulce al que conocí la semana pasada.
Ama çok yazık olur,
Ya sabes, es una verdadera vergüenza porque, de hecho, es muy agradable.
Ne yazık ki o gece biraz alkollüymüş ve kimle seks yaptığını hatırlayamıyor. Bu durumdan da çok rahatsız oluyorum orası ayrı.
Se tomó unas copas esa noche y no puede acordarse con quien se acostó, cosa que encuentro muy perturbadora en muchos sentidos.
Yazılım mühendisiyim. Çok sıkıcı bir meslek.
Soy ingeniero de software.
Ne yazık ki siz ikinizin aksine ben şahsi arzularımdan daha önemli pek çok şey olduğunun farkındayım.
Desafortunadamente a diferencia de ustedes, comprendo que hay cosas más importantes que mis deseos personales.
Richard Stallman, açık yazılım hakkında çok ünlendi ve politik bir hal aldı Ona göre yazılım serbest olmalıydı.
Richard Stallman, se puso muy públicamente y explícitamente político sobre el software libre..
Çok kötü ne kadar yazık...
Triste, pero cierto.
Ama ne yazık ki çok zorlu Harvard bile -
Pero resultó que incluso en la poderosa Facultad de Derecho de Harvard...
Çok da yazık olmuş, muhtemelen yılın babası olurdu.
Es una máldita pena, también, porque apuesto que habría sido el padre del año.
Çok yazık oldu be.
Es una lástima.
Çok yazık.
Es una vergüenza.
Ne yazık ki Tangier'e çok geç gittim.
Desafortunadamente, llegué demasiado tarde en Tánger.
O,'Suçlu'adında, çok sıkı, olağanüstü bir çizgi roman yazıyor.
Escribe una increíble historieta de delincuencia llamada "Criminal".
'Gerçi yazışmamız kısa sürebilir. 'Adımı aklamaya çalıştığım için bir ölçüde...'... ama daha da çok sen ölüm hücresinde olduğun için.'
Aunque nuestra correspondencia bien podría ser corta, en parte porque pretendo limpiar mi nombre pero principalmente porque estás sentenciado a muerte.
Ne yazık ki zaman çok önemli.
Bueno, desafortunadamente, el tiempo es crucial.
Çok yazık.
Muy mal.
Bay Lyon, umarım kabalık ettiğimi düşünmezsiniz. Çok farklı bir yazım türü.
Sr. Lyon, espero que no se lo tome a mal, pero es que es un tipo de escritura distinta.
Çok yazık, efendim.
Bueno, es una pena, señor.
Çok yazık olmuş.
- Plomazo.
- Ne yazık ki kamera görüntüleri çok kötü.
Aunque, todos los videos fueron dañados.
Bir baraka var ve ve onlar, ah onlar çok hüzünlüler bir trajedi, bu hayvanlara yazık.
Está esta agencia de mascotas y es muy triste una tragedia, estos pobres animales.
çok yazık oldu 16
yazık 479
yazıklar olsun 49
yazıklar olsun sana 20
yazık sana 23
yazık oldu 58
yazık olmuş 31
yazık olur 16
yazık ki 31
çok yorgunum 419
yazık 479
yazıklar olsun 49
yazıklar olsun sana 20
yazık sana 23
yazık oldu 58
yazık olmuş 31
yazık olur 16
yazık ki 31
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38