Öyle demeyin translate Spanish
82 parallel translation
- Öyle demeyin Bayan Claypool.
- No diga eso, Sra. Claypool.
Öyle demeyin, bir bardak içelim.
No diga eso, vengase a beber con nosotros
- Öyle demeyin lütfen.
- No, por favor.
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladik... ve tüm yükü birimizin tasimasi için hiç sebep yok.
Vamos, señor, todos hemos fracasado... y no hay razón para esperar que cualquiera de nosotros cargue con todo.
" Öyle demeyin.
"Mi mente desvaría..."
- Öyle demeyin.
- No diga eso.
Hayır, öyle demeyin.
¿ No? ¿ Por qué?
Öyle demeyin komutanım.
No diga eso.
Öyle demeyin!
¿ Para la eternidad?
Öyle demeyin. Bu doğru değil.
No es cierto.
- Böyle bir cömertliği hak etmedim. - Öyle demeyin.
- Y vuestra generosidad es algo que...
Öyle demeyin, kimse ahmak değil.
No es verdad, no son unos cagones.
Bay Paulo, öyle demeyin.
¡ No diga eso, Don Paulo!
Öyle demeyin Bay Paulo, demeyin!
¡ No diga eso, No diga eso Don Paulo!
Bay Paulo, öyle demeyin.
Don Paulo, no diga eso, Don Paulo!
Öyle demeyin, Bayan Maria Luisa. Siz hepimizi gömersiniz.
¡ No diga eso, doña María Luisa, usted nos va a enterrar a todos!
- Öyle demeyin.
- No digan tonterias.
Öyle demeyin!
¡ No, vamos!
Öyle demeyin.
No digan eso.
- Sizi almaya geldim... 1 4. asır, Ming Hanedanlığı. Bana öyle demeyin lütfen.
No me llames así.
Öyle demeyin.
Mire, no es su culpa.
Öyle demeyin.
No sea así.
Öyle demeyin, adam bize söz verdi.
Silencio ahora, él nos ha dado su palabra.
Hayır, hayır, öyle demeyin.
No, por favor, no lo mencione.
- Bize öyle demeyin.
- No nos llaméis así.
Oh, öyle demeyin, beyefendi.
Ah, por favor no haga caso, señor.
Bana öyle demeyin.
¡ Ya deja de llamarme así!
Öyle demeyin ya!
¡ Pero bueno!
Öyle demeyin, sizin faziletiniz benimkinden iyidir.
No digas eso, tus virtudes son mucho mejores que las mías.
- Öyle demeyin.
- Olvídese de "Dios mío".
- Öyle demeyin!
- Eso nunca se sabe.
Lütfen öyle demeyin.
Por favor no diga eso.
- Hayır, bana öyle demeyin.
- No me llame así.
- Lütfen öyle demeyin.
- Por favor, deje de decir eso.
Öyle demeyin efendim.
Para nada, señor.
Öyle demeyin efendim.
Señor, no diga eso.
Öyle demeyin, ben dürüst biriyim. Tanrı şahidim olsun!
No puede decir eso, soy un hombre de bien, Dios es testigo.
- Evet, ama öyle demeyin.
- Pero no la llaméis así.
- Öyle demeyin Mithat Bey.
No diga eso, Mithat Bey.
Öyle demeyin Bayan Michel.
No diga eso, señora Michel.
- Öyle demeyin. Karakterden çıktım diye mi öyle dediniz?
¿ Es porque no seguí en el personaje?
Öyle demeyin.
No diría eso.
- Bana artık öyle demeyin.
- Ya no me llames así, jamás.
Öyle demeyin şimdi.
No diga eso.
- Bana öyle demeyin.
- No me llames así.
Aman demeyin öyle şey.
No es así, mi señor.
Ve buna hırsızlık da demeyin sakın, çünkü o da öyle yapıyor.
Y no es robar, pues él lo obtuvo así.
Prescott, öyle demeyin.
No diga eso.
Öyle demeyin canım.
- No diga esto.
Öyle demeyin.
No diga eso.
Sakın bana öyle değil demeyin.
Y no me digan que no lo es...
demeyin 32
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle mi dersin 362
öyle olsun 692
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi diyorsun 87
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle oldu 102
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle görünüyor 500
öyle deme 154
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65