Öyle oldu translate Spanish
3,690 parallel translation
Ama bana karşı hiç gücün yok. Hep öyle oldu,
- Pero nunca pudiste resistirte a mí.
Bulamadığım anda, öyle oldu ki Barney ve kendim hakkındaki tüm şüphelerim ortaya çıkmış oldu.
Y cuando no lo podía encontrar, era como que todas la dudas que tuve sobre Barney sobre mí, salieron a la superficie.
Benimkini çaldın da ondan öyle oldu.
Es porque robaste la mía.
Bilmiyorum. Öyle oldu.
No lo sé, sólo lo hizo.
Çünkü öyle oldu.
Porque fue así.
Evet öyle oldu.
Es lo que ocurrió.
- Bisikletten düştüğünü söylemişsin. - Evet öyle oldu.
- Dijiste que te caíste de la bicicleta.
- Evet, öyle oldu.
- Fue despedido.
Öyle oldu zaten.
Y lo fue. Sí, lo fue.
- Evet, öyle oldu.
- Sí, me pasé.
Evet, öyle oldu.
Sí, así es.
- Siberya'nın nüfusunu yok etti yani. - Biraz öyle oldu evet.
- Aniquilo la población completa de Siberia.
Evet, öyle oldu.
Sí, lo hizo.
- Evet, öyle oldu.
Sí, así fue.
- Öyle oldu.
Sí.
Sadece sende öyle oldu.
Eso solo fue contigo.
Görünüşe göre yapabiliyorlar, çünkü öyle oldu.
Aparentemente si pueden, porque ya lo hicieron,
Demek öyle oldu.
Suena horrible.
Galiba öyle oldu.
Supongo.
Öyle oldu. Takım elbiseli beyaz birisi. Merkezde çok katlı bir yerde kalıyor.
Esto es lo que averigüé... es un tipo blanco, viste un traje de tres piezas, trabaja en un rascacielos en el centro.
Tom'la bana da öyle oldu işte. Ama bu, sizin de başınıza geleceği anlamına gelmez.
Eso es lo que nos ocurrió a Tom y a mí, pero eso no significa que os vaya a ocurrir a vosotros.
Orada neler oldu öyle?
¿ Qué demonios ha pasado?
Öyle mi? Gece yarısı oldu.
Casi es medianoche....
Ne oldu orada öyle?
¿ Qué demonios ha pasado allí dentro?
öyle mi oldu?
¿ Eso es lo que pasó?
- Pensilvanya'da kazandığımızı görüyorum ancak Ohio'da ne oldu öyle be?
- Hola, Lyndon. - Veo que ganamos en Pensilvania ¿ pero qué diablos te pasó en Ohio?
Az önce ne oldu sanıyorsun bilmiyorum ama bizim ekipte öyle hızlı biri yok.
No sé qué crees que pasó, pero no hay nadie veloz en este equipo.
Ne oldu öyle amına koyayım?
¿ Qué demonios pasó?
Şu yeni arkadaşı, Regina o yaraları nasıl oldu bilmiyorum ama ben asla öyle bir şey yapmam.
Esa nueva amiga suya, Regina... No sé cómo se hizo esos moratones, pero yo nunca haría algo así.
20 dakika önce pencerenin önünden geçerken gördüm onu. - Öyle mi oldu?
Acabo de verlo caminar por la ventana hace 20 minutos. ¿ Lo viste?
Imm ; ama bir dört yıl TV şovları falan oldu. - Öyle mi?
Hum, pero, no, trabajé en la TV por unos cuatro años.
Seviyorum onları. Ama onların Virginia'yı benden uzaklaştıracağını biliyordum, öyle de oldu.
Pero sabía que la apartarían de mí, y lo hicieron.
Ne oldu öyle?
¿ Qué diablos fue eso?
- Ne oldu öyle?
¿ Qué pasó?
Gözlerinin rengine ne oldu öyle?
¿ Qué ocurre con el color?
Hammer grubumuza seçilmek için verdiği sınavda başarısız oldu ama makinesi öyle değil.
Hammer falló en su audiencia para entrar en nuestra pequeña congregación, pero su máquina no.
Çok çabaladım, ve sonra, öyle bir yere geldi ki, Sıçtım batırdım sonra birşeyler oldu, ve ben deli gibi sarhoş oldum, ve böylesine sarhoşken, hayat çok daha güzel!
Lo intenté tanto, y entonces sólo, fui tan lejos y la cagué y alguna cosa pasó, y bebí hasta el extremo, y la vida es mucho mejor cuando vas cocidísimo.
Ne oldu öyle?
¿ Qué demonios pasó?
- Öyle demek. - Babam hastanedeki dansa razı oldu.
Verá, mi padre a consentido a hacer un baile en el hospital.
Öyle mi oldu?
¿ En serio?
Ne oldu orada öyle?
¿ Qué cojones ha pasado hay fuera?
Az önce ne oldu öyle?
¿ Qué demonios pasó?
Orada neler oldu öyle?
¿ Qué pasó en el vestuario?
- Öyle mi? Şerefsizin birinin bir kadına tecavüz etmesini önledim. Karşılığı ne oldu?
Detengo a esa escoria de violar a una mujer. ¿ Y qué es lo que consigo?
Az önce ne oldu öyle?
¿ Qué fue lo que sucedió?
Sırf geçenlerde bazı işlerini hallettim diye beni köpeğin mi zannettin? Öyle mi oldu?
¿ Solo porque te he hecho trabajos últimamente... piensas que soy tu perro?
Vay, az önce ne oldu öyle?
¿ Qué acaba de ocurrir?
Az önce ne oldu öyle?
¿ Qué pasa?
Evet, aynen öyle. Gel gör ki son zamanlarda arakçıların sayısında artış oldu.
esas tres son las formas. el número de jugadores que roban a otros se ha incrementado recientemente.
Southcliffe öyle garip bir yer mi oldu artık?
Southcliffe. No es ese tipo de lugares, ¿ verdad?
Ne oldu öyle?
¿ Qué cojones ha sido eso?
öyle olduğunu biliyorum 56
öyle olduğunu biliyorsun 31
öyle olduğunu sanmıyorum 25
öyle olduğuna eminim 23
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
öyle olduğunu biliyorsun 31
öyle olduğunu sanmıyorum 25
öyle olduğuna eminim 23
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143